"Ben iç dünyama dönüyorum. Orada hayal kırıklığına yer yok."
Türkiye'de en çok yarım bırakılan kitapların arasında birinci sırada yer alması nedeniyle okumaktan en çok korktuğum bir yandan da merak ettiğim o kitap: 
Tutunamayanlar .
Bence kitabın bu kadar çok yarım bırakılma sebebi, 
Oğuz Atay 'a atfedilen Olric'li Efendimiz'li, süslü cümleler ve sosyal medyada karşısına çıkan güzel bir sözün etkisiyle, kitabın da tanınmış olmasının verdiği hevesle insanların Oğuz Atay'ın başka bir kitabını okumadan, Tutunamayanlar'ı okumaya başlamasıdır. (Ayrıca kitapta varmış gibi paylaşılan sözlerden birçoğu uydurmadır ve kitapta yer almamaktadır.)
Oğuz Atay 'dan ilk olarak Tutunamayanlar 'ı okumak; hiçbir dağcılık tecrübesi olmadan Everest'e tırmanmaya çalışmak gibi, bir gün önce tanıştığın birine evlenme teklifi etmek gibi bir durumdur bana göre.
Kitap okuyacağız yazarla evlenmeyeceğiz Saliha Hocam diyor olabilirsiniz :) Ancak bu örnekle anlatmak istediğim şey şu, bir insanı tanımadan onunla uzun bir yola çıkamazsınız ve Tutunamayanlar da 724 sayfalık dolu dolu ve uzun bir yolculuk. Bu yüzden önce Oğuz Atay'ı biraz tanımak, diline, üslubuna alışmak için başka eserlerini okumak gerek.
Benim Oğuz Atay tanıma serüvenim şu sırayla oldu:
1. 
Korkuyu Beklerken
2. 
Oyunlarla Yaşayanlar
3. 
Tehlikeli Oyunlar
4. Tutunamayanlar
Ben kitapları yarım bırakamayan bir insan olarak, yarım bırakmasam da kitabın beni sürüm sürüm süründüreceğini düşünüp okumaya cesaret edemiyordum. Ancak yukarıdaki sırayla kitapları okuyunca kendimi artık hazır hissettim.
(Bu konuda bana cesaret veren 
✰ Yıldız ✰ 'cığıma da teşekkürü bir borç biliyorum.)
Tutunamayanlar ; Türk edebiyatının ilk postmodernist romanı. Kitapta düzenli bir olay örgüsü yok. Bunun yerine karakterlerin ruh çözümlemeleri ve düşünceleri var. Yani Oğuz Atay bizi karakterin beyin kıvrımlarında gezintiye çıkarıyor diyebiliriz. Ancak bu gezinti öyle hava almaya çıkmak gibi değil, oldukça çetrefilli.
Kitap, bilinç akışı tekniği ile yazılmış ve o bilincin akışına yetişebilmek hayli zor. Bunun yanında kitap roman olarak geçse de şiir, oyun, mektup, günlük gibi farklı edebi türleri barındırmakta.
Kitabın içeriğine gelecek olursak;
Turgut Özben' in en yakın arkadaşı Selim Işık intihar etmiştir. Bu olayın ardından Turgut Özben'in yas sürecinde geçtiği aşamaları görüyoruz, karakter önce kabullenemiyor bu durumu, belki ölmedi, kayboldu diyor, belki çıkıp gelecek diye düşünüyor... Bir yandan da "Neden?" diye sorguluyor, anlamaya çalışıyor, Selim bunu neden yaptı? Neden intihar etti? diye düşünerek Selim'in nedenlerini bulmayı kendine görev biliyor. Selim'in hayattayken tanıştırmadığı, bir araya getirmediği arkadaşlarına ulaşıyor, onlara Selim'i soruyor, sanki herkesten biraz Selim toplarsa Selim yine yanında olacaktır gibi hissediyor.
Bu süre içinde Turgut Özben önce düşüncenin dehlizlerinde kayboluyor, ardından kendi kendine konuşmaya başlıyor...
"Çok konuşuyorum kendimle bugünlerde. Ne yapayım? Başkalarının sohbetinden hoşlanmaz oldum." Sayfa:290
Kendi kendine konuşurken Olric devreye giriyor:
"Oysa, herkes anlatmak için birini arar." Sayfa:445
Aslında Olric diye biri yoktur, hayalî biridir. Turgut'un arkadaşını kaybedince içine düştüğü yalnızlık hissinden kurtulmak için hayalî arkadaşla konuşmaya başlaması beni hayli etkiledi.
Ardından Selim'den geriye kalan bir günlükte Selim'in iç dünyasını görürüz. Selim Işık anlaşılmamışlık, yalnız hissiyle boğulan bir 'Tutunamayan'dır. Tutunamadığı için de hayatının ışığını söndürmüştür.
Turgut Özben, Selim'i anlama sürecinde kendisi de bir 'Tutunamayan' olduğunu fark eder. Selim'i tanırken kendini de tanımış olur. Yani Selim Işık ölümü ile Turgut Özben'in özbenliğine ışık tutar. Oğuz Atay'ın diğer eserlerinde olduğu gibi bu eserinde de isim, soy isim seçimi oldukça manidardır.
Ben kitabı çok beğendim, okumanızı tavsiye ederim veya etmem diyemiyorum, herkese hitap edecek, kolay anlaşılacak bir kitap değil. Belli bir birikim gerektiriyor. Bu yüzden kitap kurtlarına ve Oğuz Atay'ın bahsettiğim kitaplarını okumuş olanlara önerebilirim.
Tutunabilmeniz dileklerimle. Keyifli okumalar.
··
9 plus 1
·6.8k views
"Büyümek, yalnız tutunanlara gerekli."
Sayfa:122
"Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim," dedi: "Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda."
Sayfa:113
Harika bir inceleme yazacağına emindim ve yine beni şaşırtmadın 🤩 ayrıca kitabı seveceğine de emindim ve bu konuda yanılmadığıma çok mutluyum 🤩 Rica ederim canım, etkim olduysa ne mutlu bana🥰💙
Şımartıyorsun beni Yıldız'ım 🤩 Senin beğendiğin bir kitabı beğenmeme ihtimalim yok gibiydi, bu kitapta da cesaret veren bir düşünce oldu bu😍 Hoş geldin bu arada🤗💜
2 next answer
İncelemeniz çok güzel olmuş çok teşekkür ederim 🌺☺️ yazarla tanışmada sanırım 1. ve 2. Sırada bende aynı kitapları okuyacağım.
Ben de çok teşekkür ederim, umarım güzel bir tanışma olur☺️🌼 Şimdiden keyifli okumalar diliyorum 😇
2 next answer
👏👏👏👌👌⚘️⚘️
Oyunlarla yaşayanlar okudum sadece yazardan. Ancak diline hakimiyet sağlayıp , konuya ve icsellige adapte olmuştum. Emeğine sağlık Salihamm 💜 çok açıklayıcı bir inceleme olmuş. 💜 Beni içine çekecek , yerle bir edecek bir kitap gibi hissediyorum :) ona biraz daha zaman veriyorum o yüzden :)
Tam olarak öyle Tuğçem içine çekecek, derinden etkileyebilecek bir kitap, şu an yeni kitaba başlamadım biraz mola verdim bu kitabı sindireyim biraz etkisi azalsın diye☺️yazarla tanışmışsın birkaç kitapla daha bağlar güçlenirse artık bu kitap senden kaçamaz☺️😍💜 Teşekkür ederim canım benim 🌸
Aynı duygu ve düşüncelerle henüz "Tutunamayanlar"ı okumamış biri olarak incelemeniz benim için çok değerli. İncelemenizle cesaretimi artırdığınız için çok teşekkür ederim. Kaleminize ve yüreğinize sağlık.🙏📚
Değerli yorumunuz için ben teşekkür ederim, bir gün bu kitaba hazır olup okursunuz umarım 🙏 Okumaya başladığınızda sizin gibi değerli bir okurun kitap hakkındaki yorumlarını da merakla bekliyor olacağım ✨📚
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.