Gönderi
İbn Fazlan (Fadlan); Bağdat'daki Abbasi Halifesi el-Muktedir'in 921 yılında Bulgar (İdil) Hükümdarlığına gönderdiği sefaret heyetinin katibi, büyük bir seyyah ve diplomattır.
Kitap farklı farklı bölümlerden oluşmakta. İlk bölüm İbn Fazlanın kendi anlatımıyla seyahatnamesinin tercümesi, ikinci bölüm Ebu Dülef'in Risalesi'nden Türk ülkeleriyle ilgili kısımların tercümesi, üçüncü bölüm Mervezi'nin eserinin yine Türklerle ilgili kısımlarının tercümesi, dördüncü bölüm yazarın notları (bu bölümde ansiklopedik bilgiler hiç sıkmadan akıcı bir dille anlatılmış), beşinci bölüm klasik İslam kaynaklarına göre eski Türklerin dini ve Şamanizm, altıncı bölüm Türklerin İslam'a geçişi ve yedinci bölüm Selahattin Eyyübi devrinde Libya ve Kuzey Afrika'daki Türklerin anlatımından oluşmaktadır.
Bu kitabı okuyana kadar İbn Fazlan'ı, Mervezi'yi ve Ebu Dülef'i hiç duymadığım gibi, İslamiyet öncesi Türk kavimleri/devletleri hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığımı gördüm. İslamiyet öncesi Orta Asya Türklerinin, Hazar Gölü çevresindeki ve Karadeniz'in kuzeyi bugünkü Rusya ve Bulgaristan'a uzanan bölgedeki Türk kavimlerinin (Oğuzlar, Peçenekler, Başgırtlar, Hazarlar); günlük yaşantılarını, inançlarını, ritüellerini, şamanizmi, mezarlarını, ölü törenlerini, kurbanlarını, hastalıklara bakış açısını ve uyguladıkları yöntemleri dehşet vereci detaylarıyla muhteşem bir şekilde anlatıyor.
Ayrıca, kitapta Ruslar ve Bulgarlara ilişkin de birçok bilgi yer alıyor. Mesela, 10. yy yaşayan Rusların ölü düğünleri ve bu düğünde yaşanan ritüelleri okurken irkilmemek, derinden etkilenmemek mümkün değil. İbn Fazlanın Ruslardan bahsederken aslında İskandinavları (Vikingleri) anlatmış olma ihtimali de kitapta belirtilmiş.
Özetle, inanılmaz bir kitap, okuyun okutun..
·
1 plus 1
·28 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.