Gönderi
*Spoiler içerir *
Uzun zamandır Jack London'un eserlerini okumayı planlıyordum nihayetinde kızıl veba'yla merhaba dedim abartıldığını düşünüyordum tabii bu benim önyargımdı ne zaman tam anlamıyla kurtulacağım bundan inanın bilmiyorum neyse Yazar için diye bilirim ki tarihin ötesinde bir yazar kalemi muhteşem bundan sonra daha fazla eserini okuyacağım kesin...
Konusuna gelirsek bizler gibi o dönemin insanları Dünyanın hep ileriye doğru gittikçe daha gelişeceklerini medeniyet olarak sürekli kat be kat daha da yükseleceği düşünürler fakat aniden ortaya çıkan bir salgınla hızla bu dediklerimizin tersi yönünde ilerliyor Dünya...
Bu salgın öyle bir şey ki bulaştığı kişiyi 15 dk içinde öldürmekle kalmayıp öldükten sonra da gözle görülür şekilde ölen kişinin çürüdüğünü bile görebiliyorsunuz nasıl bulaştığı kaynağı nereden geldiği bilinmiyor böyle bir durumu bütün o kargaşa ve insanların psikolojik yapısı öyle bir güzel betimlemiş ki yazar hayran olmamak elde değil adeta okurken o anların hepsi sanki bir kıyamet temalı bir film izler gibi hepsi zihnimde yer edindi işte tam böyle bir salgının baş gösterdiği bir dünya da tabii ki herkes ölecek değil ya kahramanımızın başında bin bir türlü olaylar geçiyor ve en nihayetinde tek başına şehirden uzakta kırsala kaçıyor ve orada 3 yıl boyunca tek başına kalıyor artık delirmek üzere olduğunu fark edince kendisi gibi elbette bu salgından kurtulan olur düşüncesiyle tekrar dönüş yoluna sapıyor ve bir takım kişilerle karşılaşıyor ve adeta çöken dünyanın yeniden inşası yolunda adımlar atıyor tabii o kadar kolay olmayacak kitap yarım kalmış gibi gözükse de aslında sonunun böyle bitmesini yadırgamadım çünkü biten bir uygarlığın tekrar inşasının yazmaya kalksa en az 5 cilt yazar sanırım.
·
68 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.