Gönderi

Kızma olur mu?
Şimdi kızacaksın biliyorum... Sanki yolda yürürken ayağına çelme takmışım, böyle eğleniyormuşta, senin en hüzünlü anına denk gelmişim gibi. Biliyorum çok kızacaksın bana... Böyle, veda etmeden gidiyormuş gibi bakacaksın, o hayranlık uyandıran kahverengi gözlerinle... Başka zaman olsa gerek, beni o çok sevdiğini hayal edip gerçek olmasını dilediğim zaman... Hani böyle, kan ter içinde kalmış, bir bardak su verilir ya. Hani bir gülümseme takılır o pembe yanaklara, belki gamzelidir o gamzeler ortaya çıkar hani... Bir görsen halimi, sensiz bu şehrin ne kadar acı verdiğini... Belkide acırsın halime, kıyamaz dönersin geri... Belki mavi değil , ama ben her bakıp daldığımda boğulacak gibi oluyorum o gözlerinin kahvesinde... Adın hediye, adın sürpriz, senin adın bende, ne güzel adın... Sen emanetin bedeli, sen güzeller güzeli, sen deyince başlıyor ya gün... Seninle uyanır oldum, kaç gündür aklımda son sözlerin... Son dedin, ilk dedin, gel dedin, dur dedin, yok dedin... Sahi, konu neydide sen öyle, apar topar yola koyuldun, arkana bile bakmadan çekip gittin? Şimdi geliyorum desem ister misin? Seviyorum desem ben de der misin? Gel desem gelir misin? Çok kızacaksın biliyorum... Şimdi usulca ayağa kalk, perdenin arasından yavaş yavaş dışarıya doğru bir bak. Oralarda bir yerlerde bir parça bulacaksın benden kalan, bir ayak izi, bir toz belki... Belki de beni görüp çok kızacaksın bana biliyorum... Bu soğukta, dışarıda diyeceksin. Bilirim iyiliğimi istersin ama. Ben seni bilemediğin, belki daha önce sevilmediğin, belki çok değil ama çok güzel sevdim.... M.Z
·
64 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.