İki ana bölümden oluşan alt başlıklar ile detaya inen kitabın konusu birinci kısımda vahiy kaynaklı bir bağlayıcılık ikinci kısımda ise bu bağlayıcılık ile insanın özgürlüğü. İnsan nasıl bir varlıktır? Özgürlük nedir? Özgürlük insana neler kazandırır? İnsan ve sorumluluk ilişkisi bizlere nasıl bir perspektif sunar? İçeriği ve derinliği çok olan bu kitabı genel anlamda kısaca anlatabilmek için bu dört başlıkta kitabı incelemek benim için daha anlamlı olacak. İnsan; şu kainat ağacının en son en cemiyetli meyvesi. Kainat küçültülse insan, insan büyütülse kainat olabilecek bir varlıktır. Ve hem kendini hem mutlak yaratıcısı olan Allah'ı özgür bilinciyle bilen veya red eden tek varlıktır. Demek ki özgürlük kavramının seçme hürriyetine sahip ender varlık. Anlam arayışında olan insanlık hayatı anlamlandırmada etkin bir varlık. Bu yüzden bir vahiy kaynaklı doğru bir yol göstericisine ihtiyacı vardır. Yoksa aklına bir din sınırı koyulmasa herşey karmaşık gelişine güzel zannedilir. Oysa akıl, özgürlük ve vahiy ehemmiyetli bir bağ içermektedir. Bir irade ifadesini özgürlüğün ikinci basamağında eylem hürriyetini de gerçekleştirebilecek olan insan, özgürlüğü nasıl bilmeli ki onu mantıklı, tutarlı ve doğru bir yola ulaştırsın? O zaman özgürlük; bir çok tanım yapılırken kitapta efradını cami' ağyarını mani' olması yönüyle şöyle bir tanım yapmıştır: " Sevebilen, üretebilir, üretebilen de kendine ait bir duruş ortaya koyabilir." Seçme ve eylem hürriyeti olan bunu sınırı belli olarak Allah'a karşı, kendine karşı, ve harici tüm varlıklara karşı koruyucu kurallar ile hayatını kolaylaştıracak yön vermektir. "Bir müzeye girecekken ilk önce kart ve bunun ile birlikte kurallar dahilinde oraya girme hakkını kazanıyorsak" işte insanın müze kartı özgürlüğü yanı sıra özgürlüğünü insani vasıflarına zarar gelmemesi için verilen kurallar yine onun içindir. Sınırlar engel değil bilakis engelleri ortadan kaldırmaktır. Özgürlük insana neler kazandırır? Bir duruş, ilke, sorumluluk kazandırır. Özellikle her seçim bir bedel ödemeyi göze almaktır vurgusunu yapan kitabımız hayatı hareket halinde tutmayı ve yeni gelişmelere, yeni hazinelere zemin hazırlayan ve hayatı genişleten bir insan modeli çizmiştir. Hakkı savunan ve adalet adına her şeyi kimsenin esaretinde olmadan, kendi nefsine dahi köleleştirmeyen bir kazanç yolunu söylemiştir. İnsan ve sorumluluk ilişkisi kitabımız ışığında bizlere şu perspektifi kazandırır: "Sorumluluk hayatı sürekli aktif kılan, maddi üretim, ruhi ve fikri üretim sahasıyla yeni gelişmeler, yeni hazineler, hayatı genişleten insanı verimli kılan bir unsurdur." Çünkü sorumluluk alınmadan " bilgisayar programlarının deneme sürümleri gibi çok kisa süreli bir özgürlüktür. Göstermelik bir durum ve tadımlık kadar tat verir. Yani sorumluluk ve özgürlük el ele baş başa olmalıdır. Özgürlük olmazsa sorumluluk olmaz. Sorumluk yok ise özgürlük olmaz. Hür adam istediğini keyfi ve nefsani yapan değil, kuvvetleri ve arzuları arasında dengeli olan insan demektir. İnsanı Allah katında gaddarca her istediğini yaptıran köle gibi haşa rakip gibi gösterenlere korku otoritesi kuranlara karşı kul(abid) olmayı anlatan kitabımız Allah ile kul arasındaki mukabil bir sevgide dostluğu en derin şekilde ifade etmiştir. Son sözlerimi şu şekilde belirtmek isterim. "Kainatın işleyiş yasalarının geçerli olduğu bir dünyada, bizim seçimimizle son şeklini alan bir hayat yaşarız. İçeriği yoğun bir kitabı eksikleriyle bu kadar anlatabildim daha fazlasını batı yazarlarından entegre cümleler bütünleşmiş çok güzellikler ile karşılaşacaksınız. Şiddetle tamamını okumanızı tavsiye ederim.

Dinin Bağlayıcığı ve İnsanın ÖzgürlüğüÖmer Müftüoğlu · Ankara Okulu Yayınları · 20164 okunma

·

47 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Betül