Gönderi

180 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Rüsumat ... Kurtuluşun Hayalet Gemisi
Rüsumat
Rüsumat
Mehmet Uluğtürkan
Mehmet Uluğtürkan
Mehmet Uluğtürkan
Mehmet Uluğtürkan
“Hayat ve İstiklal-i millete kasteden düşman kuvvetlerine karşı geminiz ve mürettebatınızla birlikte başarılı vazifeler ifa ettiğinizi arz-ı şükran ile haber aldım. Siz ve sizin gibi kahraman zabitler olduğu sürece Rüsumat ve gemilerimiz, tüm bahriye kuvvetlerimiz Karadeniz’de sonsuza dek parlayacak birer deniz feneri olmaya devam edecektir.” Büyük Millet Meclisi Reis-i Başkumandan Mustafa Kemal Herkese merhaba, Cumhuriyetimizin 100. Yılına yakışır güzellikte bir eserden bahsedeceğim. Vatan toprağı altında kefensiz yatanlar kadar, denizlerimizde mezarsız kalanlarda bir o kadar değerli... Hiç şüphesiz. Bağımsızlık yolunda verilen Kurtuluş Savaşımızın kıymetini anlayabilmek için kendi tarihimizden de anlaşılacağı üzere, son yirmi yılda Türkiye’nin çevresinde sınır komşularında gelişen olaylara bile bakmak yeterli. Cumhuriyetin 100. Yılı kutlamamak ya da gündemin dışında bırakmak ise cahilce. Atalarımıza özgürce yaşabildiğimiz topraklar için ne kadar minnet duysak az. Ne kadar yâd etsek yetersiz. Topsuz, tüfeksiz, yamalı kıyafet, yırtık çarıkla kuruldu bu ülke. Analar evlatlarının başına kına yakıp öyle gönderdi asker ocağına. Gitsin vatana kurban olsun diye. Nene hatunlar, beşikteki bebeğini emanet edip; “Bir bakan, emziren olur. Ana bulunur ama vatan bulunmaz.” diyenlerindir, Cumhuriyetin kurucuları. Kara harekatlarını birçok kalemden farklı cephelerin öykülerini okuduk. Deniz cephesinde o kadar önemli ki, kısa bir araştırma yaptığımızda kaleme alınmış sınırlı bilgi mevcut. Ta ki, Karadeniz kadar inatçı #rüsumat kaleme alınana kadar. Belki de Sayın @mehmetulugturkan bu konuyu fark etmiş olacak ki, önemli bir yıla denk gelen #rüsumat ı kaleme almış. Yazarın çok satanlar listesine giren #madalyasız ve #kayıpsancak romanlarından sonra bu eseri de oldukça etkili.Rüsumat, Ereğli’deki Gümrük İdaresi’nde, Muhafaza Umum Müdüriyeti emrinde görev yapıyordu. 10 Haziran 1920 tarihinde Büyük Millet Meclisi emrine geçerek, Kuvvayı Milli hareketi için kullanılacaktır. Gazi Mustafa Kemal, kara harekatları ne kadar önemli ise denizlerin de bir o kadar önem arz ettiğini biliyordu. Bandırma Vapuru’yla Samsun’a ayak basması, öylesine seçilen bir yer değildi. İstanbul Boğazındaki işgalci kuvvetler nefes aldıracağa benzemiyordu. Anadolu örgütlenmeli ve mühimmat bulunmalıydı. Ancak nasıl? Sovyetler Birliği ile yapılan gizli antlaşmayla mühimmat elde edilecekti, Anadolu insanın da işgalcilerin tutumu, Saray yönetiminin vurdum duymazlığı (!) Senelerdir bitip tükenmeyen savaşlar... Aynı anda yedi cephede süre gelen savaşlar... Sovyetlerden mühimmat Karadeniz’den getirilecekti ancak Boğaz’larda durum neyse burada da aynısıydı... Ülkenin güvenliğini işgalci birlikler sağlıyordu! Rüsumat bu iş için biçilmiş kaftandı. Yaşlıydı ama elden başka bir şey gelmiyordu... Milli Mücadelenin ayak sesleri Ordu’da da yankılanmış Hamdi ve Vonalı Cemâl’in oğlu Celal de bu direnişe katılmak için can atıyorlardı. Sonunda istedikleri olmuş onlarda #millimücadele nin neferlerindendi. İnatçı ama dirençli Rüsumat kah battı kah çıktı... Hatta yanıp kül bile oldu ama mücadeleden dönmedi pes etmedi. Batum’da yaraları sarıldı. Batum ile Samsun arasında on bir sefer yaptı. Bu seferlerde toplam 1070 tüfek, 993 kasatura, 7459 sandık mermi, 8 top, 2244 sandık top mermisi taşıdı... Vonalı Celal’i önemli bir görev üstlendi. Aynı #rüsumat gibi Ya batacak ya çıkacaktı... Nur-i aynı Sündüs’üne kavuşacak ya da en masum sevdaları tarihe karışacaktı. Defalarca batıp çıkan Rüsumat son selamı çakmak için dönecek miydi? Peki Ya Poseidon? Denizi yabasıyla açıp yol göstermek için Karadeniz’de miydi? Prometheus bilgeliğin ışığını hediye ettiği insanlığı gözetmeye mi gelmişti? Cumhuriyetin 100. Yıl anısına ithaf edilen Sayın @mehmetulugturkan kaleme aldığı #rüsumat , editörlüğünü Sayın
ayse fatma
ayse fatma
yapmış, içerisinde yer alan çizimler ise Sayın @fahripelit e aittir. Gerçek olay ve kişilerden esinlenerek yazılan #rüsumat @inkilapkitabevi etiketiyle raflarda yerini aldı. Hâlen okumadıysanız mutlaka tavsiyemdir. Şimdiden keyifli okumalar dilerim. Arka Kapak Kurtuluş Savaşı’nın en şiddetli günleri... Sorun kısıtlı mühimmat. Cephede işgalciler, içeride düşmenın işbirlikçileriyle mücadele eden Mustafa Kemal, milletlerarası siyaset arenasında ustaca bir hamleyle Sovyetler’i mühimmat yardımına ikna eder. Ancak bu yardımlar, düşman donanmasının kol gezdiği Karadeniz’i geçip Anadolu’ya nasıl getirilecekti? Korkusuz bir zabitin komuta ettiği yaşlı ama inatçı gümrük teknesi bir hayalet gemiye nasıl dönüşecekti? Cesur askerlerin ve civanmert Karadeniz uşaklarının gayretiyle, kâh kendini batıran kâh yeniden yüzdüren efsane gemi savaşın kaderini nasıl etkileyecekti? Çok satanlar listesine Madalyasız ve Kayıp Sancak eserleriyle giren Mehmet Uluğtürkan, yeni tarihi romanı Rüsumat ile Milli Mücadele’nin az bilinen deniz cephesine heyecan dolu bir pencere açıyor... Rüsumat #alıntı • “Vatan size behemehal minnettardır.” • “Hür bir ülkede başı dik, mağrur bir hayat sürdürebilecekler miydi?” • “Vatana ihanetin cezası bellidir!” • “İnsan kendi gücünün cezbesine kapılıp hırsının kurbanı olmamalı.” • “İnsan, özgürlüğü için büyük bedeller ödemeye de sonuna kadar direnmeye de muktedirdir.” • “Ölüler güler miydi hiç?” • “Kimse geldiğini fark etmemişti, tıpkı sevdiğini fark eden kimse olmadığı gibi...” • “I turchi sono temuti!” (* Türklerden korkulur!) • “Ya bir yol bulacağım ya da bir yol açacağım.” (*Hannibal) • “Vatan sana minnettardır şehidim! “
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Rüsumat
RüsumatMehmet Uluğtürkan · İnkılap Yayınevi · 202353 okunma
··
136 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.