Gönderi

170 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Merhaba. Bu ayın bir diğer okuduğum kitabı Victor Pelevin'in Dehşet Miğferi oldu. Eski yunan miti Theseus ve Minotauros'un öyküsünü günümüzün iletişim ağı bilgisayar üzerinden internet ortamına uyarlamış yazar. Sadece diyaloglar üzerinden ilerleyen eser, akıcı bir üsluba sahip fakat biraz kafa karıştırıcı olduğunu da söylemeliyim. Sekiz genç her birinin adı da bir acayip. Bir otel odasına kapatılarak, birbirini görmeden, internet ile iletişim kurarak, bu labirentten nasıl kurtulabiliriz diye sürekli irtibat halindedirler. Arada tuhaf olaylar ve garip rüyaları da anlamlandırmaya bu gizemi çözmeye çalışırlar. Eski mit kahramanı Theseus'un onları kurtaracaklarına inanırlar. Peki onları kurtarabilecek bir Theseus var mıdır? #kitapalıntıları : ~Ugli 666 ... Derler ya “Günahsız yaşayan bir tek kul olmaz, günahsızın da ömrü tek bir gün sürer.” ~Monstradamus ...“Labirent, yaşadığımız dünyayı simgeliyor; giriş kapısı geniş, çıkış kapısı dar. Bu dünyanın zevklerinin peşine düşmüş ve günahlarını omzunda taşıyan kimse, hayatın doktrini ancak çaba göstererek yeniden keşfedebilir.” ~Monstradamus ... “Her geçen gün geçmişe doğru gitgide daha derinlere dalıyordum.” ~Nutscracker ... Gelecek geçmişten türer, geleceğe doğru ilerledikçe onu var etmek için daha çok geçmiş gerekir. Biliyorsun, yıldızlara ne kadar yaklaşırsan, toprağa daha derin bir çukur açarsın... ~Monstradamus Belki de asıl mesele budur. Çıkış yolunun nerede olduğunu düşünmeden, hayatın senin o an içinde bulunduğun kavşak olduğunu anlaman gerekiyordur. O zaman labirent de gözden kaybolacaktır. Ne de olsa yalnızca zihinlerimizde bütün olarak var, gerçekte nereye gideceğimiz basit bir seçimden başka bir şey değildir. ~Monstradamus “Per espera ad stra” diye bir deyiş var, “umutla yıldızlara doğru” demek.
Dehşet Miğferi
Dehşet MiğferiViktor Pelevin · Turkuvaz Kitap · 200717 okunma
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.