Ne yazık ki beğenmedim.
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ Sonuna kadar okumakta zorluk çektiğim bir kitaptır kendisi. Şu sıralar gerçek bir Reading Slump (Okuma Tembelliği) adı verilen şeye girdim ve çıkamıyorum.
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀Kitap oldukça iyi kurgulanmış. Kurgusu ve mantığı üzerinde uğraşılmış olsa da 
Arthur Conan Doyle'dan böyle bir kitap beklemiyordum. Kitaplarından biriyle aynı ada sahip -ve senaryolarını direkt bu kitaptan alan- "The Adventures of Sherlock Holmes (1984-94)" dizisini büyük bir zevkle izlemiştim. (Biraz geri kafalıyım. Yeni yaratılan dizilerinden pek hoşlanmıyorum.) Ve kitap da tıpkı dizi gibi olur diye ilk kitabını okumaya başladım. Başlarda pekâlâ Sherlock Holmes'ün ününden dolayı bu beğenmeme konusunda ihtiyatlı davranmamaya gayret gösterdim.
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀Ara sıra Watson ile olan nazik konuşmaları kitapta beni çeken en büyük unsurlardandı. Ne de olsa öyle bir dünya üzerinde yaşıyoruz ki artık arkadaşımız diye birine her şeyi söyleyebileceğimizi sanıyoruz. Bu yönden kitap oldukça cezbedici gelmişti ama hep bir sorun vardı kitapla ilgili. O da ilerlememesiydi. Dedektiflik romanlarında her şeyin açıklanmamasına alışkınız. Bunu neden mi yapıyorlar? Okura daha gizemli görünmek için. Lakin bu kitapta o kadar çok açıklanmış ki olaylar bir süre sonra bayıyor. (Sherlock'un vakalarından bahsediyorum, olayı nasıl çözdüğünden değil.)
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀Kitapta Sherlock'un çözdüğü iki vaka ile karşı karşıya kalıyoruz: Kızıl soruşturma ve Dörtlerin işareti. Ancak kitapta sanıkları o kadar çok konuşturuyorlar ki -ve sanıklar o kadar ayrıntıya giriyor ki- ya da olayı anlatmak için o kadar derine iniyorlar ki bir an için sanki Sherlock Holmes dışında başka bir şey okuyormuş hissiyatına kapılıyorsun. Bu bazı kişiler için sorun teşkil etmeyebilir lakin benim için bu büyük bir sorundu. Zira Sherlock'u o kadar büyük bir süre içinde görmedik ki bir süre sonra kitaptan ufak ufak uzaklaştım. Kitabı esas ünlü eden kişi olan karakterden uzak bir sekansta elli sayfa (Koridor Yayıncılık için söylüyorum. Diğer yayınların kitabı da zannediyorum az çok o kadardır.) okumak beni bir hayli zorladı.
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀Başlarda böyle bir kitap ilk defa okuduğum için "Herhalde karakterlere göre biz de kafamızdan bir şüpheli yaratabiliriz." diye düşünmüştüm. (Hatta ve hatta belli başlı notlar aldım ki sona doğru ben de bir fikir yaratabilmek istedim.) Hiç öyle bir şey olmadı. Olay bölümün en sonunda açıklandı, bir sürü empati yapamadığım karakter ve bir süre aval aval kitaba bakmamı sağlayan bir olay bütünlüğü su yüzeyine çıktı. Olay bütünlüğü iyi sağlanmış olsa da yazarın bu olayları kitabın aralarında hissettirerek sonunda birleştirdiği kurgulara alışkınsanız pek tavsiye edemem. Çünkü ben öyle bir şey bekliyordum.
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀Ayrı olarak Sherlock'un bulduğu delilleri en son ortaya dökmesi gerçekten can sıkıcıydı. Zira benim üzerimde dedektiflik kurgularında delillerin ufak ufak okuyucuya sunulduğu eserlere o kadar büyük bir alışmışlık hakimdi ki hikâyeye bir süre ısınamama sebep oldu. (Tıkandığım zaman Holmes ve Dr. Watson'a olan sevgimden okumaya devam etmeye çalıştım.)
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀Bu kitabı ta temmuz başında almıştım ve o zamandan bu yana "Dörtlerin İşareti" hikâyesini bekletiyordum. Sıkıntı o ya. Kitap istediğim etkiyi bana hissettirememişti. Ben de okumaktan kaçınıyordum. Sherlockseverlerin bayıla bayıla okumasından mütevellit bende bayılırım sanmıştım.
Sherlock Holmes - Kızıl Soruşturma & Dörtlerin İşaretiArthur Conan Doyle · Koridor Yayıncılık · 202314,8bin okunma
·
1 artı 1'leme
·140 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.