Gönderi

Gözyaşı Eşit Dağılmış
Nietzsche'nin kırbaşlanan bir ata sarılarıp ağlayarak delirmesi anlatısı bayadır popüler bir anlatı haline geldi. Çoğunlukla Raskolnikovla bağdaştırıldı. Duruma farklı bir yerden yaklaşalım bakalım işin özü ne olabilir? Schopenhauer'a göre bütün bir dünya ızdırapla donatılmıştır. Herkes istemenin bir tasarımı olan bu dünyada bireyselleşme ilkesi aracılığıyla bencilleşir, güdülerinin (istemenin) peşinden giderek sürekli olarak ızdırap çeker. Her şey maya perdesinin örtüsüyle farklı ve çeşitli gözükse de perdenin arkasında sadece isteme vardır. Derin bir anlamsızlığın hüküm sürdüğü tasarım olarak dünyada anlam arayışının sonu çöle çıkar: Hiçliğe. Schopenhauer baştan sonucu vererek bizleri uyarıyordu aslında. Nietzsche ise Schopenhauer'un istemesini nereye baksam orada bir güç istenci gördüm diye farklılaştırdığını sanıyordu. Schopenhauer'a göre adaletin temelinde insanın içerisinde yatan birlikte acı çekme duygu olan merhamet yatmaktadır. Nietzsche’nin en çok karşı çıktığı ve üzerine kustuğu duygu da buydu. Hukukun temeline ahlakı koyan Schopenhauer, adaleti ilkin zamansal adalet olarak hukuk alanında caydırıcılık olarak işlediğini söylemekte, ikinci ise her yerde eşit dağılmış gözyaşı ve dünyanın aslında bir mahşer alanı olduğunu söyleyerek işaret ettiği ebedi adalet. Sonsuzluktan kopuşun bir cezasıydı bu. Sonlu olmanın ve bireyselleşmenin acısı herkese eşit dağılmıştır aslında ve ebedi adalette böyle temelendirilir. Bireyselleşmenin verdiği acıdan kurtuluş yolu da "tat tvam asi" yani "O sensin" veya "Sen busun"dan geçmekte. Nereye baksa aslında özünde ızdırabı gören kişide merhamet uyanır ve onunla bir duygudaşlık geliştirir. Bu şekilde de bireyselleşmeden çıkarak istemenin zincirini koparır hale gelir. Nietzsche’nin son anlarında da atın kırbaçlanmasındaki gördüğü aslında kendisi veya bütün bir insanlıktır.
··
1 plus 1
·
1,069 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Hakan Ece okurunun profil resmi
Bu hikayenin gerçekliği ne kadar doğru acaba?
Amar okurunun profil resmi
Bilmem araştırmak lazım.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.