Gönderi

264 syf.
8/10 puan verdi
Aman dikkat spoiler içerir!
"İstemek olmanın yarısıdır" Merhaba sevgili 1000k okuyucuları. Bugün size enerji yani duygularımızın mıknatıs görevi gördüğünü, bizim gönderdiğimiz negatif frekansın evrende nasıl işlediğini, yazar kendi tecrübelerine dayanarak bize çok güzel bir şekilde açıklamış. Burada sahip olamadığımız şeylere nasıl sahip olabiliriz. Şimdi herkes sahip olamadığı şeyleri bir düşünsün. (Yapmak istediği bir hobi yada iş de buna dahil!) Düşündünüz ve neye nereden başlayacağınızı bilmiyorsunuz, güzel. O vakit bu kitaba ve akabinde şu bahsedeceğim kitaba başlamalısınız.
Pozitif Düşünce
Pozitif Düşünce
Neden mi? Çünkü biri diğerini tamamlar nitelikte de ondan.
Evrenden Torpilim Var
Evrenden Torpilim Var
'dan başlayalım. Bu kitapta neler öğreneceksiniz neler. 1- Duygu=enerji (Bununla ilgili evrene yaydığımız frekanslar doğrultusunda karşımıza çıkan olaylar iyi yada kötü bir şekilde düşündüğümüzün aynısı ve yahut bir benzeri olarak gerçekleşiyor. Bazen de evrene gönderdiğimiz roket bizim yaydığımız OLUMSUZ frekansları evlere servis yapıyor. ( Ben et dürüm istedim tavuk dürüm değil!) 2- Egomuz. Aslında Latincede BEN kelimesiyle eş değer. Yani şu insanların sürekli Ego sizin düşmanınızdır. Egosuz olmak hayatın en üst mertebesidir. Sakın egonuzu dinlemeyin. Egonuzu elinizden gelen her an susturun. Ego ile yaptığınız savaştan galip çıkmak sizin elinizde. Ego kötüdür. Egosuyla hareket edeni kimse sevmez. Egomdan kurtulmak için workshop yapıyorum. Egomdan nefret ediyorum. Egomu bir kavanoza kapatıp denize attım. Buraya kadar hemfikiriz. Şimdi EGO yerine BEN kelimesiyle değiştirin bakayım cümle tekrar aynı kalabiliyor mu? Bende öyle düşünmüştüm ama egomuz bizim nefsimiz değil yada ne bileyim kendini bir başkasından üstün tutma- kibir gibi bir şey de değil. Bu halk tabirinde çok yanlış bir şekilde lanse edilmiş bir kelimeden ibaret! Bir kelimenin orijinali ile Türkçe çevirisi arasındaki dağlar kadar farkı umarım görmüş ve anlamışsınızdır. Bir kelimenin en fazla ne gibi bir getirisi olabilir ki, - Kendinden nefret etme (kendinle barışık olmama, sürekli kendinle ilgili bir kusur bulma ve bunu dile getirme.) - Aynı hayatı yaşamasan da aynı kulvardaymış gibi kendini başkasıyla kıyaslama- kıyaslanmak. -Sürekli öfkeli ve üzüntü içinde olma durumu biz buna DEPRESYON diyoruz. Gibi gibi daha birçok sorunları kendimize dert ediniyoruz ve işin içinden çıkamıyoruz ne yazık ki. Buraya kadar egonun ne olduğunu öğrendiniz. Bundan sonra da egonun sizin küçüklüğünüz yani geçmişiniz olduğunu da bilmelisiniz. Hani şu sürekli ben evlenmeyeceğim diyen yada sürekli büyümek isteyenler neden böyle düşünüyorlar hiç düşündünüz mü? Geçmişinde ne gibi bir travma yaşadığını. Korkusunu. Çocuklukta alınan karalar aslında bizim kendimizi koruma mekanizmamız lakin bu mekanizma benliğimize ve çevremizdeki ilişkileri büyük ölçüde tetikliyor. İşte bunlar birer tecrübedir ve biz bu olumsuz tecrübeyi her anımıza katarak doğru insanları enerjimizdeki frekanslarla itmekteyiz. Ego olmadan sadece bembeyaz sayfadan yani boş bir hikayeden ibaretiz. Sadece egoda yani geçmişte kalmakta bizi negatife sürükler(kısaca bizi hasta eder.) Ama egomuz ve benliğimiz bir denge içinde olduğunda istediğimiz resmi çizebiliriz. Sonuçta kalem bizim elimizde, mi acaba? Ego ile şimdiki zamandaki benliğinizin uyumunu sağlamak için belli başlı egzersizleri yapmak yada yapmamak sizin kendi iradenize bağlı. Sizi negatife sürükleyen- kendinizi kötü hissettiren kimselerden uzak durun. Aranızda bir mesafe olsun. Yada salla gitsin. Emin olun başka birçok ilişkiniz- arkadaş çevreniz olacaktır. Sonuçta dünyada en son 8 milyar insan vardı. 10 olmuştur. Bulursunuz yani. Evrende beyaz bir noktadan ibaretiz ve bazen kendini beyaz gibi gösteren gri noktalar vardır- insanı siyaha sürükler. Kendinizi sevin o küçük çocuğu elinizde olmayan sebeplerden ötürü suçlamayın. Gözlerinizi yumun ve o küçük çocuğu şefkatle sevin aynı zamanda sizin şimdiki zamanınıza etki sağlıyorsa ona anne şefkatiyle ve burada liderin siz olduğunu belirten bir ince çizgide anlatın sorununuzu. Gidin boş bir odaya çekilin eğer öyle bir imkanınız yoksa en iyi yer lavabo yada ona benzer sizi rahatsız etmeyecek güvenli ve sessiz bir ortamda konuşmak olacaktır. Çok samimi diyorum. Aslında bu yıl
Sırlarımız Kadar Hastayız
Sırlarımız Kadar Hastayız
adlı kitabı okuyacaktım. Bu kitapta beyin ve bizim maddi manevi yaptığımız ve söylediğimiz eylemlerin altında yatan egomuzu çok güzel bir şekilde açıklamış yazar. Nasip olursa 2024 ocakta okuyacağım. Bu bahsettiğim kitapları okumakta yarar var. Ben şuan Pozitif düşünceyi okuyorum. Kitap acayip iyi gidiyor. Bir kaç güne bitireceğimi düşünüyorum. Son olarak hayatınızdaki en sıkıntı anınızda diyelim ki araba birden yol ortasında cos diye durdu kaldı. Gülümse- Senin elinde olmayan bir şey için sıkıntı yapma. (Bu şey sadece senin başına gelmiyor.) Odaklan- Sorunu çözmeye yönelik eylemlere giriş. (Mesela bir çekici arayabilirsin.) Değiştir- (Anda kaldınız ve bu kara günü mutlu ve sorununuzu çözmüş bir şekilde bitirdiniz. Geriye baktığınızda ne boktan bir gündü demek yerine ne matrak bir gündü ama dediyseniz bu sınavı başarıyla geçtiniz demektir, Tebrikler... Gerisini siz değerli okuyuculara bırakıyorum. Buraya kadar okudunuz için teşekkürler ve iyi okumalar dilerim.
Evrenden Torpilim Var
Evrenden Torpilim VarAykut Oğut · Dharma Yayınları · 20093,242 okunma
·
266 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.