Michel Foucault
Eğer ''Akıl Hastalığı ve Psikoloji'' kitabına dikkatlice bakarsanız, Deliliğin Tarihine benzer bir izlenim verdiği fark edilir. Ancak, ''Akıl Hastalığı ve Psikoloji'' kitabı 1954 yılında yayınlanmış ve Foucault'ın ilk eserlerinden biridir. Bu kitap, akıl hastalığı ve psikoloji konusunda geniş bir araştırma sunarak, okuyuculara derin bir anlayış sağlamaktadır. Öte yandan, Deliliğin Tarihi daha sonra yayınlanmış ve daha kapsamlı bir perspektif sunmaktadır.
''Akıl Hastalığı ve Psikoloji'' kitabı, üç bölümde incelenir. Giriş kısmında, zihinsel tıp ve organik tıp konularına yer verilir. Zihinsel tıp, insan zihnindeki rahatsızlıkları ve hastalıkları inceleyen bir dal olarak kabul edilirken, organik tıp ise bedensel nedenlerle ortaya çıkan hastalıkları ele alır.
İlk bölümde, akıl hastalığı ile evrim arasındaki ilişki incelenir. Evrim teorisi, insanların fiziksel ve zihinsel özelliklerinin zaman içinde nasıl değiştiğini açıklamaya çalışır. Bu bağlamda, akıl hastalığının evrimsel süreçte nasıl ortaya çıktığı ve geliştiği araştırılır. Ayrıca, akıl hastalığının bireysel tarihle olan ilişkisi de bu bölümde ele alınır. İnsanların tarih boyunca akıl hastalığı ile nasıl mücadele ettiği, bu hastalığın toplumun nasıl şekillendiğini etkilediği ve bireylerin yaşamlarını nasıl etkilediği üzerinde durulur. Son olarak, akıl hastalığının varoluşsal boyutu üzerinde durulur. İnsanın varoluşsal deneyimleri ve akıl hastalığı arasındaki ilişkiler incelenir. Bu bölümde, insanın akıl hastalığıyla nasıl başa çıktığı ve bu hastalıkla yaşam mücadelesini nasıl sürdürdüğü üzerinde durulur.
İkinci bölümde ise, akıl hastalığının tarihsel oluşumu ve delilik kavramı ele alınır. Akıl hastalığının tarih boyunca nasıl tanımlandığı ve ele alındığı araştırılır. Bu bölümde, akıl hastalığıyla ilgili farklı teoriler ve yaklaşımlar incelenir. Ayrıca, delilik kavramı ve akıl hastalığı arasındaki ilişki üzerinde durulur. Delilik, akıl hastalığının bir şekli olarak kabul edilir ve bu bölümde, delilik kavramının nasıl tanımlandığı ve toplum tarafından nasıl algılandığı üzerinde durulur. Bütünsel yapı ise, akıl hastalığının bireyin tüm varoluşunu nasıl etkilediğini anlatır. Bu bölümde, akıl hastalığı ile bireyin düşünce, duygu, davranış ve ilişkileri arasındaki ilişkiler incelenir.
Bu üç bölüm, akıl hastalığı ve psikoloji kitabının temel konularını kapsar. Zihinsel tıp ve organik tıp, akıl hastalığının farklı boyutlarını ele alırken, hastalık ve evrim, bireysel tarih ve varoluş gibi farklı perspektiflerden akıl hastalığına yaklaşır. İkinci bölümde ise, akıl hastalığının tarihsel oluşumu, delilik ve bütünsel yapı gibi konular üzerinde durulur. Bu şekilde, okuyuculara akıl hastalığı ve psikolojiyle ilgili geniş bir bakış açısı sunulur ve bu konularla ilgili derinlemesine bir anlayış geliştirilmesine yardımcı olur.
