Edward Bellamy, on dokuzuncu yüzyıl sonundaki en önemli ütopyacılardandır. Ütopyalar, yazarlarının yaşadığı dönemlere ayna tutarlar. Dönemin koşulları, toplumsal sorunlar ütopyada yansır. Ütopya yazarı bu sorunları eserine, bazen doğrudan bazen de dolaylı olarak aktarır. Ütopya fikirlerin on dokuzuncu yüzyıl boyunca olgunlaştığı görülür. Yazarımız da döneme ayna olacak şekilde kurgularını bir araç olarak kullanmıştır. Değişime ve devrime açık olan fikirleri ile okuyucuya yön vermiştir. Yazarımızı çoğunuz gibi bende dönemin ateşini fitilleyen ütopik romanı "Geriye Bakış" ile tanıdım. Altı öyküsünün derlendiği bu kitap sayesinde ise geçmişe bakarak inşa edilen gelecek beklentilerinin güçlü bir dünya yansıması olduğunu algıladım. Zamanı kavrayışı ve dönemin duyguları ile sentezlemesi kesinlikle ustacaydı. "Kürenin parlaklığıyla sakinlerinin cahil durumu arasındaki karşıtlık bana her zaman melankolik gelse de. Biz buna 'Kör Adamın Dünyası' diyoruz." Bellamy'in anlatımı bence yeni bir bilinç yaratma hali gibi... Yaratılan bilinç âdeta bir uyanmaya vesile oluyor. Ütopyaların belki de toplumsal işlevi budur: Okuyucuların gerçekliğin olmadığı bir dünya hayal etmelerini sağlayıp, aynı zamanda var olan gerçeklerle yüzleşmesini sağlamak. Yazarımız da anlatımında dejenerasyona yer vermemiş, diyalektik becerisini gözler önüne sermişti. Akılcı bir varoluşun hâlâ mümkün olabileceğini bizlere yeniden hatırlattı. Bu nedenle öykülerle çizdiği portre farklı ve derin çıkarımlar yapmamı sağladı. Kitapta yaşanan olayların hepsi sembolikti ama anlayana sınırlar çizdirecek ve düşündürecek mesajlar barındırıyordu. Sizde yazarımızın anlatımıyla birlikte kör uçuş yapmak istiyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız.

Kör Adamın DünyasıEdward Bellamy · Otantik Kitap · 20238 okunma

·

40 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gizem Kısacıklar