Gönderi

14 Mart 1938, Ankara
Karıcığım, Cuma günü iddianameyi aldım, Cumartesi günü Noterde Fuat Ömer ve şeriki Saffet Nezihi'yi avukatlığıma yazdırdım. Bugün Pazartesi. Yarın 15 Mart Salı günü mahkemeye çıkıyorum. İddianameyi okudum ve şaştım. Bir insanın böyle deliller (?!) ile mahkemeye sevkedilebileceğini ummazdım. Fakat ne yalan söyleyeyim kör kör parmağım gözüne kadar aşikâr bir suçsuzluk şeraitinde, bu kadar delilsiz bir davada adaletin herhalde tecelli edeceğine, beraat eyleyeceğime emin bulunmakla beraber neden 56 gün yattığıma ve mahkeme bitinceye kadar da yatacağıma ve neden men-i muhakeme kararı almayıp mahkemeye sevkedildiğime akıl erdiremediğim için ara sıra kötü kötü düşünüyorum. İddianame benim ''is*y*n ve iht*lal kokan'' kitaplarımdan bahsediyor. Düşün ki bu kitapların hepsi bugün resmen satılmaktadır. Eğer ''is*y*n ve iht*lal koksalardı'' haklarında takibat yapılır, kitaplar ve ben mahkûm olurduk, Türkiye Cumhuriyeti kanunları bu kitaplarda mevzuatı kanuniyeye muhalif bir şey görmedikleri için onlar hakkında bir mahkûmiyet kararı vermedikleri halde, bana tebliğ edilen iddianamede böyle bir ''s*ç delili'' (?!) var. Eğer bu iddia varidse bundan benim kadar Türkiye Cumhuriyeti adliyesi de mesuldür. Çünkü en son kitabım iki sene evvel neşredilmiştir ve bu is*y*n ve iht*lal'' kokan kitapların neşrine adliye göz yummuş demektir. İşte delillerden biri bu. İkincisi benim kendisini çağırmadığım, evimin adresini vermediğim, tanımadığım bir delikanlıya direktif vermiş olmaklığım (?!). Tanımadığı, hatta polisliğinden bile bir aralık şüphelendiği ve topu topu bir saat kadar gördüğü bir insana ''direktif'' (?!) verecek kadar deli, aptal ve eşek olduğumu farzedelim. Fakat bu ''direktif'' verme keyfiyetinin kanuni delilleri, hatta bir tek delili nerde.? Bu iddianın kanuni ispatı nerde.? Belki o çocuğun böyle bir ifadesi var. O bu atf-ı cürmü, o çocuk bu ifadesini nasıl ispat ediyor ve bir yalanı hangi kanuni delillerle ispat edebilir.? İşte hakkımdaki iddia bu kadar.! Ve benim bu iddialar hakkında kendi kendime sorduğum suallerin bazıları bunlar. Ne yapalım.? Haydi hayırlısı diyelim, karıcığım, sevgilim, bir tanem. Küçüklü büyüklü herkese hasret ve selam. * Kocan (İmza)
Sayfa 79 - (Sayfa: 77-78)Kitabı okudu
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.