Ahmet Yaşar Ocak, tarihçiliğimizin en mühim isimlerinden. Bilimsel tavrı, meselelere yaklaşımı her daim bir disiplin, bir sağlamlık içerisinde. "Babaîler İsyanı" da bu tavrın ürünü, hem de onun en kapsamlı, en başarılı ürünlerinden biri. Ocak'ın konuları ekseriyetle zor konular. Konuların zor olmasının birkaç sebebi var. Öncelikle genelde tarihin pek karışık dönemleri ile ilgili çalışmalar yürütüyor. Örneğin bu kitap özelinde söylersem Anadolu Selçuklu Devleti'nin son (ve oldukça karışık) dönemleri, Osmanlı Devleti'nde tarih yazıcılığının henüz tam oturmadığı kuruluş dönemleri (ki yine sosyal açıdan çok çalkantılı dönemler) ele alınıyor... Konuların bir başka zorluğu ise dinî meselelere dayanmasında. Bu noktada Ocak, medrese İslam'ının arkasındaki, halkın içinde capcanlı yaşayan, eski kültürlerden sayısız öge içeren bir Müslümanlığın peşinde. Birçok kitabında olduğu gibi bu kitapta da Anadolu inançlarının temellerine, serüvenine, İslam'ın Anadolu'da yaşanış biçimlerine temas ediyor yazar. Yani çoğunlukla görmezden gelinen alanlara dokunuyor. Bunca zorluk içerisinde tarafsız, gayet bilimsel bir anlayışla elindeki malzemeyi okura sunuyor. Babaîler İsyanı, kesinlikle incelenmesi gereken, yankıları pek sürmüş, belki hâlâ sürmekte olan bir tarihî vaka. Ona eriştiren şartlar, olayın kendisi ve yansımaları, mutlaka tetkik edilmeli. Dikkatli bir okur, günümüz gerçekliğine dair çok şeyleri; devirlerin, şahısların, kurumların değişmesine rağmen bazı şeylerin nasıl da çok benzer bir biçimde kaldığını, çok benzer bir biçimde tekrarlandığını "Babaîler İsyanı"nda görecektir. Meraklısına tavsiye edilir.

Babailer İsyanıAhmet Yaşar Ocak · Dergah Yayınları · 2011127 okunma

·

139 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mustafa