Gönderi

535 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Liderin Yolu-3
Serinin son kitabı, dışarıda tanınmanın, inkılapların, kurucu kadrolardaki yol ayrımlarının, kadrolaşmanın ve bugün bile tartışılagelen konuların yaşandığı dönem. “İhtilalci kadronun bir gün kendi içinde parçalanması, ihtilallerin değişmez kanunudur. Eğer Milli Mücadele'ye bir ihtilal dersek, o da bu kanunun hükmünden kendini kurtaramadı. Ve ihtilali yapan kadro, bir gün kendi içinde parçalandı...” Gazi'nin "asırlık hesaplar görüldü" dediği, Ankara’nın, eski bir imparatorluğun bütün hesaplarının tasfiyesine muhatap tutulduğu Lozan, yarı sömürge olmuş bir memlekette ekonomiyi yeniden inşa etme çabaları, kapitülasyonlar’ın kaldırılması, Osmanlının borçları’nın ödenmesi gibi konular arasında devam eden “diktatörlük” tartışmaları, Şeyh sait isyanı, İzmir suikasti, İstiklal mahkemeleri… Bu mahkemeler son derece istismara açık, öyle ki Maliye nazırı Cavit bey’in yargılanması hakkında Ş.S.Aydemir nefis bir tasvir yapıyor: “… biraz sonra mahkeme heyeti görünüp herkes ayağa kalkınca, salonun içine, İstiklal Mahkemelerinin o ağır havası çöker. Belki gösterişsiz, şatafatsız, fakat avukatsız, şahitsiz ve hükmü temyiz tanımayan bir ihtilal mahkemesinin ürkütücü havası…” İnkılap politikalarının o dönemi yaşamayanlar üstünde bile negatif etki etmesini anlamak için şu satırlar çok önemli: Kadro cereyanı (1931- 1934) Evvela CHP bir halk partisi haline gelememişti. tüm halkı kapsayacak bir önder, parti teşkilatının disiplinli önderliği ile mümkündü(¹). Halbuki 1930 sıralarında CHP bu halde değildi. 1930 sıralarında CHP halktan kopmuştu. Halkın dışında, dar, basit bir bürokrat hizbi ile, bu hizbe, ancak seçim ve menfaat bağıntıları olan mahalli fakat dar taşralı taraftarlardan ibaretti. Partiyi vilayetlerde yüksek kademelerde temsil eden "mutemetler" (inanılanlar) aşırı tahakküm ve menfaat yollarına pek sapmamakla beraber, ne merkezin, ne de halkın benimsediği insanlardı. Parti genel başkanı olan Başvekil İsmet Paşa ise, bütün partiye ve teşkilâtına, sadece emir ve kumandalarla disiplinli, ama ürkek havasını yayıyordu. Merkezde veya taşralarda partili olmak demek, gelecekten bir şey, bir menfaat veya kariyer bekleyen insan demek olmuştu. Hulâsa inkılâp partisi, bir klik haline gelmişti. Kapalı, dar bir klik... 364 Atatürk inkılâbı denilen hareketi, halk içinde yayacak, savunacak ve teşkilâtlandıracak önderlerin vazifelendirilmemiş ve önder bir partinin kurulamamış olması, sanıyorum ki, cumhuriyetten sonraki rejimin, ileride de, sebepleri kolay anlatılamayacak bir muamması olarak kalacaktır. Atatürk prestijinin aktif, dinamik bir parti gücüne sirayet ettirilmemesi, gene sanıyorum ki, Atatürk'ün kolayca putlaştırılması cereyanına yol açmıştır. Ama onun eserine bağlılığı, teşkilâtsız bırakmıştır. Bu neticede, İsmet Paşanın her kudreti hükümette toplamak yolundaki müsamaha kabul etmez tutumunun tesirleri olsa gerektir. Ama gerçek şudur ki, Atatürk hareketi olmuş, fakat Atatürk partisi yaratılmamıştır. İleride yazarlar bu konu üstünde herhalde duracaklardır. Biz İkinci Adam'da bu konu- yu, çeşitli yönlerden aydınlatmaya çalıştık. Bu bahiste ele alacağımız Serbest Fırka işi ve uyandırdığı tepkiler de zaten, bu partisizlik ve memleket içinde teşkilâtsızlık durumunu bazı hadiselerle açığa vuracaktır. 364 Yazarın bahsettiği Serbest fırka’nın izmir’de büyük ilgi görmesi, Gazinin dahi beklemediği bir durum olarak ortaya çıkmış, öyle ki İzmir halkı kurtarın bizi diye feryat figan partililere koşmuş. Bu noktada Falih Rıfkı’nın Çankaya’sını referans almak mantıklı görünüyor. Çünkü 1930’dan itibaren görünen içe kapanıklılık ile İsmet Paşa’yla yaşanan yol ayrımı bu kitapta yeterince ortaya konulamamış, sadece İsmet Paşa’nın “Sofradan emir alıyoruz” serzenişi var. Oysa Aydemir’in bu konuyu da açmasını çok isterdim. Gazi’nin hastalığının geç teşhis edilmesi ve ölümü de tam bir garabet. Nasıl olur da ülkenin kurucu başkanının sağlığı bu kadar ihmal edilebilir? Anlamak mümkün değil.
Tek Adam - Cilt 3 (Mustafa Kemal/ 1922-1938)
Tek Adam - Cilt 3 (Mustafa Kemal/ 1922-1938)Şevket Süreyya Aydemir · Remzi kitabevi · 01,217 okunma
123 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.