Gönderi
80 syf.
7/10 puan verdi
H. Rahmi Gürpınar'ın "Gönül Bir Yel Değirmenidir Sevda Öğütür" adlı eserinden sonra okuduğum ikinci kitabı olan ve altı küçük hikayeden oluşan bu kitabın ilk yayın tarihi 1934 yılını gösteriyor. Fakat eser, bugün bile okurken insanı düşüncelere gark eden, toplumumuzun vesikasını çok iyi çeken bir karakteristiğe sahip. Ayrıca kitabın görsel tasarımını (kapak; Simon Agopian, Galata Köprüsünde Hamallar, 1905) çok beğendim. Toplam 80 sayfa olan kitabın baskısını hatasız bir şekilde gerçekleştirerek okuyucuyla buluşturan yayınevine de teşekkürlerimi sunuyorum. Vakit kaybetmekten içerikle alakalı birkaç kelam etmek istiyorum.
Kitapta ki ilk hikaye, aynı zamanda kitaba adını vermiş olan "İki Hödüğün Seyahati". Hüseyin Rahmi'nin eserlerinde Anadolu'ya yer vermemiş olması, dönemin İstanbul'unu ve İstanbul ahalisinin cemiyet yaşantısını, inançlarını, kültürlerini gözlerimiz önüne sermesinde sanırım daha etkin rol oynuyor. İki Hödüğün Seyahati'ni de bu bağlamda ele alabiliriz. Evvela hikayeyi okurken biraz sıkılabiliriz ama bu durum uzun sürmüyor. Bu hikayede Gürpınar'ın şive ve ağızları büyük bir ustalıkla kullandığının şahidi olacaksınız. Öte yandan yazarın canlı anlatımı sayesinde, hikayeye de mekan olan Adalar'a kadar gidecek, karakterleri bu serüvenlerinde yalnız bırakmadığınızı göreceksiniz. Yer yer bu iki cahil arkadaşa gülecek, yer yer can sıkan boyutlarda şapşallıklarına sinir olacaksınız. Ve unutmayın ki bunların hepsi Gürpınar'ın usta kalemi vesilesiyle olacak. Devamında ise ikinci ve bence kitabın en vurucu hikayesi olan "Nasıl Öldürdüler?" adlı hikayede sık sık düşüncelere dalacaksınız. Soluksuz okuyacağınız bu hikayede sizleri yüksek bir felsefe bekliyor. Daha fazla tiyo vermeden üçüncü ve dördüncü hikayelerde temponun biraz düşeceğini, toplumun sosyal yaşantısı ve dönemin toplumsal bozukluklarının renkli bir tablo gibi işleneceğini söyleyelim. "Büyükana" adlı hikayesiyle okuyucusunu oldukça hüzünlendiren Gürpınar, altıncı ve kitabın son hikayesi olan "Tövbeler Tövbesi" ile güldürürken düşünmeye sevk ettiriyor. Ve böylelikle kitabı vaktin nasıl geçtiğini anlamadan bitiriveriyorsunuz. Kendimce kitabın küçük bir özeti bu yönde.
Son tahlilde; söylenecek çok söz olsa da incelememi kısa kesip, haddim olmayarak, naçizane kitabı okumanızı tavsiye ederim. Hatta imkanınız varsa Hüseyin Rahmi'nin tüm hikayelerini okumanızı tavsiye ederim. Kitaplığınızda bulunması gereken, güzel bir klasik.
İyi okumalar diliyorum.
·
177 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.