Gönderi

136 syf.
9/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Cengiz Aytmatov - Toprak Ana
Ah şu insanlar! Savaşlar başlatıp hayatları mahvederler geriye büyük mâtemler, gözyaşları, hayal kırıklıkları kalır. Türk dünyasının önemli yazarlarından olan, Cengiz Aytmatov'un kaleminden 'Toprak Ana' savaşın insanların hayatını ne denli geri dönülemez şekilde etkilediğini ve sanki bir kırık kuş kanadı gibi olan umudun hep sarılıp uçurulmaya çalışıldığı, aile psikolojisini, savaşa gidip de geri dönmeyen insanların geride bıraktıkları sevdiklerinin ne zor şartlarda birlik beraberlik içinde olmaya çalıştığını anlatan 'sarsıcı gerkçekçi' bir başyapıttır. Toprak Ana, Cengiz Aytmatov'un okuduğum ilk eseri oldu ve bu çarpıcı roman beni Aytmatov Külliyatını bir an önce okumam ve bu denli güzel bir kalemden mahrum kalmamak için iyi bir başlangıç oldu. Nice savaşlar oldu; yitip giden hayatlara, silinen hülyalara, amansızca akan gözyaşlarına sebep oldu. Ekip biçme ile uğraşan Tolgonay ve Savankul çifti, daha birbirlerini küçük yaşlarda tarlada çalışırken tanımışlar ve bu güçlü bağlı bir aşka dönüşmüştür. Çiftin üç çocuğu olur: Kasım, Caynak, Muslubek. Zamanla çocuklar büyür, Kasım babası gibi hünerli bir çifti olur ve biçerdöver kullanmasını öğrenir. Muslubek ise okumak için başka şehre gider. Caynak henüz küçük olduğundan ağabeyi Kasım ve babasının yanında dolanır. Kasım talip olur, güzel ve akıllı bir kız olan Alimanla evlenir. Aile kendilerine sahip mütevazı bir eve de sahiptir. Kendi uğraşlarında, mutlu, komşuları ile ilişkileri ve muhabbetleri hoş, el ele verip birlikte çalışan kendi ekmeklerini onurlu şekilde kazanan aile, 2. Dünya savaşının patlak vermesiyle artık savaşların ve devrimlerin ortasında oradan oraya savrulan, yaralanan ve altüst olan insanlar olurlar. Erkekler savaşa gider, kadınlar yanaklarından akan gözyaşları ve bir 'umut' ile bekler onları. Diri tutulan umutların hikayesidir bu, aynı zamanda yıkılan umutların.. "Söyle bana, Toprak Ana, doğrusunu söyle: Savaşmadan yaşayamaz mı insanoğlu? " "Canımızı vermek zorundayız. Böyle yapmazsak inanlığa layık olabilir miyiz? Benim tek istediğim öğretmen olmaktı, yalnız onun düşüyle yaşadım. Ama sonradan elime tebeşir yerine tüfek verdiler. " Böyle bir mâtemdir ki bu insanları helâk eden, onları içlerindeki kırık kalbe hapseden. Savaşın etkileri hep çok büyük ve geri döndürülemezdir. Ne kadar unuttuğumuzu düşünsekte hayatın her anında karşımızda çıplak gerçekliği ile duruyor, bizi içten içe bitiriyordu.
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,9bin okunma
··
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.