Gönderi

208 syf.
8/10 puan verdi
Şimdiye kadar okuduklarım arasında aşkı en yoğun olarak işleyen kitap oldu sanırım. Aslında başka birçok kitap okudum böyle ama gerek olaydan çok karakterlerin ilişkiye dair duygu ve düşüncelerinden bahsediyor olması, gerekse ilişkileri birçok yönden ele alıp günün sonunda o doğal anlaşılamazlığıyla bırakması ilk sıraya koymama neden oldu. Kitabın arka kapağındaki yazı da çok güzel bir anı ve bu söylediklerime destek çıkıyor. Birçokları gibi ben de "bilmem ne şöyledir" diyen cümlelere tav olurum. Hele bir de bu cümle aşkla ilgiliyse, alışılageldiği üzere, edebiyatın özüyle karşılaştığımızı sanarız. Bu cümlelerden de bolca vardı. Tek bir karakter ya da olayla kendimi ilişkilendirmek kolay değildi ama kitabın içinde kendime bire bir benzer bulduğum bolca davranış ya da durum vardı. Bu kadar genel geçer bir duygudan bahsedilirken kaçınılmaz bir şeymiş gibi dursa da, bahsettiğim benzerliklerin bir kısmı benim için bile kıyıda köşede kalmış, kişiliğimin karanlık noktalarıydı. Özellikle 18. yüzyıl Avrupa'sında yazılmış bazı aşk kitapları gibi bir teorem üzerine konuşuyor gibi değil de, gerçekten yaşamış insanların hislerini aktarıyor gibiydi. Bu yönüyle çok sevdim. Kitaptaki kişilerin içinde bulunduğu durumlar kimi zaman hafif bir utanma yaşamama ya da içimin bunalmasına neden oldu. Meşrebime ters durumlardı genelde. Bazı cümleler ise kendime bile itiraf etmeye çekindiğim ama bende bulunduğunu bildiğim huyların dile getirimesinden kaynaklıydı. Kitapların fiziksel özelliklerine çok dikkat etmiyordum şimdiye kadar ama bu kitabın sayfaları çok güzeldi. Hatta okumaya ilk başladığımda metrodaydım. Üç ya da beş sayfa okumuşken fark ettim ki bir elimle durmadan yandaki sayfayı okşuyorum. EYVAH deyip kestim hemen bu hareketi.
İklimler
İklimlerAndre Maurois · Helikopter Yayınları · 20082,778 okunma
·
17 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.