Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Hastalıkta ve sağlıkta diye and içen Hristiyanlar..
Bizdeki sözüm ona tatlısu müslümanları (sosyal doku müslümanları) popüler kültürlerinde bu Hristiyan geleneğindeki evlilik yeminine dair şarkı bile yaptılar.. Evet Mustafa Ceceli denilen şahıstan bahsediyorum.. Ama hedefte olan ne yazık ki şahsı değil.. Çünkü Ceceli başörtülü bir kitleyi o dönemlerde temsil eden dindar popçu sıfatıyla layık olduğu kitlesinin çapında ve karakterinde sanatını icra ediyordu.. Tabi hacca giden Ceceli, zekat veren Ceceli (tabi zekatın neden, niçin ve hangi karakterdeki müslümanlara farz olduğunu bilmeden, zekat veren Ceceli) ve milyonlarca başörtülü hayranı...(Zekât meselesi de başlı başına bir meseledir. Müslüman olduğunu iddia edip de parayı kalbine koyanlara, müslümanlıklarının ispatı için farz kılınmıştır. Bkz. Zekât ayetlerinin nüzul sebebi) Şimdi bu adam sanatçılık adı altında kitlesini temsilen bir şarkı yaptı.. Hristiyanların evlilik merasiminde eşlerin birbirlerini hastalıkta ve sağlıkta bırakmayacaklarına dair yemini başörtülü hanım arkadaşlarımıza sundu.. Ve çok tuttu.. Yazık ki, bırakın hastalığı sağlığı, eşi için böbreğini vermeyen canını vermeyenler güruhunu.. Eşi için çocukları için helalinden alın teriyle kazanmayan, baba parasıyla adam olduğunu zanneden, midesini doldurup taşırtan, kısacası aslında hayvandan farkı olmayan, ölümü görünce korkudan yanıp tutuşan şuursuzları görüyoruz elemle, kahırla.. Bunlar mı insan? Yahu ilk önce insan olacaksın.. Her türlü fedakarlığı yapacaksın eşine ve ailesine.. Sevmiyorsan ve Allah'ın bir emeneti olarak görmüyrosan neden evlendin? Haydi diyelim sevmeden evlendin be adam; Allah'a da mı inanmadın hiç? Kadın bir emaneti değil midir Allah'ın? Bunları omurgasız biyolojik erkekler için söyledim.. Babalığın farkında olmayan, babalığının farkında olur mu hiç? Yeri gelmişken söyleyeyim.. Bunu söylerken her türlü zulmü görmüş, her türlü cefayı çekmiş, son 13 yılımda yaşadığım tek bir günü yaşasa kafasına sıkacak insanlara rağmen inancını ve imanını kaybetmemiş bir Türk evladı olarak söylüyorum.. Kadınlara verilen her türlü hakkı kanımın son damlasına kadar ve canım pahasına destekiyor ve devamını diliyorum elhamdülillah.. "Kadınlarımız emanetlerimizdir; canlarımız gibi.." Boşanma rekorları kıran başörtülü hanım arkadaşlarımız bu şarkıya bayıldı ama ne eşleri ne de Allah'ın rızası umurlarında olmadı ki, Türk milletinin değer yargıları ve töresi umurlarında olsun.. Kısacası Hristiyanlar kadar olamadı bizim başörtülü hanım arkadaşlarımız.. Kuvvetle muhtemel hep dünyalık maddi unsurları koydular kalplerine (kâbelerine) Bunları da sadece başörtüsüne zulüm eden hanım arkadaşlarımız için değil, anneliğe ve hanımefendiliğe zulüm eden kadınlarımız için söyledim.. İstisnaların kaideyi bozmayacağını beyana lüzum yoktur da tekerrür edelim yinede.. Tekrardan konumuz olan sanata ve topluma acil bir şekilde dönecek olursak, sanat bir anlamda "Sanata etki eden unsurlardan (sanatın yalın bir tanımına ikâme olmasa da sanatın şöyle bir boyutu da vardır: Arkeolojik insan kalıntılarına bakıldığında o dönemde yaşamış insanlara ait kalıntılardan ve sanatsal eserlerden, o döneme ait insan toplumlarının ve teklerinin değerleri, değer yargıları, inançları ve inançlarındaki samimiyetini sanat eserleriyle nitelendirebiliyoruz) yani toplumun kendisinden de bahsetmiş oluruz. Sanatçının icra ettiği sanat değildir sadece, toplumun sanatçıdan beklentiside sanattır bir nevi.. Hatta sanatı anlatan eserlerden birisi de "Sanat, toplum ve siyasettir" Yani sanatçı da düşünürler gibi hür değildir her dömemde ve her zamanda. Bu yüzden millet bunu talep ediyor diye yapılan eylemler de sanat niteliği taşımasa da sanat niceliği taşımaktadır. Ceceli de bu anlamda kendi dönemindeki kitlesine hak ettiği bir şekilde sanat icra etmiş ve kitlesinin görmek istediği bir müslüman olarak da kendisini takdim etmiştir. Tek bir Allah'ın kulu da biz sadece bu dünyada ki hayatta hastalıkta ve sağlıkta degil, ahirette de eşlerimizi dileriz Allah'tan, çünkü biz Hristiyan değil müslümanız dememiştir ne yazık ki..
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.