Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

312 syf.
8/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Böyle Aşıklara Yer Olmasın
Giriş cümlesi kitabın özeti gibi . "Hayatımı mahvettim." yani Orhan içimi şişirdi de şişirdi . Mor mürekkep detayı var. Firdevs'in mektubunu mor mürekkeple yazması tesadüf olmasa gerek . Melankolik, hasta, bohem, acıların kadını Firdevs. Yani Orhan'a bakıp nasıl böyle bir kadının peşine düştü dedim, Firdevs'e bakıp nasıl Fırat gibi erkeklerin peşinde dedim ama Firdevs'in terapistle konuştuğu bölüm baba kız ilişkisinin önemini ve bu durumun nedenini açıklamış oldu. Baba oğul- baba kız arasındaki ilişki kitabın genel sancısı diyebilirim. Motto cümleler çok fazla. ergen ya da hala aşka inandığım yaşlarda okusam ayy ne kitap ama derdim ama daral geldi okurken. Cehennem nedir surusuna; " umutların kesildiği hayat, insanın kendini bağışlayamaması, ihtirasların doymadığı yer" cevabını vererek üç yerde cevaplamış. İtalik yazılan "anna, singer, pelkan, kendine gel, aklını başına topla , game of thrones" neden italik yazmış yazara sormak lazım . Anna'yı anladım da diğerleri neden? Sayfa 35 çok acıklı:( Sayfa 58 ilk paragrafta sorgulanan mesele beni de dürter hep. Baba-oğul çatışması güzel işlenmiş. Malum kahramanımız Orhan Efendi akademik bir kişilik. Bu vesile ile akademisyenleri de inceden inceden yermiş yazar. Sayfa 42 son paragraf 4. cümle. her akademisyen için geçerli olmasa da bazıları için öyle. Sayfa 44 son paragraf mükemmel. Sosyal olaylara göndermeler manidardı. Mesela Öldürülen turist . Bu olan hatırladığım nadir olaylardandır haberlere yansıyan mesela. Sonra göç yolunda olan mülteciler, korona... Ayna metaforu güzeldi sayfa 104'teki . Aynada kendini arama detayı hani şu insanın kendine bilmesi yolculuğuna çok güzel gönderme idi. "ne ararsan kendinde ara" tasavvufi imgesi aklıma geldi hemen. Güzel kelimeler de kattım kelime dağarcığıma mesela " mensucat, meşum, gayretkeş, diğerkam, kerih, müşkülpesent, netame, kafur, müsekkin,ceberut, canhıraş..." Halk bilimsel detaylar da dikkatimi çekti :" kırklara karışmak, incir ağacı , iftir, kara kedi detayı, birinden el almak mevzuu, tütüsü ve adaçayı" mistik bir havası var kitabın bunlar da mistikliğe destek oldu. Orhan Türk sineması jönü ya hu . Hatta Abdulhak Hamit Tarhan. Makberi yazıp yolda giderken başka kadına aşık olması gibi . Firdevs Firdevs diye ölüp Defne'ye abayı yakması evlerden ırak. Aşık olunmayacak erkek tipi Orhan. "Bohem, Serkeş, Çilekeş" Orhan... 106. sayfadaki çay tarifi güzel aldım hemen ben sadece karanfil koyarım ama diğerleri ile de harmanlanmış çay demlemeye niyet ettim. 157. sayfadaki ilk cümleler güzeldi. Kitap da kasım ayı gecesinin serinliği detayı vardı kasımın ilk haftalarında okumak kitabın havasına uydu kendi adıma . Bir de yağmurlu Saklıkuyu havasına da uygun bir havanın olduğu anlarda okudum . Çok hoş oldu bu okuma o nedenle. Metinlerarasılık olarak da güzel olaylara değinmişti. Mesela Şeyh Sanan Kıssası, Hz. Yusuf Kıssası, Vedia sultanın şehzade ağabeyi olayı, Melekler Feneri vs." 22. bölüm kitabın özeti . Sıkılan orayı okusun desem yeridir. Başlı başına dizisi yapılacak, romanı yazılacak çok hikaye vardı kitapta. Hepsi de ilginç. Seyircisi bol olur o derece ... Firdevs'in sayfa 45. deki konuşması da çok havalı değil mi? Anna Karanina, Madam Bovary ve Bihter'e gönderme yapması ... Fırat'ın yılana benzetilmesini sevdim . Tiplemesi güzel çizilmiş. Hep yarım kalmış aşklar vs. Aman ya rabbi dedirtti. Şu depremde enkazda kalan ve çıktığında ampute olan Mert'e ailesi bile bakmazken fedakar arkadaşının sahip çıkması ah dedirtti. Detaylardan birisi de Orhan'ın hazırladığı balık masasında edilen muhabbet esnasında yaşadığımız çevreye iş nedeniyle duyarsız kalmamız konusu idi. burası da ah dedirtti. Sonra biraz "yağmur kimseyi incitmez" Tom Waits - "A Little Rain" şarkısında geçen bu cümle . Kitapta iki yerde karşımıza çıkıyor. Kemal Sayar da alıntılar bunu ... Şarkının uzantısı dinlemek isteyenler için burada youtube.com/watch?v=2STibAk... Çok detay var. EŞyaların olduğu depo, yetimhane, deniz feneri , Defne'nin babasına ait olan notların çıktığı Büyülü Dağ kitabı, nostaljik esintiler, Saklıkuyu'nun kuyu gibi içine içine çekmesi ve Kimsesizler Mezarlığı .... Bir Gün her mezarlık kimsesizler mezarlığı olmayacak mı ? Adımız Sanımız her şeyimiz silinecek. Çok altını çizdiğim cümle oldu okurken daral gelse de zorlama betimleme çoktu sanki. Bu kadar tesadüfe gerek var mıydı bilemedim. Firdevs'e hala Fırat da Fırat demesinden dolayı kızgınım. Orhan'ın da aptallıklarına erkekler neden böyleler ya. Sürünmek istiyorlar. Böyle yamalık gibi olmak istiyorlar. Sevmiyor seni işte seni kullanıyor gitme işte peşinden kaptırma kendini değdi mi hayatını mahvetmeye. Biraz mantıklı olmalıydı. Neyseki kitap bitti. Okuyanlar romantizm seviyorsa beğenmiştir. Sevdiğim alıntıları da eklerim... İyi okumalar...
Âşıklara Yer Yok
Âşıklara Yer YokTarık Tufan · Doğan Kitap · 20231,633 okunma
·
123 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.