Buruk sonbaharın bir gecesi, ana rahminden yola koyuldum
Korkunç fezanın sessizliğine karşı, ağlayışlarımı duyurdum
Adım belli ve de cinsiyetim... Törem belli ve de düşmanım.
Yerim belli, yurdum belli, dünya büyük. İşe koyuldum
Öğrendim ve ağladım, sevdim ve kaçtım
İnsanlara bir dokunup, bin damla kan akıttım
Parlak çeliklerden, güzel prangalar yarattım
Derine düştüm boğuldum, yüzeye çıktım sıkıldım
Tanıdım, anladım, güzel kitaplara daldım
"Gerçek" haindi yüzüne bir tokat patlattım
İnsanlardan kaçtım, insanlara sarıldım, yanıldım
Yanılıp, tekrar darılıp sarıldım urgana, katıydım
Korktum, cinsiyetimin rollerini kaldıramayıp alındım
İnsan denen yaratığı anladım, zemine çakıldım
Kalındı duvarlar, geleneklere boğuldum, sayıldım
Derine düştüm boğuldum, yüzeye çıktım sıkıldım
Yaşamak böyleydi demek, Mars'ta mı yaratıldım?
Alışacaktım uyum sağlayıp, karışacaktım insanların arasına
Yarışacaktım bazılarıyla, kapışacaktım, salınacaktım kendimce
Çözecektim bilmece, bir milyar kalp atışına bir milyar daha hediye
Yedim zamanı, bata çıka yürüyüp duraksadım, bakıştım
Ne dünya bana alıştı, ne de ben ona alıştım
21.12.2023