Din ve akıl ilişkisi gibidir insanın da tabiatına aykırılığı..
Din meselâ akla aykırı değildir. Ama akıl asla bilemeyeceklerine aykırıdır. Ürkütücü olan aykırılık değil, akıldan münezzehliktir. Bilinmezliktir.
Meleğim ilk başlarda evlilikle ilgili hususta dünyevileştirilmiş modern insanlar gibi düşünüyordu. Hep anlattım ona. Tabiatına aykırı, fıtratına aykırı. Bu şekilde bir yere kadar yaşarsın. Bir yerden sonrası olmaz. Mesele insan tabiatında ki gerçeklik. Sadece cinsellik vb birliktelikler değil. Kadının ve erkeğin çift olarak yaratılması ve yaşamın her alanında birbirini tamamlayıcı unsur olması. Çocukların anne kokusuyla büyümesi, annenin ve babanın elinden tutarak güç almasıyla özgüven duygusun gelişmesi..
Meselâ Türkiye'de ilk defa papaların çocuk tacizrleriyle ilgili nedenselliklerini ben kaleme almıştım diye hatırlıyorum. Yanlışım varsa düzeltsin üstadım.. Bildiğiniz üzerine beton dökülmüş bir meseleydi, baltamızı vurduk elhamdülillah.. Bastırılmış duygular yani insan tabiatının ve yaşamın gerçekliği ilkesi. Anlamak isteyenler için, düşünenler için, akledenler için dahi insanı çift olarak yarattığı söyleyen tek din olan islâm dini, sadece bu kıstası ile bile mucizevidir, ilahidir ve uhrevidir.
“O ne yüce Allahtır ki herşeyi (zevc) çift yaratmıştır; arzın (yerin) çıkardıklarından kendi nefislerinden ve daha nice bilmediklerinizden. “ Yasin 36
Papaların erkek çocukları tacizleri ve istismarlarıyla devam edelim. Katolik Hristiyanların inançlarını ve yaşamlarını da mercek altına almak ve onları anlamak da gerekiyor ki, zaten istismar edilenler, talep ve arz edenlerin çocukları.
Diğerleri zaten gitmiyor veyahut aynı kıstaslarla inanmıyor.
Peki neden papalar, papazlar kardinaller sürekli olarak erkek çocukları cinsel istismarlarda bulunuyor ? Bu önü alınamayan döngü neden hiç değişiklik göstermiyor ve neden istismar edilenler sadece ve sadece erkek çocuklar?
Şimdi Katolik Hristiyanlıkta kendisini Allah'a adamak hususunda evlilik yapmama ilkesi var. Bu durum rahibeler de eşcinsellik (lezbiyen) ilişki olarak pek dışarı çıkmazken papazlarda neden böyle oluyor? Papazlardaki kadına karşı bakış küçük yaşlarda empoze ediliyorken kadınlarda da daha ileri yaşlarda bu güdüleri dizginleniyor. Bastırma ve bastırılmadaki şartlanma ve koşullandırma arasında ciddi bir zaman farkı var. Bu da geç kontrole alınanın (bastırılanın koşullandırılanın) öğretilere göre tamamen kontrol altında olmamasını sağlıyor. Yani rahibeler erken yaşta koşullandırılmadığı için lezbiyen ilişki yerine karşı cinsle ilişkiye giriyorlar. Din öğretilerine göre günaha girseler bile bunu doğal fıtratlarına göre yapıyorlar. Elbette lezbiyen ilişkide var 2. Sırada ama çocuk istismarı yok.. Papazlardaki durum çok vahim. Çünkü çok daha erken yaşlardaki karşı cinse karşı olan bastırılmışlık öğretisi (evlenmeme öğretisi) bilinçaltlarından kadın gerçekliğini çıkartıyor gerçekten kendisini dine adamış bir papaz için. Fakat insan fıtratındaki istenim ve arzular devam ediyor elbette. Burada papazların içgüdülerinde ne kadar günahkar olurlarsa olsunlar karşı cinsle ilişkiye girmemeleri öğtetisi yatıyor. Yani aslında bir papazın bilinçaltında, bir erkek çocuğunu istismar etmek, bir kadınla ilişkiye girmek kadar affedilmez bir günah olarak durmuyor. Bu durumda yaşamın doğal seyri devam ederken, çocukların cinsel istismarlarda savunmasız olması, ve Katolik ailelerin bu konunun üzerini sürekli olarak kapatması gibi etkenler, Hristiyan dünyasında papazların erkek çocuk istismarında insanlık tarihinin en korkunç ve en büyük felaketi hâle getiriyor. Sağolsun bazı araştırmacı gazeteci arkadaşlarımız benim ısrarla bu konuyu yazmam ve tablodaki vahşeti göstermem üzerine, resmi olarak kayıtlara geçmiş hadiselerin çokluklarını ve felaketin tıpkı tarif ettiğim gibi olan büyüklüğünü gözler önüne serdi. Korkunç bir tablo var ortada. Sadece susan Hristiyanlar değil, durumu normal görerek şikayetçi olmayanları da tabloya koyarsanız insanlık tarihinde ki en büyük çocuk istismarı tablosunu görüyorsunuz. Anlamak ve görmek isteyen için durum çok basit..Allah, evlenin sizi çift olarak yarattım dediğinde insan fıtratına ve tabiatına göre yolunuzu gösteriyor. Yoksa Rahibe olsanız, papaz olsanız durum belli..
Çocuk yaştaki insan fıtratına ve tabiatına aykırı öğreti, zaten başından yanlış. Herkes Allah'a adanmak için evlenmese zaten ortada inandırılacak bir Allah inancı bile kalmıyor insan türü kalmayınca. Yanlış olduğunu sadece buradan dahi anlayabilirsiniz. Ailenin ne kadar kutsal olduğunu da..
Aile yoksa gördüğünüz hiçbir şey olmayacak. Diyelim ki herşeye rağmen erkek çocukarını daha küçük yaştan karşı cinse karşı olarak yetiştirdiniz. En büyük günah öğretisi olarak da empoze ettiniz. Samimi bir papaz olduğu takdirde eşcinsel olacaktır. Bu durum iç dünyalarındaki açılım korkusunun kaotikliğinden dolayı, tepkileri sezgileyememe, linç edilme vs durumlarından dolayı en kolay hedef olan erkek çocukları Hristiyanlığın en muhafazakar mezhebi olan katolik dünyasını insanlık tarihinin yeryüzündeki en büyük utanç tablosu haline getiriyor..