Gönderi

352 syf.
10/10 puan verdi
İstanbul'un altında gizlenmiş kadim sırları açığa çıkarmaya var mısınız? Cevabınız "Evet" ise o zaman başlayalım. " Fırtınadan daha hızlı, yağmurdan daha ıslak, altından daha sarı..." Acaba bilmece gibi olan bu cümle neyi sembolize ediyor? Durun, işleri biraz daha karmaşık hale getireyim. "Mermerlerin parıltısıyla güneşten daha göz alıcı, her yanı altınlarla dolu mabet" Burası nerede peki? Bu şekilde sorular sorunca sırları çözmek adına sizlere ipucu vermediğimi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çözüm yolları tam da bu soruların içinde saklı... Aslında biraz daha açabilirim. Çünkü Menorah'tan bahseden gizemli bir metinden söz ediyorum. Evet, evet yanlış duymadınız. Şu meşhur yedi kollu saf altından yapılmış şamdanı kastediyorum. Bir kandil yani. Ama öyle önemli bir obje ki bin yıllardır kayıp ve birileri onu bulmak için hâlâ uğraşıyor. Bulma yolunda atılan adımlar, kan dondurucu hamlelere dönüşürken birçok kanın dökülmesine de sebep oluyor. Üstelik bu cinayetlerin Kudüs, Roma, İstanbul ve İznik arasında da bir bağlantısı var. İşte olaylar bu raddedeyken başkomiser Faruk ve arkeolog Samet'in yolları kesişiyor. Bizde tarih ve arkeoloji ile iç içe geçen bir polisiye kitabı okuyoruz. Son sayfaya kadar düşmeyen tempo eminim serinin devamında da nefesimizi kesecek. Cinayet mizansenleri, tarihsel dokunuşlar ve hayal dünyamızın sınırlarını zorlayacak gizemli keşiflerin hepsi öyle dozunda yazılmıştı ki anlatımı çok akıcı buldum. Merak dürtüsü beni kitaba bağlayan en önemli unsurdu. Ayrıca yazarımızın böylesi güçlü bir kurguda günümüz toplumunun sorunlarına da yer vermesi ve dobraca eleştirmesi takdire şayandı. "Yazılmayanı yazmak cesaret işidir." sözünü boşuna dememiş. Okuyun, okutturun.
Yedi Kollu Şamdanın İzinde
Yedi Kollu Şamdanın İzindeBurak Oral · Sokak Kitapları Yayınları · 202276 okunma
·
271 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.