Gönderi

256 syf.
6/10 puan verdi
Farklı hayatlar, farklı imtihanlar
Manga türünde hikâye kitabı olduğu için aldığım görece güzel bir kitap. İçinde üç farklı hikaye barınıyorve her birinin merkezinde farklı tarih ve kültürden üç ayrı kişi bulunuyor. İlk hikâyede Güney Amerika'nın âdeta sapık bir inancı olan insan kurban etmeyi okuyoruz. Bu bölümü bir çeşit Habil - Kabil hadisesi olarak da görmek mümkün. İkicisi hikâyede Sovyetler devrinin adaletsizliğine maruz kalmış bir adam, hapishanedeki insanlık dışı şartlar ve muameleden sonra satrançta ustalaşır ve dünya çapında şöhret kazanmasının yolunu bulur. İnsan okurken bulmaz olaydı demiyor değil. Sonu çok enteresan bitiyor. Üçüncü hikâye ise bir gemi kazası sonrası Eskimolarca kurtarılan İngiliz gemici ile onu kurtaran bir Eskimo kadınının ilişkisini konu ediniyor. Kitaba dair birçok soru işareti var kafamda. Evvela, kesinlikle bir yaş sınırlandırılması gerekiyor. Çünkü ikinci hikayede hapishanedeki tecavüz, üçüncü hikayede ise çıplaklık var. Hepi topu bir sayfa dolu paneldeki bu çıplaklıktaki asıl mesele eskimo kadını olarak verilen kahramanın hiç de kadın gibi görünmemesi. Kültürel farklar, yaşam şartları ve daha bir çok parametreden ötürü yeryüzünde birçok toplumda erken yaşta evlilik var. Bu bir vakıa. Gel gör ki kitaptaki çıplaklığın sahibi Eskimo "dul kadının" günümüz ahlaki anlayışı çerçevesinde basbayağı çocuk olması açıkçası bu öyküyü okurken ve bilhassa o panelde beni çok rahatsız etti. Yine İngiliz gemicinin ona duyduğu aşktan da acayip rahatsız oldum. Adeta iğrendim ki bu ilk defa başıma gelmiyor. Okuyanlar Ferit Edgü'nün Hakkâri'de Bir Mevsim'ini hatırlayabilir. Bu iki sebepten dolayı bana kalırsa kitaba bir yaş sınırlandırılması getirilmelidir. Genel itibariyle farklı kültürleri konu edinmesi güzel ancak her üç hikâyede de kurguların gelişememe problemi var. Bariz bir teknik sorun olarak okuma sürecimi baltaladı. Sanki yazar her bir hikayeyi ısmarlama olarak yazmış çizmiş, bir ilham eseri değil gibi. Çünkü birbirlerinden bağımsız olan üç kurgunun da ortalarından itibaren konuyu bağlayamadığını düşünüyorum. Bunun en büyük sebebi derinliği yansıtamamış olması. Buna karşılık çizimler harikulade. Sanatçıda Tanrı vergisi dediğimiz türden bir kabiliyet var. Daha fazla içerik için blogumu ziyâret edebilirsiniz: zahirevliyasi.wordpress.com
Humanitas
HumanitasAki Yamamoto · Athica Yayınları · 043 okunma
·
87 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.