Gönderi

496 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 100 days
Kim neden fakir kim neden zengin ?
Merhabalar, eseri uzun bir zamanda ara vererek okudum. Eser geneli itibarıyla bana göre güzel. Dili anlaşılır ve genel olarak kitap akıcı. Elbette edebi bir eser değil bazı kısımları sıkıcı olabiliyor fakat genel olarak kendini okutan bir eser. Özellikle tarih, ekonomi ve yönetim gibi alanlara ilginiz varsa sıkılmadan eseri bitirebilirsiniz. Eseri genel olarak değerlendirecek olursam, eser başlıkta da belirttiğim gibi hangi ulus/devletlerin neden müreffeh hangilerinin neden geri kalmış olduğunu ortaya koyduğu tez üzerinden anlatıyor. Bu tez gayet akla yatkın öncelikle bunu belirtmek isterim. Bu tezi kısaca şu şekilde açıklayabilirim. Tarihsel süreç ya da yönetimde söz sahibi kişilerce demokratik kapsayıcı kurumlar oluşturan devletler ve uluslar zengin ve gelismisken; bu durumun tersine kapsayıcı kurumları inşa edememiş, yalnızca tek kişi ya da belirli grupların söz sahibi olduğu devletler geri kalmıştır. Bunun sebepleri de bu tez çerçevesinde hem tarihin getirdiği şans faktörü hem de küçük olayların bir araya gelerek büyük dönüşümleri tetiklemesi olarak gösterilmiş. Bu durum hem gelişmiş hem de geri kalmış farklı coğrafyalardaki farklı inanış ve yönetim biçimlerine sahip çok çeşitli ülkelerle örneklerdirilmis. Eseri begenmekle birlikte bir şerh de düşmek istiyorum. ABD de yetişen ve ekonomi alanında yazan bazı yazarlarımız bana göre fazlasıyla Amerikan yönetim anlayışına hayranlar. Bu hayranlık bu eserde de kendini gösteriyor bence.
Özgür Demirtaş
Özgür Demirtaş
hocada da bu durum bana göre mevcut. Yazarlar eserde Amerikan tipi liberalizmin zengin ve gelişmiş toplumlar olabilmek için tek çıkar yol olduğunu sunuyor. Fakat kapitalizmin vahsilesmesi, sağlık, eğitim, fırsat eşitliği gibi sosyal devlet konularının vahşi kapital yönetim sistemde ne olacağı gibi konular dışarıda bırakılıyor. Elbette yazar bu konuları işlemek ya da çözüm önerisi getirmek zorunda değil fakat eseri okurken benim aklımda bu sorular da belirdi. Sürekli tüketerek büyüyen kapitalizm sonunda tüketecek bir şey bulamadığında kendini ve tüm insanlığı tüketecek mi, ya da tüketici olmayan insanlar sonunda birer sistem hatası olarak görülüp yok edilmesi gereken hatalı yazılımlar olarak mi görülecek ya da dünyaya hükmeden kapitalizm bu sorunlarından üstesinden gelerek hakimiyetini sürdürecek mi? Bu soruların cevaplarını bilmiyorum hatta bu sorular gereksiz ve saçma bile olabilir fakat eser yukarida belirttiğim gibi tek yönlü bakış açısıyla yazılmış benim değerlendirmeme göre. Bir diğer dikkat edilmesi gereken nokta da eserin yazıldığı 2013 yılında mevcut durumuyla Çin in büyümesinin kaçınılmaz olarak duracağı öngörülmüş. Eserin yazılmasında 10 yıl geçti ve Çin mevcut siyasi ve ekonomik sisteminde köklü bir değişiklik olmadan büyümesine devam ediyor. ABD de yetişen düşünür ve iktisatçılar ısrarla bunun kaçınılmaz olduğunu söylerken Çin büyümeye devam ediyor. Kimin haklı çıkacağını zaman gösterecek. Son olarak bence eser okunabilir ve hatta okunması gereken bir kitap. Ülkelerin durumlarını coğrafya kaderdir diyerek kısaca açıklamak yerine ortaya bir tez koymak ve bunun içini doldurmak saygı duyulması gereken bir iş. Elbette her şeyi olduğu gibi bu eseri de akıl süzgecinden geçirerek, sorgulayıp değerlendirmek ve yanlış ve doğru yönlerini fikir dünyamıza katmak bence asıl yapmamız gereken eylem.
Ulusların Düşüşü
Ulusların DüşüşüJames A. Robinson · Doğan Kitap Yayınları · 20132,742 okunma
·
58 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.