Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kara
1978’de gerçekleştirilen Maraş Katliamı, düzenin yedeğindeki MHP’li paramiliter güçlerle giriştiği bir sindirme hareketinin sonucuydu. Tarih 12 Mart darbesinden 12 Eylül darbesine doğru ilerlerken, “komünizm tehlikesine” karşı düzenin derinliklerinde peydahlanan kontrgerilla örgütü bireysel eylemlerden kitlesel eylemlere geçmeye karar vermişti. Maraş Katliamı bunun ilk sonuçlarından biridir. Bu kitlesel katliamların hemen ardından seçilmiş hedeflere yönelik suikastlar başladı. Pek çok aydın birbiri peşi sıra öldürüldü. 1978-80 arasındaki üç yıl içinde suikastlarla ve katliamlarla Türkiye’nin yönü değiştirildi. Türkiye faili meçhul cinayetler, vahşi saldırılar ve gözü kara suikastlarla bir askeri darbenin eşiğine getirildi. Maraş’ta devlet güçlerinin de dahil olduğu kışkırtmalar sonucunda kaynaklarına göre 500’e yakın, resmi rakamlara göre ise 111 yurttaş katledildi. Çocuklar katledildi, kadınlara tecavüz edildi, binlerce kişi yaralandı. Sermaye diktatörlüğünün planlı kalkışması olan bu katliamın Ecevit hükümetini devirmek, Alevileri ve sol muhalefeti sindirmek, sıkıyönetim ilanı ve sonrasındaki bir darbe aracılığıyla iktidarı almak gibi çok sayıda hedefi olsa da gerisindeki asıl saik “komünizmle mücadele”ydi. Bu saikle tehdit olarak gördüklerini öldürdüler, öldüremediklerini sindirdiler, sindiremediklerini bir daha ayağa kalkmasın diye çürüttüler. Bugünkü derin çürümüşlüğün gerisinde o günün cinayetleri ve katliamları var. Maraş Katliamı’nın üzerinden 45 yıl geçti. 45 yıl sonra hala anısı taze, açılan yaralar kanamaya devam ediyor. Bu acıyı sadece eşit ve özgür bir ülke dindirebilir. kaybettiklerimizi saygıyla, minnetle anıyoruz.
·
180 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.