Uzun bir süredir, "Tanrısal" konulara meraklıyım.Dünyanın arkasındaki gizli güç nedir, yaşamın oluşmasına sebep olan o ilk an neydi, nasıl oldu o ilk an, ya da Umberto Eco'nun dediği gibi miydi sahi, neydi o? Hayır, bunu kabul etmemiz korkunç: "İnsanlık, dünyanın, rastgele, yanlışlıkla, kaygan bir karayolunda dört beyinsiz atomun çarpışması yüzünden doğduğu düşüncesine katlanamıyor." Foucault Sarkacı/ SF 436 Peki böyle oluşmadıysa herşeyin ilk nedenine döndüğümüz vakit, her olay bir diğerini açıklamakla mükellefken, ilk olayın, ilk çıkışın, ilk ana etmenin sorumlusu kim, ya da kitapta geçen bir alıntıda bahsi geçtiği üzere, ilk sorumlu için işaretin kaynağı Tanrı'mı? ■ "Çünkü bu evrenin içindeki çok zeki bir yaratık, her olayın izini bir öncekine ve ondan öncekine, vesaire, art arda sürebilse bile İlk Olay’dan öncesine geçemeyecekti. İlk Olay’ın nereden geldiğini asla bilemeyecekti çünkü İlk Olay evrenin dışından geliyordu." SF28 Peki Tanrı sahiden de kutsal kitapta bahsettiği üzere dünyayı altı günde mi yarattı? Allah ki gökleri, yeri ve aralarında bulunan her şeyi altı günde yarattı, sonra da arşa istivâ etti. O Rahmân’dır. Artık yaratılışın sırrını, her şeyi en iyi bilen Rabbine sor! (Furkan suresi, 59. Ayet) Peki Tanrı her şeye ol der ve olmaz mıydı? Altı günde yaratmasının sırrı neydi? Bir işin olmasını dilerse ona sadece "Ol" der ve olur.(Bakara Suresi 117.ayet) Tanrı neden yorulacaktı ki bize böyle bir bilgilendirme yapma gereği duyuldu, yorulmak sadece canlı varlıklara mahsus değil miydi? Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yarattık. Ama bize en küçük bir yorgunluk bile dokunmadı. (Kaf Suresi 38.ayet) Peki diyelim her ne hikmetse ortaya çıktık, ortaya çıkış tarihimizdeki evrimsel süreç tam olarak böyle bir büyüleyici süreç miydi? youtu.be/ML1OZCHixR0?si=... Filmi muhakkak izleyin bu arada, bu sahnede başlangıçta bir maymunun elinden çıkan kemik parçasının, yıkıma ve inşaya giden yolunu takip ederken bir anda kendimizi, ne olduğu bilinmez bir monolitin karşısında bulduğumuzu anlatıyor. Monolit, gözlerimize hiçbir şey anlatmayan siyah bir taş parçası. Bir elin bu ürkek dokunuşlarında acemi bir merakın gizli olduğunu görüyoruz.Tıpkı, asırlar sonra hâlâ bilinmezliği kavramak için uzanan ellerimiz gibi.. Neyse, kitaptan oldukça uzaklaştık.Tekrar kitaba dönecek olursak, bir fizikçi olan, aynı zamanda yazar olan Lightman kaleme almış.Tanrı bir gün yaşadığı ölçülemez boşluktaki uykusundan uyanır ve evreni yaratmaya karar verir ve böylece evrenin nasıl oluştuğu ve ayrıca canlılığın ne zaman ve nasıl meydana geldiği, nedensellik ilkesi ve görelilik kuramları çerçevesinde anlatılır.Kuantum fiziğine de giriş yapılması kitabı benzerlerinden farklı kılar. Tanrı'nın şeytan ile konuşmaları bulunmaktadır.Söz konusu konuşmalar iyilik ve kötülük ve din üzerinedir.Konusmalar içerisinde insan hayatının kısa ve değersiz oldugu şeytan tarafından savunulur.Tanrı ise yaratımlarının hiç bir suretle acı çekmemesi görüşü taraftarıdır.Çekmiş olduğumuz acılar belki de onun da önünü alamadığı olaylara mi yer açmıştır? Fakat onun gücü sonsuzdur, haliyle burada biraz kafalar karışmaktadır. ■ Izdırap çekileceğini bilseydiniz yine de yaratır mıydınız evreni?” "Tek pişmanlığım ızdırap çekilmesi." Sf128 İçinde biraz mizah, biraz felsefe barındıran, yazarın alanı itibari ile olmazsa olmazı fizik teorileriyle harmanlanmış bu kitabı beğendiğimi söylemek isterim.Hiçliğimizi bir kez daha yüzümüze çarpıyor bu kitap belki de çünkü kapağı kapatınca bir yere vardın mı derseniz elbette ki hayır derim.Sınırlı anlam arayışlarımıza en fazla bir yenisini ekliyor belki de fakat yine de karınca kararımızla Tanrı var ise eğer, onun bu dünyayı yaratırken sahip olduğu motivasyonu anlamaya ve yaptıklarımız hakkında ne düşündüğüne, hissettiğine dair fikir yürütmeye itmesi bakımından görüşleri değerli bulduğumu söyleyebilirim.Keyifli okumalar.

Bay TanrıAlan Lightman · Aylak Kitap · 2012261 okunma

·

1 artı 1'leme

·

1.277 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.