Gönderi

Casiye Suresi
13. Göklerde ne var yerde ne varsa, hepsini (Allah), kendi (lütfu)ndan sizin istifadenize verdi. Şüphesiz bunda düşünecek bir toplum için elbette ibretler vardır. 14. (Resûlüm!) İman edenlere söyle: Allah’ın (yargı) günlerini(n geleceğini) ümit etmeyenleri(n yaptığı kabalıkları ve şahsî hataları) bağışlasınlar. Çünkü O, her bir kavme kazanmakta olduklarının karşılığını mutlaka verecektir. 15. Kim sâlih bir amel (sevaplı bir iş) işlerse kendi (fayda)sınadır. Kim de kötülük ederse kendi aleyhinedir. Sonra (hepiniz) Rabbinizin huzuruna döndürüleceksiniz. 16. Andolsun ki biz, (vaktiyle) İsrâiloğulları’na Kitab, hüküm (hâkimiyet) ve peygamberlik verdik, onları tertemiz şeylerden rızıklandırdık ve onları (devirlerindeki)1 âlemlere üstün kıldık. 17. Ayrıca onlara (dinde) emir(lerimiz)den deliller/âyetler verdik. Onlar ancak, kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki dikbaşlılık/çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, kıyamet günü, hakkında ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. 18. Sonra (Resûlüm!) Seni emr(imiz)den bir şeriat üzere kıldık. Artık sen ona uy, onu bilmeyen (ve onu istemeyen)lerin hevâ(larına arzu)larına uyma! Dipnot Yüce Allah; “Şeriati bilmeyenlerin hevâlarına uyma.” buyurmaktadır. Hevâ, Allah’ın ulûhiyet ve Rabliğini kabul etmeyenlerin en büyük putudur. Başka bir âyette vahye dayanmayıp yalnız hevâsına uyanlar, sapıklıkla nitelendirilmektedir.3 Gerek Mekke müşrikleri gerek hevâsını ve ona bağlı olarak aklını putlaştıranlar gerekse batıl ideolojiler, İslâm dinini daima değersiz ve gereksiz olarak göstermeye çalışmışlardır. 20. Bu (Kur’an), insanlar için hem (kurtuluş yollarını gösteren) kalp gözleri, hem de kesin inanan bir toplum için doğru yol rehberi ve rahmettir.
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.