Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

.... Çok cahilsiniz, keşke ekonomi öğrenseniz: Gayri Safi bilmemneler Ekonomi Bu yazi siyasilerin islerine geldigi sekilde kullandiklari ekonomik verilerle ilgili. Iki tek sonrasi herkesin teknik direktor, istihbarat sefi ve iktisatci kesildigi bir ulkede, muhabbete dahil olabilmek icin "dis ticaret gsmh'si de bu sene cok bozdu" gibi seyler soyluyor ve akabinde fasil ekibi sarkiyi orta yerinde kesip gidiyorsa, bazi bilgileri tazelemenin zamani gelmistir. Aslinda, tam da boyle hayatimiz boyunca duydugumuz terimler en zor olanlari, cunku halihazirda bilinmesi gereken seyler gibi algilandiklarindan, rezil olmamak icin hic sorup ogrenmiyoruz. Allahtan Google var. Google, en aptal seyleri sorabilecegin ama zekandan hic suphe etmeyecek, en sapik seyleri arastirabildigin ama seni hic yargilamayacak, ne kadar sorarsan sor cevap vermekten hic bikmayacak bir dost. Bu ozellikleriyle neredeyse Terminator kadar ideal bir baba figuru olabilir. Oyleyse babaya sorup ogrenelim ne neymis. Asagidaki grafikleri Google dogrudan sagliyor, Dunya Bankasi verilerini kullanarak. Baska kullandigim siyonist emperyalist kaynaklar IMF, ve OECD. Turkiye Istatistik Kurumu (TUIK) verilerine dogru duzgun bir arayuzden erisilemiyor ne yazik ki... Gayri Safi Milli Hasila Ingilizcesi Gross National Income (GNI). Ekonominin buyuklugunu olcer. Bir ulkenin vatandaslarinin, dunyanin herhangi bir yerinde urettikleri toplam mal ve hizmetlerin degeridir. O yuzden Milli, yani vatandaslarin ekonomik gucunu olcmeye calisir. Turkiye 2000'den bu yana 4 kat, Rusya ise 10 kat "buyurken" (aciklayacagim), Yunanistan uzo komasina girmis kac senedir. Gayri Safi Yurtici Hasila Ingilizcesi Gross Domestic Product (GDP). Vatandaşlık durumuna bakılmaksızın herkesin ürettiği toplam mal ve hizmetlerin değeridir. O yüzden Yurtici, yani o coğrafyanın ekonomik gücünü gösterir. Soru: Türkiye'de bir Fransız şirketi altin madeni isletiyor. Cikardiklari 1 kilo altin mi daha agirdir? Cevap: B. Sirketin kazancı, Fransa'nın milli hasılasına, Türkiye'nin de yurt içi hasılasına sayar. Yabancılar bu kazancın bir kısmını Türkiye'de yiyeceklerinden (Türk vatandaşlarına kira verecekler, yemek satın alacaklar, o yemekleri beğenmeyip mıy mıy edecekler, taksici Ya sev ya terk et diyecek), o kısım Türkiye'nin milli hasılasını da arttırır. Dışardaki milyonlarca Türk vatandaşı yüzünden, Türkiye'nin yurtici hasilasi milli hasılasından 100 milyar dolar kadar daha az. Yani o ekstra 100 milyar dolar, disarda kazanilip disarda yenilen kismi (yahut Turkiyeye donen ama yastik altinda duran kismi) Hangisini kullanalim Hicbirini kullanmayin, bunlarla niye ugrasiyorsunuz, bu yaziyi niye okuyorsunuz? Merkez Bankasi baskani mi olacaksiniz? Illa kullanacaksaniz yurt içi hasılayi (GDP) kullanin. GDP vatandaşların refahından daha uzak bir ölçü olmasına rağmen, kolay hesaplandığından daha yaygın kullanılıyor. Zamani olan Türkiye'nin GSMH rakamlarını bulmaya calissin internetten, TÜİK'in sitesi dahil. (10 dakikadan kisa surede bulana ateistten hayir duasi). Nasil hesaplaniyorlar Eski Yunan'da, Delfideki kahine (Oracle) giderler ve o senenin GSYIH'sini ogrenirlerdi. Bu yontem 19.yy'da Osmanli Yunanistan'in kontrolunu kaybedinceye kadar surdu. Modern zamanlarda ise toplam uretimi, geliri ve harcamayi hesaplayarak buluyoruz bu degeri. Bu 3 yontem de hemen hemen ayni degeri verdiginden, en dogrudan hesap olan uretim genelde kullaniliyor. Ama diyelim bu blogda siparisle -nerde o gunler, varsa yoksa sizin gibi belesciler- 100 yazi yazdim (uretim). Bazisinda Turkce karakter kullanmaya usendigim icin siparisi veren sadece 95 tanesini satin aldi (harcama), ama odemesinin bir kismi ulasmadigi icin 90 tanesi icin parami aldim (gelir). Neden hep dolar konusuluyor Ulkeleri karşılaştırabilmek ve geride bıraktığımız ülkelere girerken pasaport görevlisine nanik yapabilmek icin ortak bir payda gerekiyor. Her senenin GSYIH rakamı, o senenin ortalama dolar kuruna göre çevrilirç Bu yöntemin eksik yanlari: Kurdaki dalgalanmalar bu grafiği çok oynatıyor, halbuki somut üretim o kadar oynamıyor. Doların enflasyonu büyüme rakamlarını şişirmiş oluyor. Sonucta 1970'deki dolarin alimgucuyle, simdiki bir degil. 1970'de 50 dolarlik sandalye uretimini (5 sandalye), 2010'da 500 dolarlik sandalye uretimine cikarmis olabilirsin ama 2010'da sandalyeyi 100 dolara satiyorsan hala 5 sandalye uretiyorsun demek, reel bir buyume yok. Iste bunu olcmek icin... Zamanda yolculugu mumkun kilan sey: Sabit kur Ülkeler arası anlık karşılaştırmalar yapmak yerine, bir ülkenin yıllara göre gelişimini değerlendirmek icin, rakamları sabit bir referans yildaki kura göre çeviririz ve gerçek büyümeyi görürüz. Türkiye önceki verilere bakılarak sanılacagı gibi 2002 yılından beri %250 değil, reel olarak %68 büyümüş. Artik bazilari, daha karmasik olan chained-dollar metodunu kullaniyorlar enflasyonun etkisini cikarmak icin. Bu sayede kalitesi degisen urunlerin etkileri daha iyi hesaplaniyor. Ornegin oyle bir ulke olsak ki GSYIH'mizin nerdeyse hepsi bilgisayar uretiminden geliyor olsun. Yillara gore degisen reel uretimimizi hesaplayacaksak, 2000 yilindaki kuru kullanmak sacma olacak. Zira o sene uretilen 10 bin dolarlik bir bilgisayardan cok daha iyisini, 2014 yilinda bin dolara uretebiliyoruz, ki 2000 kuruyla bu atiyorum 500 dolara denk. Duz hesapla sanki 2000 yilinda 20 kat daha fazla uretim varmis gibi gozukuyor. Her sektordeki degisim tabii bu kadar carpici degil ama yine de farklar yeterince buyuk olabiliyor. Peki Safi kim? Gayri safi saf olmayan, net olmayan, yani brüt demek. Örneğin, bir araba üretirken kullanılan robotlar eskiyecek, seneye o robotların da yenisini üretmek gerekecek ki daha fazla araba üretebilelim. Benim senelik net uretimim araba eksi asinan robotlardir. (Araba icin robot uretmek de kulaga acayip geliyor, soguk fuzyonu bulup o enerjiyle yuruyen merdiven calistirmak gibi). Neyse, aşınma payı düşünülünce net hasıla bulunur. Hasila = Hasilat = Gelir degil mi? Degil. Net hasılamızla net gelirimiz ayni olmayacaktır. 10 liralık buğday hasılatım varsa ve ben bunu pazara götürüp satacaksam, satıştan alınan 2 liralık dolaylı vergi, gelir olarak sayılamaz. Fakat üstüne devletin buğday üreticilerine özel 1 liralık sübvansiyonu varsa, bu üretmediğim buğday için gelir demektir. Milli gelir bu farkı ölçer. Net milli hasıladan dolaylı vergileri eksiltip, sübvansiyonları ekleyince elde edilir. Tekrarlamak lazım ki bu bile kişisel refahı ölçmez, halen ekonomik aktivitenin toplam büyüklüğüne bakıyoruz Kisi basina dusenler ve cikanlar Milli Geliri nüfusa bölersek neyi buluruz? Ortalama gelirinizi bulmayız. O yuzden benim cevremde o kadar kazanan yok, nasil hesapliyorlar bunlari insanlarindan olmayin. Allahin ekonomik istatistigine bakip kendi hayatini orada gormeyi beklemek hayra alamet degil. Bunlarin aslen ölçtüğü, ekonomik üretimin verimi. Ekonomimiz Yunanistan'dan daha büyük. Onlar ise kişi başına bizim iki katımız kadar üretim yapıyorlar, daha verimliler. Bunu genelde kestirmeden bir yasam standardi olcutu olarak kullanmak bir hata cunku alim gucunu olcmuyor. Yani, Yunanistan'in kişi başı üretimi iki kat olabilir ama hayat pahalılığı da iki katsa, insanların refahı artmış olmuyor. Bunu ölçmek için başka bir yol var. Muhim olan para degil, insanlik da degil...muhim olan alim gucu Gelirin satın alım gücüne göre oranlanması, ülkeler arasındaki yaşam standartlarını kıyaslamak için elzem. Türkiye ile diğer ülkeler arasındaki fark bu yüzden az. Sonuçta ortalama bir Türk, dolar bazında az ürettiği için yurt dışında yüksek alım gücüne sahip olmayacak (tatil, hisse senedi, Iphone 6 slx), fakat ülkesinde alabileceği ürünler ve hizmetler ucuzsa, hayatı da o oranda kolay olacak. Gelis(eme)mislik endeksleri Yavas yavas daha isabetli bir hayat standardi olcutune yaklastik ama hala eksigimiz bol: Uretimin nasıl paylaşıldığını, gelir adaletsizligini bilmiyoruz. (Bunun icin Gini endeksine bakmak lazim, son baktigimda Turkiye 34 OECD ulkesi arasinda 32. idi bu konuda). Kayıt dışı ekonomiyi bilmiyoruz. Üretim artarken, çevre gibi kaynakların tüketiminin (externalities) maliyetini düşmüyoruz, çünkü o maliyeti hesaplayamıyoruz. Sandalye uretimimi reel olarak ikiye katlamis olabilirim ama bunun icin ormanlarimi kesmissem uzun vadede gelismis mi oluyorum? Herseyden ote, azalan hayat çeşitliliğine kim bir fiyat biçebilir? Dolayisiyla, sirf uretimi ve geliri olcmek icin bile yaygin olarak kullanilan bu istatistikler yeterli degilken, bir de baska bircok boyutu olan yasam standardi gibi bir kavrami tek bir olcute indirgemenin imkansizligi ortada. O yuzden cok boyutlu endekslere bakmak en iyisi. Human Development Index Gross National Happiness Social Progress Index (SPI) bu yönde alternatifler. Kosta Rika ve İran, benzer kişi başına hasıla rakamlarına sahipken, daha kapsamlı olan gelişmişlik endeksinde Kosta Rika'nın durumu çok daha iyi. Türkiye'nin alim gücüne oranlanmış gelirde ise biraz daha iyileştiğini görmüştük. Bu bakımdan 44. sıradayız (alistigimiz siralarin biraz daha yukarisi). Oysa SPI endeksinde önümüzde 63 tane ülke bulunmakta. Bir kez daha o sürekli artan grafiklere, yüzde 250'li büyümelere bakarken, her şeyden önce bunu aklımızda tutmakta ve bu tip endekslerde ilerlemeyi ana başarı ölçüsü olarak bellemekte fayda var.
·
912 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.