Ömür İklim Demir
Şu an benim açımdan önemli bir veda yaşanıyor.Sanırım @meliksahtas önerisiyle tanıştım #ömüriklimdemir ile ve iyi ki iyi ki ama iyi ki tanıdım kendisini. Tüm kitaplarını hem büyük bir iştahla hem de keşke bitmese hüznüyle okudum.Üç kitabını da bitirdiğim için yeni bir kitabı çıkana kadar maalesef ki vedalaşıyoruz.
Yazarımız 1980 doğumlu genç bir yazar ve üreteceği birçok yıl olur umarım önünde.Ve şunu en başta söyleyeyim ki müthiş,müthiş bir öykücü. Benim için öykü okumak nedense hep zordur, romanın dünyası beni daha çok çeker içine. Ama o kadar ama o kadarrrr özgün bir öykü dili, kendine özgü bir kurgu ve öykü dizimi var ki Ömür Bey’in ba-yıl-dım! #halduntaneröyküödülü almış#muhtelifevhamlarkitabı ‘nda birbiriyle bağlantılı ilk üç öyküsüyle insanı sarsıyor ve hemen etkiliyor yazar. Aynı olayı farklı karakter ve dünyalarda başka bir gözle anlatmakta tarifi zor bir tat veren bir üstünlüğü var yazarın. Birbiriyle bağlantılı o ilk üç öyküden sonra bağımsız öykülerle devam ediyor kitap. Ve insan diyor ki “Keşke aynı olayı okumaya devam edebilseydim.” #mutedildalgalı da aynı üslup daha da farklı biçimiyle boy gösteriyor. Bu kez tekrar eden birkaç olay var ve bunlar karma bir sırayla başka karakterlerin gözünden anlatılıyor ve bir yerde “Aaaa bu o değil miydi, bu şu değil miydi?” diye diye kendinizi kitabı kurcalarken buluyorsunuz. Yani ilk öykü kitabında “keşke” dediğimiz o olayı doya doya okuyoruz bu kitapta. Şu an ben de karmaşık anlatmış olabilirim sanki zaten ancak okuyunca lezzetine varabileceğimiz türden eserlerden ikisi de. Bu iki öykü kitabını mutlaka alın,okuyun,önerin arkadaşlar.Mutedil Dalgalı’nın hâlâ ödül almayışı büyük eksiklik…
#KumTefrikaları ise çok sürükleyici bir roman. #doktormithat İle #şevketkemalbey ‘in hayatına tanık olurken Suruç’tan Sahra Çölü’ne,gerçek hayattan mitlere ve duygudan duyguya savruluyorsunuz romanda.Ve sonuyla “Ahhh ahhh!” diye diz dövdürtüyor resmen. Yani yazarın roman dili çok iyi.
Yazarın dile hakimiyeti de öyle kuvvetli ki… Sözcük seçimlerindeki özeni ve güzelliği kitapların isimlerinden de anlaşılabiliyor zaten. Özellikle #mutedildalgalı ‘da neredeyse her öykünün sonunda kitabın adına dönüp bir baktım. Her bir öykü, kitabın özü gerçekten de mutedil dalgalı, duyguların mutedil dalgalanması…Bir öykünün içinde okurken “Hava muhabbeti, masadaki şişenin il yarısı boyunca mutedil dalgalı biçimde devam etmiş.” şeklinde kitabın ismine atıfta bulunulmuş ama özü daha iyi açıklıyor durumu.
İnsan sayfalarca alıntı yapabilir bu kitaplardan özellikle öykülerden… Karakterlerin hepsinde acıyla yoğrulmuş, yalnız, yapayalnız, dünyada dünyayla boğulmuş bir hâl var ki keder deyip geçemeyeceğim. Çok , çok sarsıcı. Mutedil Dalgalı’da “Yaşamım! Doğrusun yanlış olduğun kadar.Bir diken gibisin içimde.” alıntısıyla başlayan “Hiç Var Olmayan Güzel Kardeşim” öyküsü ile süregelen bir zincir öykü var ki ah Ercüment.. Sanırım Mutedil Dalgalı’dan çok etkilendim, dönüp dönüp okuyacağım bir öykü kitabı kesinlikle…
Yazarın müzikle olan bağı da en arka sayfada yer alan bir çalma listesi ile yer almış. Yani bazen o sayfada bahsedilen şarkı olarak ya da bazen o sayfayı betimleyen bir şarkı olarak yer alan çalma listesi de kitaplara ayrı bir lezzet katmakta.
Hepsi #yky ‘den basılmış bu eserleri mutlaka edinin,ben yayım sırasına göre okudum ama önce öyküleri sonra romanı okumak da bir tercih olabilir.
Bol okumalar…
