Boğaziçi’nin âşıkane bakışları
Dudaktan öpen âşık gibi
Elimdeki kalemde muamma hâli
Seddin üzerine derin sükûnet
Nün ateşli masumane arzulara
İliştirsem küçücük ümitleri
İmkânsız olan her ne varsa yaşanası
En gizli en kuytu köşelerine
Gerdanına ilk aşk öpücüğüyle
İkbâl tacının zembereğini assam
Heyecan dolu ruhta
Musikiden peşrev taksimi
Ağarmakta olan ilahi sonsuzlukta
Uçuşsa uzağa doğru cepte kalan gözyaşları
Kâh iki beyaz güvercini havalandırıp
Kâh nurla boğulmuş Ayasofya’ya eşlik etseler
Sultanahmet’in önünden geçerken vapur
Seven gençlerin göğsüne su serper
Mavi-lacivert gökyüzü, deniz minber
Zühre’nin gözlerinde hummalı hüzün
Uçuşan martılarda simit derdi
Yanı başımda şairane hayallerim
Marmara’ya sarılsam bir de sana
Muhabbet tellalı kuşlar saçlarıma konsa
Peri hikâyesi misali!..
Yedi tepenin gül kokulu nefesinde uyansa sabah
Karşı tarafta Boğaz’ın konakları
Seherin duvağında sırmalar
Topkapı’nın etrafında dolaşır beyaz kelebekler
Annemin göğsünde bağdaş kurmuşum ben
"Cleopatra", "Jülyet”i sersemletip
Arnavut kaldırımlarda koşarken
Genzimi yaksa bir İstanbul türküsü...
Ümmühan YILDIZ
edebiyatdefteri.com/siir/1464818/bi...
·
1 artı 1'leme
·
1.627 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.