Gönderi

112 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Dile kolay, #güncelikeşfet maratonları boyunca onlarca roman, öykü ve şiir kitabı okuduk. Her biri ayrı bir dünya, ayrı bir lezzet sundu bizlere. Maratonumuzun finalinde öyle bir öykü kitabı okuyoruz ki değmeyin keyfimize, değmeyin hüznümüze… Güray Süngü, okumaktan pek haz aldığım “kelimelerin ahengi” düsturunu ne de güzel serpiştirmiş sayfaların arasına. Ama dupduru bir ahenk, parmak uçlarında yürüyen cümleler… Anlatmadan anlatmak, atmosfer oluşturmak, her metinde nezih bir dil yaratmak… Ne de güzel kaleme alınmış. Bazı metinler gerçekten saf edebiyat gömleğini giymiş de öyle dikilmiş oluyor karşımıza. Arzıendam ediyor kelime kelime. İyi ki edebiyat var, dedirtiyor. Fakat kitabın öyle olumsuz bir yanı var ki sormayın gitsin. İlk öyküyü okuduktan sonra öyle bir yutkunuyorsunuz ki devamındaki öykülere -ya da şiirlere mi demeliyim- şöyle çıkıp bir nefeslenmeden tekrar başına geçip oturamıyorsunuz. Yok yok, okuyamıyorsunuz derken; oturup iştahla okumak için can atıyorsunuz ama yapamıyorsunuz. Sonra dönüp baştan ilk öyküyü bir daha okuyorsunuz. Sonra bir daha. Kitap hiç bitmeyecek sanıyorsunuz. Çünkü okuyamıyorsunuz, yutkunmaktan. Edebî bir eseri yerli yersiz abartıp da onun şahsi güzelliğinden istemeden de olsa bir pare koparmaktan korkarım, imtina ederim. Ama inanın abartmıyorum. Yaşadıklarımı anlatıyorum. Anlatmayayım mı? “Kuşa benzerim söylemezsem. Bundan güzel daha ne olsun hayatımda. Bu güzellik bana yeter. Yemin ederim.” Ne güzelsin edebiyat. Teşekkürler Güray Süngü, yemin ederim.
Sayıklar Bir Dilde
Sayıklar Bir DildeGüray Süngü · Ketebe Yayınları · 2020530 okunma
·
2 plus 1
·
755 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.