Gönderi

187 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Albert Hirschman'ın "Gericiliğin Retoriği" kitabının uzun süredir yeni baskısı yok. Sahafları araştıra araştıra en nihayetinde buldum. Peki neden bu kadar merak ettiğim bir kitap. Çünkü; kitabın ana temasını oluşturan üç önemli tez var. Ve günümüzün siyasi mekanizmasını çok güzel özetliyor. Politik çizginin sağındakiler her zaman daha iyi bir demagog ve retorik sanatçısı olmuştur. Toplumu ikna kabiliyetleri daha güçlüdür. Peki nasıl oluyor bu? İşte bu sırrı Hirschman'ın bahsettiği üç tezde yatıyor. 1. Aksi tesir tezine göre; siyasal, toplumsal ya da ekonomik düzenin bir özelliğini iyileştirmek için yapılan her amaçlı eylem ancak çare aranan durumun şiddetlenmesine hizmet eder. 2. Boşunalık tezi; toplumsal dönüşüm amacıyla yapılan girişimlerin sonuçsuz kalacağını, bunların sadece "bir çentik" yaratacağını, savunur. 3. Tehlikeye atma tezi; önerilen değişimin ya da reformun maliyetinin daha önce gerçekleştirilen değerli uygulamaları tehlikeye sokacak kadar yüksek olduğunu öne sürer. Şöyle bir tezatlık var. Genelleme yapacak olursak; sağcılar muhafazakar ve liberaldir. Değişime direnir ve tutucudurlar. Fakat tarihe baktığımızda ekonomik büyümenin, kalkınmanın, kapitalist düzenin kurulmasının başarılı uygulayıcıları olmuşlardır. Solculara bakacak olursak; devrimci, eylemci, anarşist, özgürlük düşkünü ve düzen yıkıp düzen kurucu olmuşlardır. Fakat tüm bunlar topluma kaos ve gerileme getirmiştir. Burada bir tuhaflık yok mu? Değişim için cesaret eden, eyleme geçen, kurucu değerleri inşa eden solcular; kendi kurdukları bu düzeni daha ileriye taşımakta zorluk çekmiş hep. Çok seslilik, demokrasi ve özgürlük bitmek tükenmek bilmeyen tartışmalara sebep olmuş, tartışmalar zamanla çatışmaya dönüşmüş, topluma kaos hakim olmaya başlamış. Sonrasında ise ilginç olan başlangıçta değişime karşı direnen sağcılar kaosu bitirip düzeni sağlamışlardır. Ama şiddetle, ama darbeyle, kimi zaman da demokratik süreçle. İşte bu geçiş sürecinde toplum daha itaatkar, uyum göstermeye istekli olduğu için sağcılar kararları daha hızlı alabilmiş ve böylece değişimi ve gelişimi daha hızlı sağlamışlardır. Bu yüzden yüzyıllardır süregelen hikayede solcular barbar, tutucu, kaos yaratan ve hiçbir somut gelişmeye ön ayak olamayan bir politik taraf olarak görülürken; sağcılar liberal, özgürlükten yana, geleneklere sahip çıkan, gelişimi ve ekonomik büyümeyi sağlayan taraf olarak görülmüştür. İşte bu kitapta Hirschman "Gericiliğin Retoriği" kavramıyla bunun nasıl gerçekleştiğini açıklıyor.
Gericiliğin Retoriği
Gericiliğin RetoriğiAlbert O. Hirschman · İletişim Yayınları · 201322 okunma
·
99 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.