Gönderi

Allah; şah şıh tanımaz.. Keser adamın cezasını!..
İnsan sevdiğine küser, sevdiğine darılır, sevdiğine kırılır, sevdiğinden incinir, üzülür, ağlar.. Sevdiğine isyan eder.. Sevdiğine sığınır.. Bu anlamda ki isyanla haşa şeytanın üstünlük iddiasınden ve kibirinden olan isyanını kılıçla ayırmak lâzım birbirinden.. Birisi feryatttır, figandır, gözyaşıdır, haykırıştır, çaresizliktir.. Allah'ıma hamdü senalar olsun, insan denilen varlığın her çeşitini türünü yaşayarak öğretmeyi nasip eyledi yaratan.. Ne söylesem suç sayılacak.. Takıntılı değilim.. Bir insan oturur düşünür.. Ben gerçekten inanıyor muyum? Neden yaratıldım? Niçin bu hisler diyarındayım? Çok kısa bir zaman sonra yaşadıklarımı dahi hatırlamayacağım.. Üstelik de bunlar hâlâ yaşamaya devam ederken olacak.. Ve ben hiç yaşamamış gibi olacağım.. Anılarım bile yok olacak.. Eğer bunlar bir imtihansa o vakit üzerime düşeni yapmak için mücadele etmeliyim.. Meselâ cemaatlere ve tarikatlara karşı olan tavrımın sebebi gayesi Allah'ın emridir. İman ettiğim islâm dininin kitabı ve Allah'ın kelâmı Kuran'ı Kerim ne diyor? Ve nasıl tasvir etmemizi emrediyor? Allah'ı en çok öfkelendiren şeylerin içerisinde niçin yeryüzünde aç insanların olmasıdır? Allah'ın gazap edeceğini ve af etmeyeceğini söylediği en büyük kötülük neden Şirk? Şeytanın bile Allah'ın rahmetinden umutlanacağı bir günde kendisine şirk koşanları affetmeyecekse, o vakit yeryüzündeki en azgın ve zalimler, kâfirlerden bile binlerce kat daha aşağılanan bu müşrikler kimler? Elbette Allah'ın kelâmını değil de, yaratılmış acizlerin yazmalarını şiar edinerek Allah'a karşı büyüklük taslayanlar değillelr mi? Allah'ın kendisini ifade edemediğini, Kuran'ı Kerim'in Allah'ın dediği gibi apaçık bütün insanlar anlasın ve ibret alsın diye indirdik demesine rağmen, hayır öyle değildir diyen kâfirlerden binlerce kat daha aşağılık olarak itham edilen, şeytanın bile umutlanacağı bir günde, Allah'ın kahrına ve gazabına uğrayacak cehennem odunları değil mi? Ben şahsım adına söylüyorum.. Kendi dönemindeki ve yıllarımdaki okuduğum üniversite gerçekten çok zordu.. Resmi bütün kayıtlar ve belgeler hâlâ mahfuzdur elhamdülillah ki (kafamın bıçağın ters tarafıyla kesileceğinden zerre kadar şüphem olmasın, ne iftira atarım ne de yalan söylerim elhamdülillah) Okul ciddi anlamda zordu.. Vaktinde bitiren bir kaç kişi olmasına karşılık, okulu uzatmalarından dolayı, uzatma hakkı dolarak okuldan atılanlar dahi vardı.. O dönemin bütün öğrencilerine mikrofon uzatılabilir, resmi belgeler incelenilebilir elhamdülillah.. Üstelik babam kamyon ve tır şoförlüğü yapıyor, yetmediği için şoförlünü yaptığı kamyonun hamallığını da yapıyor..Okul uzarsa maddi durumlardan dolayı okulumu bırakmak durumunda kalacaktım.. Bu şartlar altında da Nur talebesi sıfatıyla Zübeyir Gündüzlap erkek öğrenci yurdunda kalıyorum.. Zaten namazlarımı kılıyordum o çağlarımda mümkün mertebe (Allah'ım tekrardan bu nimetini de nasip edecek inşallah) Bu cemaatin bildiğiniz düpedüz Şirk içerisinde olduğunu anlamam ve kanaat getirmem peygamber sabrıma rağmen ortalama bir döneme kadar olan bir süremi aldı.. Kuran'ı Kerim'e gelince; haftada bir defa tek bir ayet (üç beş on dakika) okunuyor.. Geriye kalan bütün namaz vakitlerinde sabah namazlarında 1 saat Tarihçe-i hayat tan tutun da, Said Nursi'nin yazdığı bütün eserlere okumak durumunda bırakılıyorsunuz. Diğer namazlarda da okunuyor tabi ki.. Geceleri de.. Varsa yoksa risalei nur.. Kuran'ı Kerim'e gelince; Ya işte anlaşılmıyormuş da.. Ya işte her yüzyılda bir alim gelir anlatırmış da..Bu yüzyılın alimi Kuran anlatıcısı Said Nursi'ymiş de.. Zaten risaleler Kuran'ı anlatıyor muş da.. Tövbe hâşâ.. Tövbe hâşâ.. İmanınızı muhafaza edin.. Hasılı kelâm.. Adam gibi bir adam olan Tuğrul kardeşimle durumlarını gördük.. Öyle bir psikolojik baskı var ki.. Sanki yurttan ayrılırsak, dinden çıkacağız gibi bir algı oluşturuluyor.. Üstüne bir sürü gerçekliğinden emin olamayacağımız hikâyeler anlatılıyor.. İşte birisi ayrılmış da.. Başına kötü şeyler gelmiş de vs.. Sadece bu kadar mı? Okuduğum okulun ve bölümün ne denli zor olduğundan da bahsetmiştim.. Bu arkadaşlar üstüne üstlük yemek ve barınma konusunda 1 numaralar.. -25 derece Erzincan soğuklarında üşümeyeceğin tek adres.. Karnını en güzel lezzetli yemeklerle dolduracağın (doyuracağın demiyorum) tek adres.. Tabi birde benim de malum eski Türkiye'nin kaderi olan kaderim maddi anlamdaki yoksulluklar ve ailenin okumaya verdiği önemle meslek lisesi mezunu olmama ve dershaneye gidememe rağmen kazandığım bir fırsat olan üniversite.. Okulu sürekli olarak uzatmayı bırakın, 2. Bir yıla okuldan mecburen ayrılmak zorundalığım.. Tabii ki sözde bu Allah'ı anlatan, adaleti anlatan mukaddes dinimiz islâm'ı anlatan Allah'tan korkmaz, Hz. Peygamberden (S.A.V.) utanmazlar.. Ne yapıyordu biliyor musunuz? Hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti genelinde.. Arkadaşlar nur talebesi olarak bizimle kalmaya devam ederseniz derslerinizde ve sınavlarınızda da size yardımcı olacaklar okuldaki hocalarınız.. Yani direkt olarak okuldaki öğretim görevlilerinin isimleri makamları mevkileri zikrediliyor ve dersinizden geçme güvencesi de veriliyordu.. Uzatmayayım.. Zaten kafama koymuştum sivil hayatında da imamlık yapan Tuğrul kardeşimle birlikte ayrıldım herşeye rağmen.. Tuğrul'un maddi durumu benden daha iyiydi.. Ben yalnız kalacağımı bilerek ayrıldım ve hem çalışmaya hem de okumaya başladım elhamdülillah.. Bununla birlikte birçok bölüm ve alan dersinde okulda birinci oldum elhamdülillah.. Sabahları işyerini açardım, kıdemli ustamız Mustafa ağabeyim (neredeyse babam yaşındaydı, öldüyse mekânı cennet olsun, yaşıyorsa Allah'ım hayırlı uzun ömürler nasip eylesin inşallah) gelmeden önce dükkanı temizler, basit işleri tamirleri yapar, müşteri gelirse de lâyıkıyla ilgilendirdim.. Bazı sabahlar Munzur'da Kemah'da çevre ilçe ve köylerde çobanlık yapan, müşteriler gelirdi.. Şunu söyleyemek ve hatta haykırmak isterim ki, Allah'ın bana bu dünyada gösterdiği en naif, en temiz, en çocuk kalpli en temiz insanlardı çobanlar.. Bu kadar mı her kuruşları helâl olur, bu kadar mı hakka riayet ederler, bu kadar mı saf ve tertemiz olurlar.. Radyoları bozulurdu genelde onlar da şehire inince radyolarını tamir ettirirlerdi bana sabah siftahı olurdu, iş olurdu.. Bazen Mustafa abim gelmeden önce o kadar çok iş yapar ve para kazanırdım ki, Mustafa abim şaşırırdı.. Ciddileşir ve sorardı nasıl yani bu kadar iş geldi ve yaptın gönderdin mi diye o babacan tavrıyla.. Kazandığım paralardan bana da vermeye başlamıştı haftalık alacağım ücretlerin haricinde.. İşte arkadaşlarım.. Bu okuduğunuz satırların hepsi hatta çok daha fazlası gerçek yaşanmış bir öyksüdür hayatıma dair kesitlerinden.. Hepsi Resmi belgelerle ve hâlâ yaşayan tanıklarla da sabittir elhamdülillah.. Zerri miskâl mübağala yoktur, çoğu yoktur, azı vardır özü vardır.. Sen Allah'ın sözünü kitabını yüceltirsen, Allah'da sana dağdaki tertemiz kullarının helâl rızıklarıyla rızıklandırır, zekânı ve aklını da muktedir kılar.. Bu arada Allah'ım her iki cihanda da devirlerini daim kılsın.. Mustafa abim de eşi de, ailesi de o kadar saf ve temiz o kadar ki hakka riayet eden muhafazakar bir aileydi ki.. Namazlarıma da devam ettim hamd olsun.. Artık sadece risale okumuyordum.. Zaten hepsini 20 şer defa hatim ettirmiştiler sağolsunlar.. O dönemlerde bu şahısların ayrıca tavsiye ettiği yazarlardan ve yayınevelerinden bol miktarda vatan haini de çıktı.. Özellikle Timaş yayınlarında yazan Aydoğan Vatandaş rumuzuyla kitaplar yazan "Türkiye İsrail gizli savaşı ARMAGEDON, Haarp vb" ve neredeyse o serinin tamamını da okumuş ve dönemin en görünmeyenini görmüş ve kendi alanımla ilgili olduğu için de eleştirmiştim.. Tabii ki İsrail ve ABD adına Türkiye'de faaliyetler yürüten bir psikolojik ve asimetrik savaş uzmanı bir terörist çıktı Aydoğan Vatandaş rumuzlu Türkiye düşmanı.. Kitaplar sözde Türkiye'yi savunuyor ama psikolojik savaş tekniklerinde kullanılan BEYAZ PROPAGANDA teknikleri kullanılıyordu. Yani adam açık açık ben teröristim düşmanım demiyor aksine ben vatanseverim diyor.. İsrail ve ABD evet çok kötü tühh diyor ama İsrail'in ve ABD'nin teknoloji anlamında o kadar ileri bir seviyede olduğunu işliyor ki zihinlere, bir düğmeye basarlarsa yok ediliriz propagandası yapılıyor.. Tabii ki safsata.. Benim alanım Elektronik olduğu için tabloyu görmüştüm ama yığınlara anlatamıyordum bu nur talebesinin aslında bir terörist olduğunu.. Ama yıllar sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti cümle cihana anlattı elhamdülillah.. Tıpkı beni sen Kemalist değilsin diye eleştirenleri bugün sakal bırakmış ve devlete oy vermeyin diye karşıma çıkaran Allah'ım, sen teröristsin diyenleri ağır cezalarda yargılatıyor, maaşını milletten alıp da milletine ihanet eden hainleri işyerime getirip elimi öptürüyor haklıymışsın reisim bizlere hakkını helal et dedirtiyor.. Silahları alınmış ve en şerefli meslekten atılmış bir şekilde.. Yani en koyu kemalisti sakallı ve devlete oy vermeyin dedirten Allah'ım sen herşeye kadirsin.. Allah'ım nasip eylerse meleğiyle bir çay bir kahve içmeyi.. Beni kabul etmese de olur.. Benim dünyalık bir derdim tasam veyahut bir istikbalim yarınım yok zaten.. Bir de herşeye kendini hazırla diyorlar Ayyıldız kolye yi vermeye gittiğinde diyorlar.. Sanki hayır diyeceğine, hatta ağabeyimin beni paramparça edeceğine hazır değilim.. Öldürmesin yeter.. Kendisine kanunlar nezdinde zûl olmasın canım da.. Kalbimde bunun haricinde başka bir endişe varsa kahrolayım.. Hayır cevabına zaten alışığım.. Evet cevabına hazır değilim elhamdülillah.. Umut mu diyorsunuz? Son nefesimle gökyüzünde kuşların kanadına, oradan da bulutlara karışacak umutlarım da var benim.. Binlerce yerinden bıçaklanmış.. Binlerce yerinden kanatılmış.. Üzerinden düşman orduları geçmiş oyuncakları gibi umutlarım.. Evlenmiş veyahut nişanlanmış olmasına da şaşırmam.. Kırılırım.. Kanarım ama beklerim.. Kimler kanattıysa kalbimi hepsini teker teker tekkeme getiriyor Yaratan.. Sen de gelirsin meleğim.. Ama sana ne el öptürür, ne nasihat ederim.. Ölmeden önce seni sende yaşamak varmış der, şükür namazına durur, sana da çay kahve ne dilersin ne istersen benden, herşeyim yoluna, saçının tek teline kurban olsun derim.. Sarılırım ağlarım mutluluktan.. Çünkü sen ne bana ne de vatanına hiçbir zaman kötülük yapmadın elhamdülillah..
·
402 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.