Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

·
Puan vermedi
Vatan Severlik Tarihi
Vatan Severlik Tarihi            ༄ ༄ ༄ “Büyük Atayurt Savaşı”, 1935-1945 dönemini kapsayan Nazi Almanya’sı silahlı kuvvetleri olan “Wehrmacht” ile Rusların 1941 ile 1945 yılları kapsayan savaşın adıdır. Rus literatüründe bu savaşın adı böyle iken top yekun dünyayı etkileyen yönüyle “II. Dünya Savaşı” olarak tarihe geçmiştir. Büyük çoğunluğu tankçılar ve havacılar olan Wehrmacht’lere (Alman Ordusu) karşı Kızıl Ordu piyadeleri ve bunlara komuta eden genç subay ve astsubaylar devamlı siper kazarak büyük bir direniş ve savunma gösterdiler. Bunun örneklerinden ve en şiddetli olanı “Leningrad Muharebesi”, “Stalingrad Muharebesi”leriydi. Rusya Federasyonu Genelkurmay Başkanlığı Askeri Akademisi Askeri Tarih Enstitüsü'nde Kıdemli Araştırmacı olarak çalışan Aleksey İsayev ile İkinci Dünya Savaşı üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Artyom Drabkin birlikte ortak çalışmaları Cumhur Kaygusuz Rusçadan çevirisiyle “Büyük Vatan Severlik – 22 Haziran 1941 – 9 Mayıs 1945 Sovyet Birliği’nin İkinci Dünya Savaşı Tarihi” kitabı Türkçeye kazanıldı. İlk tank savaşı olan Hudut Savaşı, Kiev Müdafaası, Moskova Muharebesi, Arktik Savaşı, Belarus ve Baltıkların Kurtuluşu, Berlin'in Düşüşü gibi konularla dört bölüm yirmi bir başlıkla II. Dünya Savaşı Tarihindeki Alman ve Rus Savaşlarını siyasi, askeri, diplomatik yönleriyle ele almaktadır. 1 Eylül 1939’da Almanların Polonya’ya saldırmasıyla patlak veren İkinci Dünya Savaşı’la 17 Eylül’de Kızıl Ordu Ukrayna’nın ve Belarus’un batı kesimleri üzerine harekete geçtiler. Bu süreçlerle 1938’de sınır hattı müzakereleri başarısızlığından dolayı 1939’un sonunda Sovyetler Birliği ile Finlandiya arasında “Kış Savaşı” başlamıştı. Rus-Fin Savaş’ında Kızıl Ordu’dan 127 bin, Fin Ordusu'ndan ise 23 bin askeri kayıpla 12 Mart 1940’ta savaşı Ruslar kazanmıştı ancak büyük kayıp verdikleri için uluslararası arenadaki itibari önemli bir yara almıştı. Kitabın bu giriş bölümünde 1939-40 Dünya Savaşı başlangıcında Kızıl Ordunun iki önemli yönünü anlatmakta: Kızıl Ordu’nun Reform ve Yeniden Silahlanması ile Barbarossa Planı’nın doğuşu ele alınmaktadır. 1941’e gelindiğinde Wehrmacht’ler harbe hazırlık seviyeleri ve genel muharebe kapasitesi gücün zirvesinde iken Kızıl Ordu ise yeniden yapılanma ve örgütlenme süreçlerine yoğunlaşarak hava taarruz ve mekanize birlikleri oluşturmaktaydı. Hâl böyle iken 21 Haziran 1941’de Rus sınırına konuşlu tüm piyade, zırhlı mekanize, motorize ve hava kuvvetleri olan Wehrmacht birlikleri taarruza geçmişlerdi. Kitabın ikinci başlığı olan “Yirmi İki Haziran” çağdaş Rus savaş tarihinin en acımasız ve zor günlerini anlatılarak işgalin başlangıcı, ilk tank muharebesi ve Brest Kalesi konuları işlenmektedir. Wehrmacht mekanize birlikleri ile Kızıl Ordu birlikleri arasında Haziran 1941’de amansız tank ve hava savaşı oldu. Kızıl Ordu’nun Büyük Atayurt Savaşının ilk bir ayında asker personelinin % 8’i, savaş uçaklarının % 20’si üç hafta gibi kısa bir sürede kaybettiler. Buna karşılık Wehrmacht mekanize kolordusu karada büyük bir ilerleme kaydederek Hudut Muharebesi’nde zafer kazandılar. Mogilev Muharebesi ile Smolensk Muharebesi gelişmelerini ve ayrıntıları kitabın “Harbin İlk Yazı” başlığında incelenmekte. Avrupa’nın II. Dünya Savaşındaki en büyük kara cephesi Doğu Avrupa Cephesiydi. Bu cephe hattı Stalin Hattı ismiyle kuzey ve güney yönünde uzamaktaydı. Wehrmacht özel harekât müfrezeleri, istihkâmcılar ve hafif topçular birlikleri Birinci Dünya Savaşındaki deneyimleri yanında iki dünya savaşı arasında yaptıkları tatbikatlarla hem deneyimlerini daha da geliştirmişlerdi hem de düşman savunma hatlarını kırma stratejilerini güçlendirmişlerdi. Bunun görünür bir örneği kitabın “Kiev Müdafaası” başlığında sürecin ayrıntılı bilgilerle anlatılmakta. Şöyle ki Kızıl Ordu Güney-Batı Cephesi Karargâhı'nın verilerine göre 532 bin Sovyet vatandaşı ve askeri Alman kuşatmasına maruz kalmış ve bunlardan sadece 15 ila 20 bin civarında Kızıl Ordu mensubu ablukadan sağ çıkmayı başarabilmiştir. II. Dünya Savaşının Germen – Rus askeri cephe savaşının en kilit noktalarından ve merkezlerinden olan “Moskova Muharebesi”dir. Moskova’ya ilerleyen Wehrmacht’ler Temmuz 1941’de saldırıya geçmiş, eylül ayında ise Kızıl Ordu’nun savunma hazırlıkları tamamlanmıştı. Şiddetli savaş kışa denk gelmesiyle Rusya’nın son 140 yılda kaydedilen en soğuk kışı 1941-42’de yaşanmıştı. 5 Aralıkta ise şiddetli don olayı, pek çok Wehrmacht askerinin hayatına mal olmasıyla donma kaynaklı ölümler Alman birliklerinde &70’e yükselmişti. 1942 Ocak ayına gelindiğinde 10 binden fazla Kızıl Ordu paraşütçüsü ile büyük hava indirme operasyonuyla Moskova Muharebesini kazanabildiler. Büyük Atayurt Savaşı’nın 1941 yazına gelindiğinde işlerin dengesi değişerek Kızıl Ordu büyük karşı bir saldırıya başlaya bilmişti. Bu süreç kitabın Odessa ve Sivastopol Müdafası, Leningrad Muharebesi, Harkov Çemberi ve Stalingrad Muharebesi başlıklarında ayrıntılı bilgilerle ele alınmaktadır. Kursk Muharebesinde 1943 kışında Wehrmacht’ler Doğu Cephesinin Stalingrad hattında kuşatılarak sahadaki stratejik üstünlüğü Kızıl Ordu'ya devretmek zorunda kaldılar. Şubat 1943’te ise Harkov Muharebesini kazanan Kızıl Ordu, Harkov kentini kurtara bilmişlerdi. Yazar, savaşın iki tarafında ki orduların teknik teknolojik silahları, stratejik planları, manevra kabiliyetlerini, komutanların toplantıları ve kararlarını ince detaylarla yoğun bir bilgiyle anlatım sürdürmektedir. 1942-43 Kış mevsimine gelindiğinde ciddi mağlubiyetlerle Wehrmacht, Sovyet topraklarında güçlü ve tehlikeli bir düşman olarak varlığını devam ettiler. 2 yıllık büyük bir kayıpla Hitler Nisan 1943’te ‘Hisar Harekâtını’ başlatmıştı. Ancak, Kursk-Belgorod-Maloarhangelsk hattındaki ana saldırı istikametleri Sovyet istihbaratı tarafından biliniyordu. Hisar Operasyonu 1943 Temmuz’unda kaybederek son büyük Alman saldırısı olarak tarihe geçti. Wehrmacht birlikleri Kursk'ta yenilgiye uğramasının ardından Smolensk’ten başlayarak Azak Denizi’ne kadar uzanan 1400 kilometre uzunluğundaki Sovyet-Alman cephesi batı istikametinde hareket etmeye başladı. Sovyet-Alman cephesinin güney kesiminde Kızıl Ordu’nun üst üste elde ettiği başarılar kitabın “Kırım’ın Kurtuluşu” başlığında başlayarak “Güneydoğu ve Orta Avrupa’nın kurtuluşu”, “Belarus ve Baltıkların kurtuluşları” üç başlıkla ayrıntılı bir süreç olarak ele alınmaktadır. 1943-44 Kış ve Bahar taarruzlarıyla Kızıl Ordu, Wehrmacht’leri büyük bir yenilgiye götürmüştü. Kitabın son dört başlığı ise Almanya’nın durumu, Berlin’in düşüşü, Mançurya Operasyonu, Stalin ve Hitler hakkında birer başlık, Georgi Jukov’un savaştaki en başarılı komutanı ve son olarak savaşta yaşanan kayıplar anlatmaktadır. Rus milli savaş tarihinin gözünde II. Dünya Savaşı bir “Büyük Vatanseverlik Savaş” tarihidir. Slav toplumuna topyekûn savaş başlatan Germen ulusunun Doğu Avrupa ve Asya coğrafyalarına yer altı ve yer üstü zenginliklerini ele geçirme muhayyeliydi. Kızıl Ordu ile Wehrmacht Ordusu’nun 1941 ile 1945 yılları arasındaki savaşının zafer ile yıkımın tarihidir. Bu tarihi iki Rus araştırmacısı Aleksey İsayev ile Artyom Drabkin birlikte ortak çalışmaları Cumhur Kaygusuz Rusçadan çevirisiyle “Büyük Vatan Severlik – 22 Haziran 1941 – 9 Mayıs 1945 Sovyet Birliği’nin İkinci Dünya Savaşı Tarihi” kitabı yakın harp tarihinin bir örneğini sunmaktadır. Kitabın Künyesi: Aleksey İsayev & Artyom Drabkin, Büyük Vatan Severlik – 22 Haziran 1941 – 9 Mayıs 1945 Sovyet Birliği’nin İkinci Dünya Savaşı Tarihi, çev. ve notlar Cumhur Kaygusuz, Kronik Yayınları, İkinci Dünya Savaşı Tarihi Dizisi – 19, 1. Baskı Kasım 2023, 581 sayfa. Yunus Özdemir
Büyük Vatanseverlik Savaşı
Büyük Vatanseverlik SavaşıAleksey Isayev · Kronik Kitap Yayınları · 20238 okunma
·
210 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.