Gönderi

190 syf.
7/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Alevi Canlar
"Alevi" kavramı, her dönemde, her siyasi konjektürde, alanda ve disiplinde farklı anlamlarda kullanılan bir kelime. Ancak onun şahsına munhasır bir kullanımı daha var ki bu alevilerin bizatihi kendi kullanımı. Yani, hiçbir alanın ve düşüncenin ardından değil; bizatihi içinden bir tanımlama bu. Bence, alevi kavramının en yetkin ve gerçeğe yakın tanımlaması da bu. Dolayısıyla alevi öğretinin de en yetkin ifadesi, aleviliğin bir disiplin içerisinde, bir siyasi konjektürde yapılanı değil de bizatihi kendi içinden gelen ifadesi bu. İşte bu haseple ben eseri kıymetli buluyorum. Zira eserde konuşanlar, bizatihi alevi dedeleri. Yani aleviliği özünde ve yaşamında bizatihi tatbik eden ve öğretiyi halihazırda yaşatan kanaat önderleri. ... Eserin müellifi sn. Hasan Coşkun Hoca, bu hususa özellikle dikkat etmiş ve alevi dedelerinin dine, aleviliğe, insanlığa ve siyasi dünyaya dair söylemlerini her hangi bir dini, siyasi ve disipliner süzgece tabi tutmaksızın olduğu gibi eserine almış. Eserde aleviliğe mahsus bir çok kavram alevi dedeleriyle yapılan bu mülakatlarla tanıtılmış ve uzun uzadıya açıklanmış. Mülakatlar bazen malumu tekrar sadedine dönüştüğü için bölümleri sıkıcı hale getirdiği de olmuş. Ancak neticede farklı dedeler ve farklı ocaklar olması bu mülakatlardaki farklı ayrıntıları okuyucuya sunmuş. Bu yüzden her birinin esere alınmış olması yazar için gerekli görülmüş olabilir. Eserin kendisine Tokat'ı mekan olarak seçmesi, alevi canlar açısından ziyadesiyle zengin bir muhteva yaratmış. Zira o bölge, gerek ocakları ile gerekse alevi köyleri ile anadolu bölgesinin en zengin Türkmen havzasına sahip. O bölgede bir müddet yaşamış ve bazı alevi köylerini de ziyaret etmiş bir okur olarak ben, alevi dedeleriyle yapılan bu mülakatları okurken çok heyecanlandım. Zira bölgeyi gezdiğim bu süre zarfında böyle bir şansım olmamıştı. Ancak eseri okuduktan sonra bölgeye dair bu gezilerimi ikmal edebildim sayıyorum. ... Diğer yandan eserin genel anlamda bir alevi okuması yapmak isteyen ve bu konuda yüzeysel bir donanıma sahip kimselere hitap etmeyeceğini de belirtmeliyim. En azından alevi öğretiyi temel özellikleriyle bilmek ve belirli kalıp yargıları yıktıktan sonra esere müracat etmek bence önşart. Dahası eserin belirli bir bölgeye ait olduğunu da hatırlatmak isterim. Velakin bu, kendisinde umumi bir alevi öğretiyi bulamayacağınız anlamına gelmiyor. Eserde alevi öğretiye dair bütün temel pratik eylemleri tarihsel temsilleri ve arkayüzü ile birlikte dede'lerden okuma şansına sahipsiniz. Hatta aleviliğin bugün içerisinde bulunduğumuz dönemdeki yaşam mücadelesini de aynı dedelerden bir sitem olarak okuyabilirsiniz. ... Son olarak ben, yazarın eserde oldukça az yer kaplayan değerlendirme bölümlerinden birinde, aleviliğe dair yapılmış tespitlerden vücuda getirilmiş bir tespiti bu değerlendirmenin içinde geçirmeyi bir görev sayıyorum. Tespit: Batılı araştırmacıların Hristiyanlıkta ortodoksiden yani kilisenin temel öğretilerinden ayrılanlar için kullanılan heterodoks sıfatını İslam'ın farklı bir yorumu olan Alevilik için kullanmak isabetli ve uygun değildir. Hristiyanlıkta heterodoks olarak nitelenenler, dine aykırı düşünceye sahip olmalarından dolayı din dairesinin dışında değerlendirilmişlerdir. Aleviliği, Hristiyan kültüründen ödünç alınan, ortodoksluk ve heterodoksluk terminolojisine dayalı bir retorik çerçevesinde tahlil etmek pek mümkün gözükmemektedir (Bodur, 2016: 95). Çünkü İslam düşüncesinde Hristiyanlıkta kilisenin temsil ettiği tek bir ortodoksi değil farklı ortodoksiler vardır.(Kutlu, 2006: 66). İslam'da ruhban sınıfı olmadığı için ortodoks bir mezhep de yoktur. Dolayısıyla islam heterodoks mezheplerinden de bahsedilemez. İslam içerisinde, islamın temel akidesini benimsemiş her mezhep, islamdandır. İslam akidesini ıskalamış olan mezhepler de bugün zaten kendilerini ayrı bir din olarak mütalaa etmektedirler. (Bahailik, Yezidilik gibi...) Her ne kadar hristiyanlığa karşı olduğunu söyleyip hristiyan katololik kilisesi ile aynı dindar bilince sahip siyasal bir zihnin bunu idrak etmesi beklenmese de, mesele hristiyan teoloji perspektifine kurban edilmediğinde ve dolayısıyla kendi başına okunduğunda bir realite olarak karşımızdadır. Aleviler bizdendir ve biz alevilerden. Yazar Hasan Coşkun hocayı kutluyor ve ilgililere eseri tavsiye ediyorum. Okuyacak olanlara ise keyifli okumalar diliyorum.
Tokat Alevileri
Tokat AlevileriHasan Coşkun · Kitabe Yayınları · 20215 okunma
··
3 artı 1'leme
·
1.511 görüntüleme
L. G. okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık hocam. Benim de Tokat'ta ki Alevi köylerini ziyâret etme şansım oldu. Çok misafirperver, güler yüzlü,, kuru ekmeğini paylaşan insanlar.
Muhammet İkbâl okurunun profil resmi
Alevi canlar, candırlar hocam☺️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.