Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

232 syf.
·
Puan vermedi
Kıbrıs Türkçesinin kullanılması, merak unsurunun canlı tutulamaması ve tekdüze anlatımı yüzünden pek keyif alamadım okurken. Esasında gizem ve macera içeren kitaplar yazarken biraz daha olağanüstü düşünmek gerekir. Bu kitapta ve evvelce okuduğum
Ayasofya'da Bir Gece
Ayasofya'da Bir Gece
kitabında da didaktik üslup hâkimdi. Halbuki gizemin olduğu yerde öğreticilik ikinci plandadır. Okuyucu kitabın etkisinde kalıp kitapta anlatılanları araştırmaya ve daha fazlasını öğrenmeye teşvik edilebilir ancak. Bilgi vermesin demiyorum burada, o bilgiyi sezdirmek lazım. Örneğin, Kıbrıs'ı imgelerle yeni baştan inşa etmek gerekirdi. Kıbrıs Türkçesinin kullanılması mevzusunda ise İstanbul Türkçesini doğru ve etkili kullanmak için henüz tecrübeye sahip olan/olmaya çalışan öğrencilerin doğrudan ağız özelliklerine maruz kalması öğrenme/öğretme etkinliklerimizin tesirini olumsuz etkiler. İlerleyen zamanlarda okutulabilir fakat dil gelişimi açısından ortaokul öğrencilerinin okuması uygun değil. Kitabın devamında ne olacak, diye hiç merak edemedim. Dolayısıyla kitabı çocuğa görelik bağlamında incelemeyecek olsaydım okumaya devam etmezdim. Dil ve anlatımın heyecandan, alıcıyı harekete geçirmekten ve coşkudan yani estetikten/edebîlikten uzak oluşu okumayı kolaylaştırsa da kalıcılığı/devamlılığı zorlaştırmaktadır. Bu tarz kitaplarda üst düzey bir betimleme üslubu arıyorum. Tolkien'in tasvirlerini dikkate aldığımızda -ki çocuklar bu tasvirlerle yaratıcı düşünme ve zihinde canlandırma becerilerini geliştirebilirler- aradaki farkı görebiliriz sanırım. O dünyanın canlanması ve okuyucunun da orada yaşayabilmesi gerek. Fantastik tür, bende böyle anlam buluyor. Mesela
Momo
Momo
isimli kitapta da fantastik öğeler mevcut. Bu dehlizdeki karanlığı, okurun hayal gücü dağıtır. Okur, loş bir geçidi, kelimelere dahil olmadan aydınlatamaz. Orada adım adım izini bırakmadan, kokusunu duvarlara sindiremeden, geçitteki sesleri veya sessizliği işitemeden okumuş olmaz. Yahut bence böyle, aradığım budur naçizane. Bunun dışında "yazarla sohbet" ve "kitapta geçenler" bölümünün bulunması faydalı bir ayrıntıdır. Yazarların giriş mahiyetinde veya sonuçta çocuğa hitap etmesi okumayı teşvik eder niteliktedir. Yazar, okuyucunun değerli olduğunu ve okuru dikkate aldığını ona bizzat hitap ederek göstermiş olur. Kitapta geçenler hakkında verilen kısa bilgiler de araştırmaya, öğrenmeye, merak etmeye teşvik eder. Ayrıca resimler de metnin içeriğine uygundur.
Kara Oklar Çetesi
Kara Oklar ÇetesiAhmet Şerif İzgören · Elma Yayınevi · 2014238 okunma
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.