Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

·
Puan vermedi
#OkudukBitti #KitapYorumum #SimonBeckett #ÖlülerinFısıltısı 333 sy #YabancıYayınları İyice bak çünkü hepimizin sonu bu. Sonunda hepimiz ölü etler olacağız. (Bir insanın kemikleri, çürüyen dokunun son zerresi de üzerlerinden sıyrıldıktan sonra çıplak kaldıklarında kendi öykülerini anlatır.) _______________________ “DERİ” ✓İnsan organlarının en büyüğü, aynı zamanda en fazla gözden kaçanıdır. ✓Vücut kütlesinin sekizde birini oluşturduğu düşünülecek olursa , ortalama bir yetişkinin derisinin kapladığı alan aşağı yukarı iki metre karedir. ✓Yapısı bakımından deri bir sanat eseridir. İç içe geçmiş kılcallar , bezler ve sinirlerden oluşur ve hem dengeleyici hem de koruyucu bir organdır. ✓Beden öldüğünde, hayatın denetim altında tuttuğu enzimler zincirlerini koparır. ✓Hücre duvarlarını hızla yiyerek içlerindeki sıvıların dışarı akmasına sebep olurlar. ✓Sıvı yüzeye çıkar, deri tabakalarının altında toplanarak çözümlerine yol açar. ✓O âna dek bir bütünün ayrılmaz iki parçası olan deri ve beden ayrılmaya başlar. Kabarcıklar oluşur. ✓Vücudu bandaj gibi saran bütün deri, sıcak bir yaz günü çıkarılmak istenen bir ceket gibi soyulur atılır. ✓Fakat ölü ve atık olsa da, deride eski halinden izler kalır. ✓Hala anlatacak bir öyküsü ve sakladığı sırları vardır. Bakmasını biliyorsanız tabii. PEKİ SİZLER BU HİKAYEDE ÖLÜLERİN FISILTISINI DUYMAYA HAZIR MISINIZ Çünkü bu kez karşımızda; Cesetleri tuzak kurmak için kullanan, biri bulunurken yerine yenisini yerleştiren , cesetlerin el derilerini kusursuzca eldiven gibi çıkaran , psikiyatri dilinde bir habis narsist var. Kendisine saplantılı, hayran, hatta tek düşüncesi muhteşem olduğu. Başka bir tespitse tanatofili (Ölüm severlik) Doğal olmayan bir derecede ölümün kendisine düşkünlük. Kendine saplantısı da işin içine girince aslında tek yaptığı şey insanların nasıl öldüğünü, onlara ne olduğu anlamak isteyen bir katil ___________________________ “ÖLÜLERİN FISILTISI” ; Simon BECKETT 'in kaleme aldığı ''David Hunter'' 5'li kitap setinin 3. kitabıdır anatomi bilgilerle dolu . Yazar bu kitabında da ölüme, ölüm sonrası vücuttaki değişimleri, ölümle birlikte cesedin inceleme aşamasını ve izlenilen yolları, incelikleri, detayları ustaca bizlere sunarken tam bir doyum noktasına da getiriyor verdiği bilgilerle. _________________________ Karakterler ile birlikte sizlerde çürümüş ceset ve et kokularından oldukça rahatsız olup burnunuzu kapatacak duruma gelebiliyor, mideniz alt üst olabiliyor ve bir çok yerde kitabı elinizden bırakıp temiz hava almak için kendinizi dışarı atma isteği duyabiliyorsunuz.. Çünkü bu eserde tam olarak ben bunları yaşadım . Bunların yanı sıra bir de tüm hikaye boyunca bizlere eşlik eden minik kurtçuklar, yusufçuklar, böcekler ve sinekler var, üstünüzde kımıl kımıl gezindiğini ve uçuştuğunu hissettiğiniz.. Bir de katilimizin, Bir nakış gibi ilmek ilmek hazırladığı planını, ince eleyip sık dokuduğu hazırlıklarını, aramızdan biri gibi gözüküp de o hastalıklı zihninin karanlık tarafını, anlatımları ile kendi ağızından, bölüm bölüm okumak ve de hikaye ile başarılı bir şekilde harmanlanışını görmek tek kelime ile kusursuzdu Ve her kitabın finalinde Beckentt'ten beklenen o enfes ters köşe her seferinde beni mest edip büyüledi desem yeridir ___________________________ KİTABIMIZIN KONUSUNA şöyle bir baktığımızda David Hunter, serinin ikinci kitabında yaşadığı bıçaklı saldırının ardından çalışmalarına ara vermek zorunda kalmıştı. Ta ki yakın arkadaşı Tom'un, dinlenmesi için kendisini Amerika'ya davet edişine kadar.. Burada dostu Tom'un ricası üzerine Tennesse’de CESET ÇİFTİĞİ olarak anılan Antropoloji Araştırma Merkezine gidip onlarla birlikte çürüme sürecindeki kadavraları incelemeye başlar. İncelemeler devam ederken, David, bir dava için Tom'un yardım istemesiyle bir anda kendini rahatsız edici oluşu kadar, akıllara zarar bir cinayet ve cinayet silsilesinin içinde bulur. Bu kez incelenecek vaka dehşet vericidir. Çünkü bu kez karşılarında bir dağ kulübesinde masaya çırıl çıplak bantlanmış bir kadın değil, ERKEK ceseti vardır.. Hemen baş ucunda ise yüksek ısı veren bir elektrikli soba.. Üstelik yaz mevsiminin kavurucu sıcağında. İncelemeler devam ederken, parmak izlerinden ,cesetin aslında aylar önce ölen başka bir insana ait olduğu ortaya çıkar. Bu noktadan sonra ise işler iyice karışır. Çünkü her delil başka bir cesete götürüyor. Hemde ne götürüş , bulunan her bir cesetin yerine başka bir ceset yerleştirilmiştir çünkü. Bu işin işinden çıkılmazlıkta; ➜ Cesetler vaktinden çok önce çürümüş.. ➜Bedenlerinin her bir noktasına iğneler saplanmış. ➜Toprak altında olmasına karşın cesetten, asla mümkün olmayan yusufcuk denilen sulak yerde yetişen böcek kalıntılarının çıkması kafaları oldukça karıştırır. Bu durum ve araştırmalar David'i çıkılmaz bir labirentin içine sokacaktır, cesetler ile dolu.. Daha ve fazlasını merak ediyorsanız, seriyi okuyun derim ________________________ KİTAPTAN ALINTILAR Gerçekten zeki olan avcıların (katillerin) hiçbir zaman suç kaydı yoktur. Çoğu kez toplumun saygın üyeleridirler, kendilerini gizli tutarlar ve ancak bir hata yapmaları sonucu veya bilinçli olarak açığa çıkarlar. Başarısızlık her zaman hayal kırıcıdır, ama olaya bir bütün olarak bakmayı sürdürmen gerek. Her zaman bir sonraki sefer vardır Çıplak bir beden giysili olandan daha hızlı çürür.
Ölülerin Fısıltısı
Ölülerin FısıltısıSimon Beckett · Yabancı Yayınları · 2019542 okunma
·
833 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.