Gönderi

312 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Dorian Gray
Güzel bir tenin sahibi gerçekte erdem kavramını kendinde bulundurur mu? Bu kitaptaki karakterimiz Dorian Gray; gözlerinde doğayı, teninde tüm güzellikleri taşıyor. Ancak ruhunda erdemi taşıyamıyor Dorian Gray. Sahi güzel bir teni de en büyük çirkinlikler saramaz mı, sarar işte. Halbuki yaşamın çirkin oyunuyla başlar her şey. İnsan kalıba bakayım derken ruhu,işlevi,amacı unutuyor. Zaten kalıp da boy göstermekten başka bir şeye yaramıyor. Bir süre sonra o kalıp da işlevsizliğinden dolayı çürüyüp gidiyor. Hele güzellik çok baş yoruyor, Dorian Gray'in kendi portresine aşık olup benliğini yitirmesi gibi. İnsan kendi portresine aşık olabilir miydi? Sahi aşık olduğu şey portre miydi yoksa sadece yitirilmesinden korktuğu bir kalıp mıydı? Peki, biz insanlar kalıplardan mı ibaretiz? Kalıpları kalıp yapan bizler değil miyiz zaten? Yani asıl korkmamız gereken kendimizi kaybetmek olması gerekmiyor mu? İşte bizler her zamanki gibi her şeye yetişip her şeyi kaybediyoruz. Çünkü her şeyin içimizdeki biz olduğunu unutup başka yerlerde, kalıplarda arıyoruz. Dorian Gray gibi başkasının sözlerinde kendimizi arıyoruz. Halbuki herkesin söyledikleri kendi benlikleriyle ilişkilidir ya da başkalarının dayattığı başkalarının benlikleri ile ilişkilidir. Son olarak kitapta hatırladığım kadarıyla "Herkesin içinde bir cennet ve cehennem vardır." diye bir alıntı geçmekteydi. Az olabilir, çok olabilir ama kesinlikle herkesin içinde bir cehennem var. Ben birine iyi ve kötü deme cürretinde bulunamam. Çünkü iyi ve kötü genel kavramlar değildir. Zamana ve kişiye karşı değişkenlik gösterir. Hem, iyi ve kötü nedir ki? Her şey bir kavram oyunu işte. Baştan başa bir şey olamaz insan. Benlik çokluklar üzerine kurulmuş birliktir. Ve zaten insan bir sayısına sığdırılamayacak kadar derindir.
Dorian Gray’in Portresi
Dorian Gray’in PortresiOscar Wilde · Karbon Kitaplar · 201974,1bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.