Gönderi

Evlilikte geçimsizlik (boşanma) sebepleri:
1- Evlenmelerin pek aceleye gelerek erkek ve kadının biribirini iyice araştırmadan tetkik etmeden yuva kurmasıdır: Erkek ve kadının biribirini elemeden, anlamadan, iyice sorup soruşturmadan acele evlenmeleri tehlikeli ve ömürsüz olur. Aceleye gelen evlilikler örümcek ağına benzer ki, bunların örülmesiyle dağılması bir olur. Birden parlıyan sevgiler hep alevli, sıcak kalmaz, birden sönüp soğuduğu olur, ısıttığı kalpleri buz gibi dondurur. Sevenler biribirini anlamamış, öğrenmemişse güzel rü'yalarından çok korkunç kâbuslarla uyanır, birlik, yuva, sevgi hep bir yıkım olur. Samimiyet nefrete, aşk kine bürünür. 2 — Kadın kocasından izinsiz bir yere gitmesi veya gittiği yerden geç gelmesi ve bunu daima terarlaması erkeğine ağırlık ve nefret verir. Kadınların zarûri ihtiyaçlarını dışarıdan temin etmeleri ve gereken meşru yerlere gitmeleri için evinden çıkmaya dinen yetki ve salahiyyet verilmiştir, lâkin bu yetkilerin bazıları hariç, diğerlerinde kocasının izin ve rızasının olması şarttır. Kocanın izni olmadan evinden çıkamaz ve bir tarafa gidemez. İşte kadının kocasından izinsiz evinden çıkması veya bir tarafa gitmesi, izinlide olsa gittiği yerden geç gelmesi erkeğine ağırlık ve nefret verir. Bu işin bir kaç defası koca tarafından muaf tutulursa da, çok kere af edilmeyerek geçimsizliğe, huzursuzluğa yol açar, hele koca tarafından tenbih ve ihtar edildıği halde kadının dinlemeyerek gitmesi efendisine karşı saygısız ve itaatsizligınden dolayı da bütün butüne huzursuzluğa, sevgi ve muhabbet, birlik ve tesanüt bağları koparak yuvanın yıkılmasına sabep olur. 3 — Kadın ve erkek Rabbılarına karşı borçlu oldukları (Namaz,oruç) gibi vazifeyi ubudiyetlerini vaktinde edâ ederek Cenabı Hakka şükürde bulunmamaları yuvada ahengi bozar. Şöyleki: Erkek mutaasıp kadın ibadetini yapmaz, bînamaz olur, kocasının tenbih, nasihat, ve ihtarını dinlemezse, veya kadın mutaassıp olur: erkek ibadetini yapmaz, bînamaz olursa, elbette ki bînamaz olan kimsenin hali mutaassıp kimseye ağırlık ve tiksinme verir, sevgi ve muhabbet hisleri sönerek geçimsizlik ve huzursuzluğa sebep olmuş olur. Bînamaz bulunan evlerde feyz ve bereket, huzur ve saadet, ülfet ve muhabbet olmaz. 4 - Kadın efendisinin yanında daima yeni elbiselerini giymeyip ziynetlerini takınmaz, eski, kirli iş elbiselerini giyerek lakayt bir hareketle, süfli bir vaziyette bulunursa erkeğine yine ağırlık ve tiksinme verir, sevgi ve muhabbet hisleri söner, harama kaymasına, yuvadan uzaklaşmasına vesile olur. Onun için kadın daima efendisinin karşısında güzel elbiselerini giyerek, ziynetlerini takınıp, güzel kokular sürünmeli, kendisine ve evinin içine çeki düzen vermeli ve kocasının muhabbet ve nazarını kendisine çekmelidir. Aynı vazifeyi erkeğinde hanımına karşı daima güzel elbisesini giyip, tıraş olup, saç ve sakalını tarayıp, güzel kokular sürüp, güzel görünmesi ve hanımının muhabbetini kendi üzerinde toplayarak, yabancı erkeklere bakmaktan muhafaza etmesi lâzımdır. Çünkü erkeğinde yağlı, eski ve kirli iş elbisesiyle, tıraşını geçiktirerek saç ve sakal birbirine karışmış, pejmurde, kalenderhane bir vaziyette ailesine görünmesi hanımını tiksindirir, ağırlık verir, aralarındaki muhabbeti zail ederek sonunda fitneye sebep olur. Buna dair geniş malümat erkekler ve kadınlar bahsinde geçmiştir oraya bak. 5 — Kadın, erkek biribirinin cinsi zevk ve arzularını dindirmemesi, bu yolda biribirini ihmal etmesi de yuvada bir çok tatsızlıklar, huzursuzluklar meydana getirir. sevgi ve muhabbet bağlarını gevşeterek kadın, erkeği biribirinden soğuktur. Nice huysuzluk ve şiddetli kavgaların, can sıkıntılarının, ruhi buhranların ve boşanmaların en belli başlı sebebi karı koca aranındaki cinsi münasebetlerin ahenksizliğinden biribirine ihaneti ve ihmal etmeleri yüzünden doğmaktadır (zevciyet muamelesine bak.) 6- Kadının kültür seviyesinin yükselişi, hayatını az çoğ kazanabilmesi veya zengin oluşu sebebiyle erkeğine karşı kibir ve gururla azamet taşıması, tahsilinden, malının mülkünün çokluğundan bahsetmesi erkeğine ağırlık verir, kalbini rencide eder, sonunda geçimsizliğe ve huzursuzluğa vesile olur. 8- Yoksulluk, sefalet, geçim darlığı yuvada ahengi bozar, geçimsizliğe huzursuzluğa sebep olur. Malumdur ki, yoksulluğa, darlığa sabretmek herkesin işi değil, ancak hakkıyle Allaha gönül veren, ahirete inanan fakirlik ve yoksulluğun fazilet ve sevabını bilerek sabredenlerin işidir. Bu faziletten mahrum olan birçok aile yuvalarında kadın ve erkeği birbirine bağlayan hep gelir, menfaat oluyor ve bunlar az çok helâldar oldumu, birlik inhilâl ediyor, kadın erkek derhal ayrılmayı düşünüyor, Onun için atalarımız (Darlık, dargınlık getirir.) demişlerdir. Elbette ki maddi bağlarla örülen yuvalar er geç dağılmaya mahkumdur. 9 - Aile yavasında geçimsizliğin, huzursuzluğun sebeplerinden biri de kadının temizlik hususunda titiz olmayıp, döküm saçım olmasıdır. Erkek; ne kadar, derbeder olursa olsun kadını yine derli, toplu görmek ister, hele erkek intizamlı titiz ise, buna daha çok dikkat eder. Temiz olmayan, kendini ve evini ihmal eden, pısırık, dağınık, döküm saçım kadına içi kaynamaz, hele tenbihini, nasihatını tutmaz, ihtarını duymazsa, o kadın erkeğini üzer, gönlüne tiksinme verir, sonunda geçimsizliğe huzursuzluğa vesile olur. 10- Kadın gerek evinde ve gerekse evinin hâricinde haya ve edep kaidelerine, tesettür esaslarına riayet etmez, açık saçık dışarı çıkar, nâmahremden sakınmaz, tavır ve hareketinde hafiflik gösterir, tecessüsler uyandırırsa mutaassıp olan erkeğini üzer, ağırlık verir, yuvada huzursuzluğa sebep olur. Kadın ne kadar kapalı ne kadar tesettür esaslarına riayet eder, iffet ve namusunu korur, nezaketini, tavır ve hareketini İsâm'a uydurur, erkeğinin gözünü ve gönlünü kendine çekerse hem Allah'ın rızasını ve hem de efendisinin muhabbet ve sevgisini yuvada saadeti sağlar. 11- Bir çok ailelerde geçimsizlik ve huzursuzlukların meydana gelmesi erkeğin yuvadan soğuyarak, evden kaçması, harama kayması veya birlik ve muhabbet bağını koparması; Kadının idaresizliği, kocasına karşı hurmet ve saygısız hareketi, bed muamele ile donuk ve asık çehre ile suratın ekşitmesi keskin kılıç gibi dili ile karşısında vara yoğa çene çalarak onu incitmesi gibi sebeblerden doğmaktadır. Tevratta : (İnatçı ve gürültücü bir kadın ile yaşamaktansa arslanlar ve yılanlar içinde yaşamak daha iyidir.) denmiştir. (Şirret kadın, erkeğinin kalbini acılıklarla doldurur, çehresini kahır ve kederle karartır, böyle bir kadın erkek için tehlikeli bir yaradır.) Umumiyetle kadınlar evlerinden ziyade dışarda nazik ve yumuşaktırlar. Eğer yabancılara gösterdikleri nezaket, hürmet ve yumuşaklığı yuvada kocalarına göstermiş olsalar efendisinin muhabbet ve sevgisini kazanarak yuvada huzur ve saadeti sağlamış olurlar. 12- Bir ailede erkek ve kadın birbilerinin yakınlarını ziyaret etmez: sılai rahmi keser, onları sevmez, hürmet ve ikramda bulunmaz, eliyle ve diliyle, fiil ve hareketleriyle onları incitir, tahkir eder, gücendirirse, elbetteki karşı taraf müteessir olarak üzülür, küser ve nihayet o da aynı hareketle mukabelede bulunarak akrabalık bağlarının kopmasına, yuvada ahengin bozulmasına sebep olur. Işte bu gün bir çok ailelerde geçimsizliğin, huzursuzluğun sebeplerinden biri de budur. 13 — Kıskançlık: Kadın ve erkeğin aşırı derecede biribirlerini kıskanması yuvada ahengi bozar, geçimsizliklere ve huzursuzluklara sebep olur. Evet kadın ve erkeğin biribirini kıskanması (gayyur) olma, bilhasa erkeğin zevcesi üzerinde hakkıdır ve Islam'ın emridir. Lâkin aşı ifrat derecede olmaması lâzımdır. Yuvada kadın ve erkek yekdiğerini samimi ve içten sevmesi, biribirine emin olması, güvenmesi ve zerre kadar biribirinden şüphelenmemesi lâzımdır. Eğer karı koca biribirinden şüphelenir, vesveselere kapılarak gizli gizli araştırır, takip eder ve bu hareketi yani şüphe ve vesvesesini eşine sezdirirse elbetteki takip olunan tarafın gönlünde ağırlık, üzgünlük ve tiksinme yer alır ki, yuvada geçimsizliğe, huzursuzluğa sebep olunmuş olur. 14- Ailede kadının kocasını beğenmiyerek ona ızhar etmesi veya gerek hilkat eseri, gerekse sonradan zuhura gelmiş çirkinliği veya âza noksanlığıni yüzüne karşı söyliyerek itap etmesi aile reisi erkeğin gönlünü rencide eder izzet-i nefsine dokunarak, kırılır, manen yıkılarak morali bozulur ve eşine karşı bir tiksinme kalbinde yer alır, zamanla içinde büyüyerek sonradan şu veya bu bahane edilerek geçimsizliğe, huzursuzluğa, kavga ve gürültülere yol açar, bu iş dahada büyüyerek aile bağlarının kopmasına sebep olur. Aynı hareketi erkek ailesine karşı yaparsa yine avnı netice doğar. Onun için erkek ve kadının bu gibi hareketlerden son derece sakınması lazımdır. 15- Ailede huzursuzluğu ve geçimsizliği meydana getiren sebeplerden biri de erkek ve kadının birbirini küçük düşürecek tavır ve hareketleriyle fiil ve sözleriyle incetmeleridir. Yuvada olsun, arkadaş ve akrabalarınin yanında olsun yek diğerlerini tenkit etmesi, beceriksizliğini söylemesi, alay etmesi, ayıp ve kusurlarını yüzüne vurması ailede huzuru bozar, gönüllerden muhabbet nurunu giderir, birlik ve mubabbet bağlarının gevşeyerek kopmasına sebep olur. 16- Bazı erkekler sevgi ve muhabbetle yuvayı kurduğu halde kalplerinde Allah korkusu, ahiret kaygusu, aile sorumluluğu olmadığından şeytanın kulu, nefsinin esiri, heva ve hevesinin kurbanı olarak bar, gazino gibi zevk, eğlence yerlerinde, kahvehane, kumarhane, meyhane, umumhane gibi batak hanelerde tembellikle, ayyaşlıkla gününü gün ediyor, ömür çürütüyor, evdeki gül gibi ailesini ihmal ediyor ve yuvadaki ahengin bozulmasına sebep oluyor. Bazı erkekler ise evlendikten sonra aile külfeti omuzlarına yüklenince, zoruna gidiyor, aile ve çocuklarını bir gaile biliyor ve ihmal ediyor, geçim yolunda sıkıntlara sabredemiyor kayıtsız yaşamak istiyor, evden kaçıyor, tabidirî ki bu hareket yuvada ahengi bozuyor ve geçimsizliğe sebep oluyor. 17- Aile yuvasında geçimsizliğin, huzursuzluğun sebeplerinden biri de Ana baba evinde serbest, açık ve musamahalı büyüyen bir kızın mutaassıp bir aileye gelin olması ve oradaki tutum ve hareketi, kayın validenin titiz ve kıskanç halidir. Anası babası evinde serbest, açık ve müsamahalı yetişen bir kız, mutaasıp bir aile içine gelince elbette anası evindeki serbesti bulamıyacak sıkılacak ve müteessir olacaktır. Çünkü ana ocağındaki gibi serbest hareket etmek isteyince kayın peder ve kayın valide mutaassıptır, titizdir, buna rıza olmayınca gelinlerine bir iki tenbih ve nasihatten sonra tekdir, tazir etmeye veya kocasına şikâyet etmeye baş vurulacaktır. Eğer koca mutaassıp ve ana babaya düşkün ise tabiidir ki, ailesine baskı yaparak, tekdir, tazir ve icap ederse dövmeye kadar gidecektir. Gelin ise cahil yetiştiğinden bu baskıya dayanamıyarak ya kocasına karşı gelecek veya ana babası evine giderek durumu şikâyet edecektir. Kızlarını çok seven ana, baba ise kızlarına yüz vererek veya damatlarına karşı sert muamede edeceklerdir. İşte iki aile arasında huzursuzluk baş gösterecek sevgi ve birlik bağları kopacaktır. 18 - Bazan da bu iş aksine olur ki, müteassıp bir ailenin kızı serbest, musamahalı açık meşrepli bir aileye gelin olur, bu aile ki gelinlerinin kendileri gibi açık saçık olmasını aile muhitinin yaşayışına uymayı arzu edecekler gelin ise gerek aldığı terbiye icabı gerekse ana babasının mutaassıp ve titiz olması bu arzuya uymuyacak kızlarının açılmasına razı olunmayacaktır. İşte iki aile arasında bu yüzden geçimsizlikler, huzursuzluklar meydana gelecek bir taraf diğer tarafâ uymadığı musamahalı hareket etmediği takdirde muhabbet bağlarının gevşemesine birlik bağlarının çözülmesine sebeb olunacaktır. 19 - Aile yuvasında geçimsizliğin, huzursuzluğun sebeblerinden biri de gelin kaynana arasındaki kıskançlıktan, yek diğerine karşı yapılması lâzım olan vazifelerin yapılmamasından doğar.
Sayfa 94 - Aile yuvasında geçimsizlikleri doğuran sebepler
·
276 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.