Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

335 syf.
·
Puan vermedi
Kitap ve Niçe hk Bilinmesi Gerekenler
En popüler kitabı diye Niçe okumaya bununla başlamak pek iyi bir fikir olmayacaktır. Hele ki felsefi altyapınız ve bu anomalik herifin çeşibet görüşlerine vukufiyetiniz yoksa. Aforizmalar, sayıklamalar, bilmeceler, imgeler, metaforlar, şiirimsiler.... ne ararsanız vardır bu üstinsan prospektüslüğü iddiasındaki kitapta. Bitirilemeyen kitaplar kategorisinde, Tutunamayanlar, Çürümenin Kitabı ile liderliğe oynar (Marx kaypağının Kapital'ini unuttuk, neyse) Kitapta vasat okurun anlayabileceği birkaç cümlenin ikisi şöyledir: Ergen atasözlerinden; 'Ben bu kulaklara göre ağız değilim', kamyon arkası sözlerinden; 'Uçmayı öğretemiyorsan bari hızlı düşmeyi öğret'. Türk insanının bir şansı da kitabın ikisi hariç tüm tercümelerinin rezil olmasıdır. O iki tercümeyi söyleyip vebal almak da istemem. Bu insanımsıya hayran olan ve kendisi gibi çoğu bipolar bozuklukla debelenen müritlerinin kutsal kitabıdır. Kendi betimlemesiyle iyiliğin, insanlığın tartışmasız bir zaaf olarak olarak görüldüğü, üstelik kendince gerekçelendirdiği ahlak öğretisiyle bir din. Bir kısım müritleri ki; nasıl bir herşeyi yalayıp yutmuşluk sanrısına sahiplerse, nasıl bir iyi-kötü, doğru-yanlış tanımlarını kabullenip kendilerine yakıştırabiliyorlarsa, tekrar tekrar okuduklarını iddia ederler, bu bir nevi din kitabını. Zaten Bıyıklı da bu kitabında, Zerdüşt üzerinden kendi dininin anlatımını yapar. Hayat boştur lo (nihilizm), vur kır parçala (anarşizm), sen kendi dalgana bak yeter (egoizm) vb evlerden dışarı görüşlerinden oluşan dinini, kızım sana söylüyorum tekniğiyle Zerdüşt'e anlattırır. Kitabını başyapıt, çok kıral oldu falan diye över Ecce Homo'da. Kendini ve yazdığını övmede, kutsallık yakıştırmada Celaleddin Rumi, Said Nursi ile çekişir. Bunun müritleri çok elit, zeki, havas ve entel olduklarından, bu zartın Hristiyanlık temelli eleştirileri (Tanrı öldü sözü gibi) üzerinden İslama saydırmayı da görev bilirler. Oysa aynı Niçe, birçok kereler İslam'a övgüler dizer. Evet şaka değil. Deccal ve biraz da Aforizmalar'da olsa gerek; İslam eşsizdi, fıtrata uygundu, yüksek bir dindi, Haçlılar İslam önünde diz çökmelilerdi...vs döktürür durur. Kendisini putlaştıranlara kapak olacak bir sözü de; "İslam, insanı yüceltir ama putlaştırmaz." dır. Moderen, çağdaş, ilimci bilimci, akılcılık iddiasındaki müritlerine Putların Alacakaranlığı olsa gerek, bir başka tokat daha aşkeder. Aklı; hem iddia hem kanıt durumundalığı ve daha birçok açıdan eleştirip, aklı putlaştıranlara giydirir durur. Gerçi bu eleştirileriyle kendisi de bolca çelişir ya neyse. Hemen ekleyelim ki biz bu dengesizin tespitlerinden onur, gurur duyacak, dinimize delil çıkaracak değiliz. Bunu peygamber bilen müritleri kendilerini farkına varsınlar yeter. Müritlerinin neredeyse tamamı ateist zannederler ama aslında bir putperest, tanımını kendi yaptığı bir panteisttir. Dionysos'u tanrı olarak kabul eder. Tüm dinlere de karşı değildir. Yaşama, varlığa katkı sağlayan, geliştiren dinlere değil, sürüleştiren, düşünceye ket vuran... dinleri yerer. Şimdi bu dengesize mi laf edelim, Deccal'deki Hristiyanlık gömülerini tüm dinlere hamledenlere mi, buna seksen çeşit ateistlik yakıştıranlara mı? Özellikle kadınlarla sağlıklı bir ilişki kuramamış bu eziğin ahlak düşmanlığı malumken "kadının yüreği özünde kötüdür." vb tonla düşüncesine rağmen gördüğü ilgi tam bir garabettir. Kendisi için balyozlu deli de denebilir. Hemen tüm filozof olarak sınıflandırılan türdeşleri gibi kırıp geçirmediği iyilik, doğruluk, erdem adına birşey bırakmamıştır. Mutluluğa ulaşma çabasını bile tahkirle övünen, merhamete alerji duyan bu kötücüldür. Kadınlarca reddedildikçe intiharı denemesine rağmen ne yazık ki kendini daha erken itlaf edememiştir. Psikanalist Salome teyzemiz bunun ne mal olduğunu görüp reddetmese bu derece şaftı kayar mıydı bilinmez. Kendini her fırsatta vurduğu zamane pavyon ve malum ortamlarından kaptığı frengi ile felç karışımından kendine yakışır bir onurla telef olmuştur. Güzel algının, güzel görmenin, aslında yanlış görmek olduğunu savunan bu zıbırdağa yapılan övgülere kanmayın. Bu lügat ve ıstılahi anlamıyla delinin, kendine zerre faydası olmayan kötücül görüşlerinin, değil insan herhangi bir varlığa da zarardan başka bir getirisi olamaz. Bipolar bozukluk, sado-mazoşizm, narsizm, ağır borderline, psikopatlık vb birçok rahatsızlığı bünyesinde birleştirebilmiş Niçe, aslında Max Stirner yampirisinin versiyon 3.30'u gibidir. Stirner'in "yegane-biricik ben' ini "üst insan" yapması gibi. Stirner'in görüşlerini yarın yokmuş gibi alır, kullanır cilalar, parlatır. İyi bir eşe sahip olsa, 6-7 kadının içinde büyümese, savaşın acımasızlığına şahit olmasa güç istençci falan Niçe olur muydu sorusunu, diğer filozofları kızdırmak için buraya bırakalım. Alakasız ama Freud ya da Richard Dawkins çatalkuyrukluları kadar olmasa da alçaklığının hakkını vermiştir.
Böyle Söyledi Zerdüşt
Böyle Söyledi ZerdüştFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202037,8bin okunma
·1 alıntı·
524 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.