Normalde her şey iyi görünür...Kitabın Adı: LEILA (Leyla)
Kitabın Yazarı: Alexandra Cavelius.
Çeviren: Almancadan çeviren Firuzan Gürbüz.
Kitabın Basıldığı Yer: İstanbul.
Tarih: Mayıs 2010, 4.Basim.
Sayfa sayısı: 182
Olay Özeti: 1976 yilinda mutsuz bir müslüman aileye doğan Bosnalı Leyla, çocukluğunu istenen şekilde geçirmemiş, alkolik bir babanın aileye yaptığı kötü muamele sonucuna maruz kalmıştır. Annesi artık bu duruma dayanamayarak eşinden ayrılmış, başka biriyle evlenmiştir. Leyla büyümüş ortaokula gitmeye başlamıştır. Yaz tatilinde gittiği akraba gezisinde bir anda Bosna -Sırp - Hırvat savaşı patlak vermiştir. Hayatlar bir anda bozulmuş, olağan akışına göre ters gitmeye başlamıştır. 2-3 günlüğüne teyzesinin evine ziyarete gittiğinde, evi askerler basmış, Leyla'yi teyzesi ben bunu tanımıyorum diyerek resmen satmıştır. Leyla Bundan sonra esir kamplarına düşmüş, buralarda İlk önce müslümanlarca, sonra Sırp ve Hırvat erkekleri tarafından insanlık dışı uygulamalara maruz kalmıştır. Onlarca kere tecavüze uğramistir.
Savaşın bitimine yakın kendisini esir kampından kurtaran bir sirpla evlenmiş, bir tane erkek çocuğu olmuştur. Savaş iyice duruldugunda Leyla ailesini bulmuş ve Bosnaya yeniden dönmüştür. Leyla daha sonra bu insanlık dışı olaylarla ilgili mahkemede cesurca olayları anlatmıştır. Her şeye rağmen yaşamış ve yaşatmıştır.
Kişi Özellikleri: Kitabın ana karakteri Leyla, savaşın başladığı zaman 16 yaşındaydı. Savaş beş yıl sürdü. Leyla 180 boyunda, zayıf, sarışın bir kızdır. Savaşta başına gelen olaylar karşısında (esir kamplarında insanlık dışı uygulamalar, onlarca tecavüz, şiddet, aşağılama, yaratikca uygulamalar) hayatta kalan , fakat psikoloji altüst olan, her şeye rağmen yaşamayı başarmış güçlü karakterli bir kızdır.
Leyla'nın annesi de güçlü ve karakterli bir kadındır. Leyla'nın kurtulmasına canı gibi yardım etmiştir. Çünkü o bir anadır.
Mekân Özellikleri: Kitapta yaşanan olay Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan 'da geçmiştir.
Zaman: Savaşın başladığı 1992 yılından 1997-1998 yılına kadar geçen sürede yaşanan insanlık dışı olaylar.
Anlatıcı: Olayları anlatan baş karekter olan Leyla 'nin kendisidir.
Kitabın Anlatım Özellikleri: Kitap Almancadan çevrilmiş, Dili yalın ve sadedir. Okumaya başladığınızda su gibi hemen bitirmek isteyeceksiniz. Acının ve dramın dibine vuracaksiniz. Erkeklerin ( bazıları hariç) ne aşağılık, adi ve yaratık gibi olduklarını göreceksiniz. Ayrıca, kitabın Edebî eserler kategorisinde olduğunu düşünmüyorum.
Kitabın Türü: Kitap, roman türünde yazılmış, konu ettiği olaylara bakıldığında, toplumsalliga ve psikolojiye de değinilmiştir.
Ana Fikir:
1. Savaş ne olursa olsun, hangi gerekçe ile yapılırsa yapılsın, hiç bir şekilde kabul edilemez ve " bir insanlık suçu" oluşturur.
2. Şiddetin, insanlık suçlarının, tecavüzün hiç bir şekilde dinî, ırkı, mezhebi yoktur. İnsan iyi veya kötü değildir. Ortamını bulduğunda bu pis duygular başka kiliklarda ortaya çıkıp, inanılmaz acılara ve dramlara neden olmaktadır. İnsan gibi, Kendi ırkına bu kadar eziyet eden başka ırklar var mıdır, merak ediyorum?
3. Hayat olağan akışında ilerlediğinde her şey normalmiş gibi görünür. Savaş, kıtlık, doğal afetler vs.oldugunda siz o zaman görün insanları. Özellikle erkekleri.
4. Erkekler penisiniz var diye bütün güç sizler de mi? Her şeye sizler mi yön veriyorsunuz? Kendinizi ne sanıyorsunuz? Sizin istedikleriniz mi olacak hep? Kendinize gelin erkekler...
Sonuç olarak şiddetin; din, millet, vatan gibi kılıflar altında, insanın içindeki yaratikca duyguları başka insanlara nasıl uyguladığını, bunu erkeklerin çok güzel şekilde yaptığını, kitaptaki gerçek olaylar, maalesef acı şekilde ortaya koymuştur. Normalde herkes iyi görünür. Ya şartlar değiştiğinde işte o zaman...
Bu adice olayları önlemek için; daha çok eğitim, gerçek eğitim, daha çok empati, bol bol çalışmak ve üretmek.
Kitabı beğendim.