Gönderi

Buruk sonbaharın bir gecesi, ana rahminden yola koyuldum Korkunç fezanın sessizliğine karşı, ağlayışlarımı duyurdum Adım belli ve de cinsiyetim... Törem belli ve de düşmanım. Yerim belli, yurdum belli, dünya büyük. İşe koyuldum Öğrendim ve ağladım, sevdim ve kaçtım İnsanlara bir dokunup, bin damla kan akıttım Parlak çeliklerden, güzel prangalar yarattım Derine düştüm boğuldum, yüzeye çıktım sıkıldım Tanıdım, anladım, güzel kitaplara daldım "Gerçek" haindi yüzüne bir tokat patlattım İnsanlardan kaçtım, insanlara sarıldım, yanıldım Yanılıp, tekrar darılıp sarıldım urgana, katıydım Korktum, cinsiyetimin rollerini kaldıramayıp alındım İnsan denen yaratığı anladım, zemine çakıldım Kalındı duvarlar, geleneklere boğuldum, sayıldım Derine düştüm boğuldum, yüzeye çıktım sıkıldım Yaşamak böyleydi demek, Mars'ta mı yaratıldım? Alışacaktım uyum sağlayıp, karışacaktım insanların arasına Yarışacaktım bazılarıyla, kapışacaktım, salınacaktım kendimce Çözecektim bilmece, bir milyar kalp atışına bir milyar daha hediye Yedim zamanı, bata çıka yürüyüp duraksadım, bakıştım Ne dünya bana alıştı, ne de ben ona alıştım 21.12.2023
Berke Bozkurt
Berke Bozkurt
·
445 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.