Gönderi

Şehirlerin Şarkıları
Hayatımdaki şehirlerin kendilerine ait şarkıları vardır, kendisini şarkılarıyla anımsatan, hatırlatan... Bazı şarkıların şehirleri vardır ya da bazı şehirlerin şarkıları vardır, tezlerini doğrular, benim şehirlerimin şarkıları da... Sonra, her bir şarkı, flu bir hayalin içinden sıyrılarak akla çakıldığı anı belli belirsiz kıpırtılarla canlandırmaya çabaladığı yıllanmış hikayesini tekrar yapar... Her bir şarkının ait olduğu bir mekanı da vardır... Hatırlarım... ''Tanrı yazar kullar çeker günahı Bir eziyet bin isyanı getirir Bağrımıza dostlar sıkar silahı Bizi bu dost yaraları öldürür...'' Baba Müslüm Gürses bu şarkıyı Bafra'da, Gazipaşa Mahallesi'nde, Türk Ocağı Caddesi'nde, içi zamanın bakkaliyesiyle dolu bir dükkanda okur.... Bizim bakkalda yani... Abimin ardı ardına eklediği Kısa Samsun eşliğinde, küçük bakkalın içinde, tezgahtaki gofretlerin, ahşap sandıktaki toz şekerlerin, pilavlık pirinç tanelerinin, raflardaki deterjanların, yorgan ipliklerinin, bez mendillerin, tartılmayı bekleyen zeytin tenekelerinin, büyük ve orta pillerin, Tekel işçilerin istihkakları filtresiz Bafra Sigaralarının arasında dolaşır, oyuncak tezgahına sürtünerek, cadde boyu yürüyen Kız Meslek Liseli kızların kulaklarına dokunur... Aynı şarkıya birkaç adım ötede karşıdaki Manav Memed'in teybinden yükselen ''Benimsin benimsin benimsin Sen benim meleğim bebeğimsin Seni ben kimseye veremem Sen benim kaderimsin kaderimsin'' sözleriyle Coşkun Sabah karşılık verir. ''seeen yok musun... seeen yok musun... ne güzel şeysin...'' ''Vazgeç Gönlüm'', ''Kır Gönlümün Zincirini'', ''Batsın Bu Dünya'', ''Beni Biraz Anlasaydın'', ''Hatasız Kul Olmaz''... Bu şarkıların hepsi Bafra'nın şarkılarıdır. Orhan Gencebay bu şarkıları okuduğunda, nerede olursam olayım sesin, nağmelerin Bafra'dan yükseldiğini anlarım... Duyarım, nerede olursam olayım... Hemen anlarım ki, Belediye Sineması'nda ilk film başlamak üzeredir ve film öncesi bu şarkıları dinletiyorlardır bekleyen seyirciye... Faruk Tınaz, ''sana öyle hasretim ki....'' derken, köy minibüsü garajdan çıkarak yönünü Çayırlık tarafa dönmüştür... Kulağıma bir yerlerden Bergen'in sesi geliyorsa, ''Tanrım zalim olanları sen affetsen ben affetmem'' derken, hemen anlarım ki, Kibaroğlu Sineması'nın yanındaki Olimpiyat Bilardo Salonu'nun kapısı aralanmıştır, Dededağlı bir bitirim giriyordur içeriye, ses tam o anda ilişmiştir kulağıma... ''Doldur ver meyhaneci, doldur, doldur içeyim'' diyen bir Adnan Şenses şarkısı çalıyorsa, farkına varırım ki, Neşet, Selahattin ve ben, üçümüz halen sabahı etmemişizdir... Kim bilir sabaha karşı kaç sularındayızdır... Bafra'nın şarkıları çoktur, say say bitmez... Bir rivayetime göre zaten tüm şarkılar Bafra'dan yükselmiştir... İstanbul'un şarkılarından en silinmeyeni Ferdi Tayfur'un ''bu şehrin geceleri''dir ki, çaldığı an, o koca şehre ilk adım attığım günün akşamında sırtımızda yatak ve yorganımızla, hatırlamıyorum hangi semtten hangi semte doğru kalabalık trafik arasında yol katettiğimiz andır... Halen orada okur o şarkıyı, Ferdi Baba... Vahdet Vural, ''hergün isyanım var benim kadere, ne öldürdü ne güldürdü bir kere'' şarkısını Topkapı'da seyyar bir kasetçinin tezgahında okur durur, yıllar yılı... Ayşe Tunalı, ''dön artık sevgilim hatırım için'' şarkısını hep Merter'deki şantiyemizde okur... Şantiye arkadaşlarım, Hüseyin, Halil İbrahim, Kadir, duymazlar onu, sadece ben duyarım... Bir de yan koğuştan Urfalılar cevaplarlar adeta; ''Bırakın bu sevda burada bitsin...bırakın...bırakın...bırakın gitsin....''' İbrahim Tatlıses, onların koğuşundadır... Çerkezköy'de de ne şarkılar seslendirildi....ne şarkılar, çapaladılar kendilerini zihnime. O, içerisinde tam manasıyla dik duramadığımız alçak tavanlı bekar evimiz vardı ya, hani şimdi üzerine büyük siteler inşa edilmiş. Fakat Hayri Şahin'i, Hüseyin Altın'ı Ahmet Kaya'yı halen susturamamışlar... Halen konser veriyorlar, o artık olmayan alçak tavanlı evin içinde... Biri bırakıyor, diğeri başlıyor; ''neden saçların beyazlamış arkadaş....'' ''dargınım sahte yüzlere, dargınım sahte sözlere....'' ''Acımasız olma şimdi bu kadar Dün gibi dün gibi çekip gitme Bırak da dolanayım ayaklarına Kum gibi kum gibi ezip geçme...'' ''Fırtınam felaketim hasretim Yetmiyor sevişmeler yetmiyor Şiddetin ne hoş ne güzel şefkatin Sevdikçe sevesim geliyor Ölene kadar peşindeyim bırakmam..'' Levent Yüksel bu şarkıyı Çerkezköy'ün ilk kafeteryalarından biri olan Brooklyn Cafe'de okur... Biz de oradayız... Hep bir aradayız, Osman, Müslüm, İlkay, Hasan, Haydar, İsmail... Hepsi biliyorlar o civarın en güzel kızına, o mermi bakışlı, kumral saçlı kıza yangın olduğumu... Mirkelam da biliyor sanki, bu duruma nazire olsa gerek, ''Bu yüzden her gece ben Her gece üzülmüşüm O yüzden her gece bu aşkın diline düşmüşüm'' diyerek, deli gibi koşup duruyor... Halen... O kızla birlikte kafeteryadan çıkmışız, Bayramoğlu Pastanesi'nin önüne doğru yürürürken, Seyfi Doğanay sanki ben olmuş, kıza doğru eğilmiş, ''olamaya ki bana yanlış yapasın, acımam vururum seni tamam mı'' diyor... 30 yıl geçmiş, ne zaman Atatürk Caddesinin o kısmına gelsem bu şarkıyı dinliyorum halen... Şimdilerde Kent Park'a dahil edildi, bir Adnan Kahveci Parkı vardı, yıkılan Hükümet Konağı'nın hemen arkasında... Kaç yıl geçerse geçsin, Hakkı Bulut orada ''Yazdığın son mektup şu an elimde Okuyup ağlıyorum her kelimede Demek ki yalanmış aşkın sevginde Her şeyi anladım bu son mektupta..'' şarkısını okur, biz ağlaşırız... Ah! Van'a da şarkılar bıraktım ben... Hasretle, özlemle yanarken... Halen söylerim, ''ayrılık mı, ecel mi, diye sorsalar, ecel, derim'' Böyle duygularla bıraktım, Van iline şarkılarımı... İbrahim Erkal, ''Tutkunum sana''. Hüseyin Ay, ''Yıldızlar Tutuşabilir'', Hakan Taşıyan, ''Gözün Sevem'' şarkılarını hep Van'da okurlar, ben nerede olursam olayım, duyar, dinlerim... İbrahim Erkal'a daha çok sahne vermişimdir, Van'da hasret hasret tutuşurken; ''Canısı, canısı, canısı... Canısı, canısı Ömrümün yarısı Ben senden ayrılmam Alnımın yazısı..'' Ah!.. Bizim köyünse türküleri vardır... TRT Ankara Radyosu'ndan, TRT Trabzon Radyosu'ndan yükselen, bazen Yurttan Sesler Korosu'nun, bazen solo türküler bölümünde dinlediğimiz seslerdir bunlar... Tuğrul Şan, İzzet Altınmeşe, Seyit Al, Güven Yapar, İclal Akkaplan, Necla Akben, Selahattin Alpay, Kamil Sönmez, Ömer Şan, Süreyya Davulcuoğlu, Ümit Tokcan, Rüstem Avcı, Ali Gürlü, Şahin Gültekin, Mükerrem Kemertaş, Bedia Akartürk, Yıldıray Çınar... Hepsi bizim köydedir bunların. Herkes çıktı köyden, onlar halen oradalar.. Halen söylerler türkülerini, ben dinlerim... Nerede olursam olayım, duyarım onları... ''Ordu'nun dereleri aksa yukarı aksa...'' ''Ekini biçe biçe bulamadım ucunu..'' ''Eminem pazar mısın, şeftali satar mısın..'' ''Ağasar dereleri..'' ''Cumbullu cumbullu aslan cumbullu...'' ''Çambaşına çıktım da anam çıram yanmadı, edirafıma baktım da anam kimsem galmadı...'' Anam gelir aklıma; burnumun direği sızlar, boğazım düğümlenir... Ağlarım...ağlarım...ağlarım...
Hayri Varol
Hayri Varol
·
636 views
Gül Dane okurunun profil resmi
Ne güzel dediniz, hayatımızda izler bırakmışlar 🥹 En çok o çocukluğumda demir somya'da sabah uyanırken enistemin plağndaki o şarkı ile tekrar uyanmak isterdim .Hep birlikte kahvaltı keyiflerimizi, anacığımın teyzemle kahveli sohbetlerini , gülen yüzümüzü,huzurumuzu tekrar tekrar yaşamak isterdim🥹 Keşke zamanı cevirebilseydim..
Hayri Varol okurunun profil resmi
O günler artık asla geri gelmeyecek günlerdir, ancak hatıralarımızdan da hiç kaybolmayacaklardır...
2 next answer
Gül Dane okurunun profil resmi
Çok güzel yazmışsınız 👏👏 Okurken çocukken rahmetli eniştemin plaktan çaldığı "ikimiz bir fidanın güller açan dalıyız" şarkısı.. Köye gidince ",denizin dibinde Hatcam",Hastahane önünde incir ağacı Rahmetlik anacığımın Orhan Gencebay plakları.. Memleketten izine gelirken Kapıkule 'de Türkiyem şarkıları ve akan gözyaşlarımız.. Gençliğimde:" Ferdi Özbeğen, Nilüfer,ilhan Irem, Tual ..." Ve tabii gençliğimden bu yana en büyük aşkım Uğur Işılak " 💜🙈😄daha sayamadığım kimler kimler.. Sayenizde bir geçmişe gidip geldim..🙈
Hayri Varol okurunun profil resmi
Hepimizin hayatında şarkılar iz bırakmışlar bir şekilde... Umarım güzellikler anımsatmışımdır...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.