“Bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş. Gene bu akşam anladım ki, onu kaybettikten sonra , ben dünyada ancak kof bir ceviz tanesi gibi yuvarlanıp sürüklenebilirim.
#kürkmantolumadonna önyargıların, hayal kırıklıklarının, büyük tutkuların, kalp sancılarının, büyük bir aşkın, o aşkın içerisinde yok oluşun öyküsüdür. Herkese merhaba yorumlamak için bir kaç gün kendime izin verdiğim bir kitap oldu duygu duygu , his his , insanı düşüncelere saran derin psikolojik alt yapısı olan bir kitabı ne kadar anlatabilirsem işte o kadar anlatacağım Ve daha çok kendi düşüncelerime yer vereceğim. Neden beni bu kadar etkiledi bilmiyorum ama okuyan herkesin kendinden bir şeyler bulacağı kesin. Galiba bende de bu durum böyle oldu. Okuyanlar hikayeyi az çok biliyordur ve benim yazardan ilk okuduğum eseri oldukça başarılı bu konuda çok mutlu etti beni. Verdiği ince mesajlar ise anlamak isteyene dağlarca. Bu kitap her ne kadar aşk romanı olarak bilinse de farklı yönlerinede değinsek iyi olur... Mesela önyargılar, insanları küçük görmeler, küçük düşürücü hareketlerin insanda bıraktığı derin sancılar ve varsayımlar. İçlerinden en güzeli ise aşk... Aşk tek kelime içeriği ise hiç bir şeyden emin olamamak, alınan darbeler, tutkular ve istekler. Ne isterseniz var! Raif Efendi de öyle bir aşka tutuluyor ki kendini yok edercesine, Maria Puder ise asla kendini Aşkın o kollarına teslim edemiyor sürekli inancını yitirip insanlara olan güveninin parçalanması bu konudaki duygularını durdurmaya yetiyor. Ta ki Raif ile karşılaşana kadar. Öyle bir aşk ki yarım kalan bu aşkı okuyan bizlerde bıraktığı etki ise gerçekten çok kalp kırıcı sanırım uzun zamandır hiç bir kitapta bu kadar üzülmemiştim.Şu soruyu da sorduruyor bana gerçekten tamamlanabilselerdi neler olurdu şimdiki okuduğumuz halindeki tadı verir miydi ki pek sanmıyorum. Ve ikisin o derin aşkı beni içten etkiledi hele ki o final yıllarca beklenen ve hiç gelmeyen Maria ne kadar anlatsam eksik kalır bence mutlaka okunacaklar arasına alınacak bir kitap diyorum ilk başlarda biraz daha doğrusu kitabın ilk bölümü diyeyim biraz sizi sıkabilir ama kara kaplı deftere geçtikten sonra ki bölüm Raif Efendi’nin gözünden anlatılan o hayatı , yaşadığı ve büründüğü o kişiliği, çıplaklığıyla tüm o hisleri hatta ilk başlarda neden bu adam böyle dediğiniz her noktada ikinci bölümü okurken taşlar yerine nasıl oturacak görün. Sorarsınız mutlaka bu adam neden günlüğüne yazmış, neden bu kadar sessiz neden bu kadar pasif, okudukça en derinden anlayıp hak vereceksiniz. Demem o ki nefis bir kitap okumanız lazım. Artık ben giderken şu soruyu da sorabilirsiniz kendinize hayat gidene mi zor kalana mı diye? Bu sorunun cevabı ise bu kitapta şimdilik kitaplarla hoşça kalın kitap hakkındaki fikirlerinizi de yorumlara yazabilirsiniz sevgiler. 
Kürk Mantolu Madonna
·
44 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.