Gönderi

48 syf.
10/10 puan verdi
“Ama muhtemelen bu çağın kötülüğünü fazlasıyla hissediyoruz ve onu deneyimlemediğimiz için başka çağların kötülükleriyle karşılaştırmaya gerek yok.” Freud; Birinci Dünya Savaşı’ndan yaklaşık 6 ay sonra yazdığı bu kitapta cepheye gitmeyip evde kalanların ruhsal durumunu en çok etkileyen iki durumdan bahsediyor: savaşın yarattığı hayal kırıklığı ve bizi mecbur bıraktığı ölüm karşısındaki tutum değişikliğimiz. Hayal kırıklığı; inanmak istenmeyen savaşın meydana gelmesi ve barış zamanında tabi olunan uluslararası hukuk kurallarının savaş döneminde görmezden gelinmesiyle anlatılıyor. Ölüm karşısındaki tutum değişikliğini ise; ölen kişi ya da ölümünü düşündüğümüz kişi yabancı olduğunda ölümü rahatlıkla kabul ederken söz konusu kişi yakınımız hatta kendimiz olduğu zaman nasıl yok sayıp inkar ettiğimize dair örneklerle açıklıyor. Bunları anlatırken tabi ki insan psikolojisine değiniyor ve birkaç kavram üzerinde duruyor. Özellikle duygusal ambivalans konusuna detaylıca değiniyor. Bunu ölüm konusunda açıklamak gerekirse; sevdiğimiz bir kişi de olsa zaman zaman o kişinin ölmesini arzulayabildiğimizi ancak ölüm tehlikesinde olduğunda nasıl da üzülüp suçluluk hissettiğimizi örnek verebiliriz. Aynı şekilde bunu savaş durumuna da uyarlayabiliriz. Kitabın önsözünde de yazdığı gibi ne zaman okunursa okunsun geçerliğini koruyacak bir kitap. İnsanlar var oldukça, kişisel/politik çıkarlar gözetildikçe savaşların ve haksızlıkların -bilinç dışındaki öldürme arzusunun- devam edeceğini biliyoruz. Ancak yine de “her şeye rağmen yaşama katlanmak, tüm canlıların birincil görevi olmaya devam etmektedir.”
Savaş ve Ölüm Üzerine Çağdaş Düşünceler
Savaş ve Ölüm Üzerine Çağdaş Düşünceler
Savaş ve Ölüm Üzerine Çağdaş Düşünceler
Savaş ve Ölüm Üzerine Çağdaş DüşüncelerSigmund Freud · Can Yayınları · 2023311 okunma
·
89 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.