İnsanoğlunun bu hayattaki en önemli konularından biri bu değil miydi? İlişkiler... Arkadaşlarımızla, dostlarımızla, çevremizle, sevgilimizle, eşimizle, ailemizle olan ilişkilerimiz... Öyle olmasaydı bunca şarkı, bunca şiir, bunca roman, bunca film çoğu kez ilişkiler üzerine olmazdı değil mi?
Merhaba, bugün sizlere Yarı Zamanlı Yalnız kitabının yorumu ile geldim. Kitabımızda 4 kadının hayatına konuk oluyoruz Yaşadıkları ilişkiler ile aslında bize de kendimizi, hayatlarımızı sorguluyoruz onlarla. Onlar kimler mi hadi beraber bakalım
Berrin; Kendini sürekli hor görüp kısıtlayan eşi Faruk ile evlenerek yanlış bir seçim olduğunu aslında uzun bir yaşamdan sonra boşanarak anladı. Artık hayali olan "kadeh" ismi ile kitap kafe şeklinde mekânı açma vakti gelmişti. Her şey tam bitti açılışa az kaldı derken bir sabah mekanın yağmalandığını gördü. Arkadaşları eski eşinden şüphelenseler de Berrin buna inanmak istemiyordu. Bir de tabii boşandığı için artık etrafında dolaşan fırsatçılar vardı
Türkan; hiç evlenmemiş, sadece Şair dedikleri ile uzun denecek bir ilişki yaşamış ki hâlâ unutamamış olsa da tutarsız ilişkiler peşinden gitmeye devam eden biri.. Bir de okuldan arkadaş olduğu Suat var tabii( ya da eski aşığı mı demeliyiz)
Leyla; o da yanlış bir evlilik yapan ama çocuğunun bahanesi ile bu yanlışa bir son veremeyen, alımlı grubun en genç olanı, erkeklerin dikkatini çekmeyi başaran bir kadın.
Bir de Şahane Abla var ki gerçekten adı gibi şahane Sanırım hepimizin hayatında böyle bir abla olmelı Doğruları yüzüne Çat Çat söyleyecek türden, seni silkeleyip kendine getirecek cinsten Aslında hepimiz biliyoruz doğruları ama sanırım kendimize itiraf edemediğimizi başkasından duymak daha mı iyi geliyor dersiniz
Akıcı bir dil ve üslup ile bir erkeğin gözünden tarafsız şekilde ele alınmış kadınların hikayesi.. Güldüren, düşündüren, okurken gerçekleri duymaya hazırsanız okuyun derim Kitapla ve sevgiyle kalın