Gönderi

Makroevrim ve Fosiller
Ancak eğer ki bu çeşitlilik ve seçilim sürecini yeterince uzatırsanız, ister istemez bazı genetik değişimler, öncelikle proteinlerin yapısını, sonrasında da fonksiyonların ve organların yapısını değiştirmeye başlayacaktır. İşte dışarıdan bakıldığında, morfolojik analizler yapıldığında, en azından uzman gözler tarafından tespit edilebilir değişimlere makroevrim adını veririz. Makroevrimi gözleyebildiğimiz başlıca kaynak fosiller ve laboratuvarlardır. Fosiller, bizlere yaşam tarihinden bazı kesitler sunarlar. Fosiller asla eksiksiz evrimsel kayıtlar değildirler; tam tersine, son derece kesintili ancak evrim sürecindeki kritik noktalarda bizlere bilgiler verebilen kalıntılardır. Çıkarılan fosillerin birbirleriyle ilişkileri ve evrimsel analizi uzmanlar tarafından yapılır ve makalelerle ilan edilir. Uzman olmayan gözlerin fosilleri analiz edip sınıflandırması mümkün değildir. Üstelik sadece fosillere bakarak evrimi yargılamak da hatadır; zira fosiller olmaksızın da evrimin gerçekliğini anlayabileceğimiz sayısız yöntem vardır (moleküler kanıtlar başta olmak üzere). Günümüzde toplamda 250.000 farklı fosil türü bilinmektedir ve en iyimser hesaplara göre bu, tüm fosil türlerinin %0.006'sı (yüz binde 6'sı) kadardır. Bunun sebebi, fosilleşmenin çok zor bir süreç olmasıdır. 1999 yılında yayımlanmış ve birçok farklı fosilleşme istatistiğini analiz eden bir makalede, tüm türlerin sadece %25-30 arasına ait bireylerin fosilleştiği belirtilmektedir. Eğer ki omurgalı hayvanlar dikkate alınacak olursa, bugüne kadar yaşamış olan omurgalıların %85-97 arasının asla fosilleşmeyeceği öngörülmektedir. Bu sayılar gerçekten baş döndürücüdür. Üstelik bu az sayıda fosilleşmiş türlerin ve bireylerin de çok çok küçük bir miktarı bilim insanları tarafından keşfedilebilmektedir. Dolayısıyla elimizdeki fosiller, evrimi bir bütün olarak gösteremez. Ancak tıpkı bir film şeridinin farklı noktalarından ekran görüntüleri almak gibi, fosiller de bize uzun bir sürecin kısa kesitlerini sunabilirler. Bilim insanları, detaylı metotlar kullanarak bu kesitler arası boşlukları doldurmaya ve evrimsel tarihi ortaya çıkarmaya çalışırlar. Bu son derece zahmetli ve uzmanlık gerektiren bir iştir.
Sayfa 160-161
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.