Gönderi

724 syf.
·
Puan vermedi
Bat Dünya Bat
Lisede edebiyat öğretmenimizin çok sevdiği ve bu kitabı okumak için insanın bir kültürünün bulunması gerektiği ve kolay bir kitap olmadığını söylediğinden beri içimde hep ya bu kitap için hazır değilsem gereken yetkinliğe sahip değilsem endişesi ile kitaba bir türlü varmıyordu elim. En sonunda cesaret edip denemek istedim sonuç, mutsuzluğum ya da karamsarlığım daha da arttı. Tarih 14/12/2023 saat 17:04. Havanın tam karardığı, kitabın kelimelerini zar zor seçebildiğim bir aydınlıkla bitirdim romanı. (Tam da olması gerektiği gibi.) İnadıma açmadım ışığı, gereksiz bir romantiklikti belki ama yapmadım, Selim de böyle isterdi diye düşündüm. Kitap hakkında eleştiri yapmak gerçekten benim haddim değil. Kimsenin haddi olduğunu düşünmüyorum. Sadece herkesin okuması için eleştiri kisvesi altında bir şeyler yazıyorum. Bu kitap okunmalı ve tutunamayanlardan olduğunu fark ettiğin anda sadece susulmalı. Zaten elden başka bir şey de gelmiyor. Şimdi diyebilirsin ki bu kitap beni mutsuz edecek ise neden okumalıyım? Haklısındır belki, -ki bunu düşünüyorsan zaten sen tutunabilenlerdensindir boşver okuma anlamama ihtimalin oldukça yüksek. Ama şu hususa da değinmeden geçmeyelim tabi kitabın yazılışı bakımından kolay okunulabilirliği mevzusu. Bu noktada yazarımız Jose Saramago gibi karakterlerin birbiriyle konuşmasını belli eden herhangi bir emare göstermediği oluyor ve bu sözü kim söylüyor şimdi diyerek kafanız biraz karışabilir. Ama bence anlayacaksınızdır zorlansanız bile. (Oğuz ATAY’ın kitabın bir bölümünde sayfalarca ne nokta ne virgül kullandığı bir bölüm var bu biraz yorucu olabilir.) Genel anlamda ise kesinlikle zor okunan bir eser, ayrıca lise öğretmenimin dediği gibi biraz kültür de istiyor ama romanda geçen yazarları ve eserleri hiç bilmemenizde kitabı anlamamanızı falan sağlamayacak, ha bilseniz daha da lezzetli oluyor tabi ki kitap. Bunun dışında kitapta olan bazı şeylerden konu başlıkları altında ufak cümlelerle bahsetmek isterim; Kafanın İçindeki Ses Hakkında; Romanda kafanın içindeki o sesin bu kitapta bir karakteri olduğunu görünce belki sende o sese, o içindeki şeye bir isim koyabilirsin. Bu romanda onun adı Olric. Sık sık Turgut Özben’in Olric ile iletişimini göreceksiniz. Herkesleşmek Hakkında Herkesleşiyoruz ve farklılıklarımız yok oluyor. Farklılıklarımızı gösterince de dışlanıyoruz, ötekileştirilip alay konusu haline geliyoruz. Tutunamıyoruz. Zaten kitabın bana göre en sağlam anlattığı şey de bu. Anlaşılamamak Hakkında Canım Selim diyor Turgut kitapta belli başlı yerlerde, bir insanı anlamanın geç olduğu artık o noktadan sonra anlasan da hiçbir şeyin değişemeyeceği bu hissi ne zaman hissetse canım Selim diyor. -hani şu öldükten sonra iyi bilirdik cümlesi gibi. Bunu demesinin sebebi ise Selim’in arkasında bıraktığı izler, yani kelimeleri. Belki her insan böyle günlükler veya notlar yani kendini anlatabileceği kimsenin bilmediği, kendisinin orda var olduğu, tutunamayan yanlarımızı kelimelere tutturarak ölsek bile bir gün anlaşılırız umuduyla bir parçalar silsilesi bırakmalı. Anlaşılmanın en saf hali. Çünkü insanlar o yönlerini, farklılıklarını görünce yargılayacakları bir “sen” de bulamayınca seni anlama seviyeleri oldukça artacak. Öznel olarak bakacak olursam da bir noktada Selim IŞIK’ a sevgilisi “güzel” deyince oda kızıp erkekten güzel olmaz diyor, ben bunu eski sevgilime sık sık derdim, o da tıpkı o diyalogdaki gibi beni kızdırmak için ama daha çok sevdiği için tabi söyleyip dururdu. Nedense onu şuan sevmesem bile bu cümleyi okuyunca biraz duygulandım, Annem aradı o sayfaları henüz taze okumuşken görüntülü. Noldu, dedi niye moralin bozuk gibi, uykum var dedim güldüm. Yine tutunamadık. Son sözlerimi söyleyip eleştiriyi bitireyim. Ölmek üzerine çok düşünüyorum. Yaşadığım çevre, kendi içime dönük bakışlarım, kendimi sevmeyişim, aslında aptal olduğumu bildiğim halde nasıl anlaşılamadığımın hayreti içinde ve zaman geçtikçe buna alışmanın burukluğu ile yaşarken, tabancalı adamın benim de bir gün işimi bitirmesi dileği ile. Bat dünya bat…
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,3bin okunma
·
258 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.