Gönderi

320 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Homo Sapiens’e Karşı Tatlı Bir Gençlik Romanı
“Bunu yaptığını fark etmiyormuşsun gibi gülümsemeni seviyorum. Her zaman yataktan yeni kalkmışsın gibi dağınık olan saçlarını, insanın gözünün içine her zaman gereğinden bir an uzun bakmanı. Ve ay grisi gözlerini seviyorum. Bu yüzden, senden etkilenmediğimi sanıyorsan, deli olmalısın...” Öncelikle bu alıntıyı çok sevdim neden bilmiyorum. Yine de bununla başlamak istedim neyse yavaş yavaş konuya dönersek Simon’ın hayat hikayesinin bir kısmını okumadan önce filminde görmüştüm : “Love,Simon”! Filmi gayet tatlı ve hoş bir gençlik filmiydi. Özellikle heteroseksüel bireylerin lgbt bireyleri gibi açılmak zorunda kaldıkları sahnede kahkahayı basmıştım. Yani kısaca film hoşuma gitmişti ve kitabını merak ediyor fakat bir türlü okuma fırsatı bulamıyordum. Sonunda buldum. Kitabın benim için ilgi çekici taraflarından biri de yazarımızın klinik bir psikolog Ve özellikle lgbt bireyleriyle (çoğunlukla da gençlerle) çalışmış olması oldu. Bu psikolojik danışman olarak bu durum beni kitaba daha çok çekti. Genel olarak kitaba baktığımızda ise 17 yaşındaki Simon’ın Mavi ile e-postalaşması sonucu yaşadığı aşkı okuyoruz. Tabii bu süreçte kendini keşfetmenin , aile ve dostlarına açılmanın, zorbalığa maruz kalmanın nasıl bir şey olabileceğini okuyoruz. Ben genel olarak kitabı sevsemde aşırı bayılmadım. Sanırım gençlik romanları bu aralar pek ilgimi çekmiyor. Duygular bana az geliyor bu tür kitaplarda. Ama (Yine bazı yerlerde duygulanmadım desem yalan olur, yukardaki alıntıda ve Martin ile konuşmada “sen benim açılma hakkımı elimden aldın” dediği yerde, ve kitabın sonundaki tatlı gelişmelerde duygulandım baya) kitap çok akıcı ve bitiyor hemen. Simon’ın destekleyici bir ailesi, dostları ve hocalarının olması ve onların desteklerini okumak çok hoştu. Türkiye de ise LGBT haklarının yerde oluşu, her şeye günah keçisi olarak gösterilmelerini, LGBT bireylerinin acılarını, travmalarını, yüzleşmek zorunda kaldıklarını düşündükçe üzülmemek ve öfkelenmemek elde değil. Bu kitabı okuyup inceleyen kişilerde bile önyargılı ifadeler okudum. DSM-V ve diğer psikolojik tanı kriterlerinde hastalık olarak geçmediği halde hâlâ (bazı ruh sağlığı çalışanları da dahil) hasta olarak bakmaları daha da korkuncu sapık olarak bakmaları çok çok üzücü. Oysa her renk güzeldir. Her birey özeldir. Ve size ne başkalarının aşkından? Neyse umarım ülkemizde de bu durum düzelir. Hiçbir insan bu tür problemlerle karşılaşmak zorunda kalmaz. İnsan hakları herkes için eşit olur. Kitap kısaca akıcı, çerezlik, hoş bir gençlik kitabıydı. Kitapla kalın sağlıcakla kalın… Empati için kısa film önerisi: Ya Dünya Tersine Dönerse youtu.be/4StY1VMzsMw?si=... Bahsettiğim komik açılma sahnesi: youtu.be/0tW_Xl8yokA?si=...
Simon Homo Sapiens'e Karşı
Simon Homo Sapiens'e KarşıBecky Albertalli · Pegasus Yayınları · 2017476 okunma
·
66 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.