Gönderi

10/10 puan verdi
Bu esere inceleme yazmayı neden ertelediğimi bilmiyorum ama bugün bunu yazmanın doğru bir zaman olduğunun farkındayım. Eseri ilk ne zaman okuduğumu hatırlayamayacağım. 1000 Kitap'ta "Okudum" ibaresini seçtiğimden evvel okuduğumu hatırlıyorum. Martı Jonathan Livingston'ı farklı yaşlarda okuyup farklı anlamlar çıkardım. Yaşım ilerledikçe okumaya devam ettim. Yaşım ilerledikçe farkına vardım aynı sayfalar, aynı mefhumlar durmadan anlam değiştiriyordu. Artık biliyordum... Kimi eserlerin anlamı okura bağlıydı. 6 Şubat depreminde eve girmenin tehlikesinin farkındaydım. Lâkin kütüphanemi kaybedemezdim. Yıllarca kitapların içerisinde yaşayabilmek uğruna büyük emekler vermiştim. İçeri girdiğimde dağılmış kitaplarımı gördüm. O an "kaç kitabı kurtarabilirim" düşünesi zihnimi meşgul ettiği gibi zamanımı da meşgul ediyordu. Öyle durumlarda 1 dakika uzun bir süreye bürünüyor. Karar vermek için daha fazla zamanım yoktu. Emeklerim ile topladığım kitaplarımın dağılmış haline bir kez daha baktım. Bütün bunların sonucunda Martı Jonathan Livingston başlıklı kitabı aldığımı düşünmeyin. Alamadım. O gün evimde, odamda son kez ne kadar durdum bilemiyorum ama bir battaniye, bir kedi taşıma puseti bir de ailem ve kendime alabildiğim kadar ayakkabı alıp çıktım. Kitaplarıma gelecek olursak sabah olunca girip kurtarabildiğim kadar kurtaracaktım. Sabah güneş doğacak düşüncesi Malatya'nın soğuk havasında içimi ısıtıyordu. O gün güneş doğmakbilmedi sanki. Ama sonunda sabah oldu. Artık kitaplarım için harekete geçme zamanıydı. Sabaha kadar olan artçılar evimizi yormuştu. Kapının açılması neredeyse imkansızdı. Mantıklı düşünelim o durumda kapıyı zorlamak hasar görmüş evin yıkımı için mantıklı bir neden. En azından ben öyle düşündüm. Giremeyeceğimi anladım. İki katlı bir evimiz ve kocaman bir bahçesi vardı. Ailem ile birlikte evimizin bahçesindeydik. İkinci depremin saati gelmişti. Deprem oldu. Evimiz gözümüzün önünde yıkıldı. O anki duygu durumlarımızı paylaşmamıza gerek olmadığını düşünüyorum. Kitaplarım karda ıslandı. Ama kurtarabildiğim kitaplarım da oldu. Evet benim için çok özel olan
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan Livingston
o gün kurtarabildiğim 3 kitap arasındaydı. Depremden sonra kitabı tekrar okudum. Okuma tarzım değişmişti. Artık kitap daha fazlasını anlatıyordu. Son okumam o dönemlerde gerçekleşti. Kitabı okurken Nietzsche'nin kavramları ile birlikte okumaya başladım. Kitap anlamını kaybetmiyor yeni anlamlar kazanıyordu. İnceleme değil belki bu yazdıklarım ama benim için çok özel bir kitap olduğunu buraya da dökmek istedim. Saygılarımla
Hazal AYDIN
Hazal AYDIN
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Arkadaş Yayınevi · 200567,7bin okunma
·
112 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.